CHP'den 'emeklilikte yaşa takılanlar'la ilgili açıklama
Özkoç, "4 siyasi parti eğer millete verdikleri sözün ve yazılı belgenin arkasında dururlarsa bu yasa Tayyip Erdoğan'a rağmen çıkar. Ama bu siyasi partilerden herhangi biri 'Hayır, ben verdiğim sözle değil Erdoğan'ın iki dudağının arasında hareket ediyorum.' diyorsa millete hesabını versin." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile ilgili sözlerini eleştirerek bunun "Gündemi nasıl değiştiririm" kaygısıyla yapıldığını savundu.
CHP'nin Türkiye İş Bankasındaki hisselerinin Hazineye devrinin de gündeme getirildiğini belirten Özkoç, Atatürk'ün vasiyetinde, hisselerden gelen paranın Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na aktarılması ve CHP'li 4 milletvekilinin bunu takip etmesini istediğini söyledi.
Erdoğan'ın gündemi değiştirmek istediğini öne süren Özkoç, Hazinenin batırıldığını ve Türkiye'nin tüm imkanlarının özelleştirme adı altında yok edildiğini savundu.
Atatürk'ün hisselerden gelen paranın Türkiye için kullanılmasını istediğini anlatan Özkoç, "Oraya da göz dikiyor, onu da alacak ve damadıyla beraber kendi çıkarları, kendi çevrelerinin çıkarları doğrultusunda nasıl kullanacak, bunun hesabını yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'yi düşürebildiği en sıkıntılı noktaya düşürdüğünü iddia eden Özkoç, ABD Başkanı Donald Trump'ın Papaz Andrew Brunson ile görüşmesinde "Uzun zaman müzakere ettik, kesinlikle fidye ödemeyeceğimizi söyledik." şeklinde konuştuğunu anımsatarak "Karayip korsanları gibi. Türkiye'de sanki korsan bir devlet var, rehineler alıyor, onları fidye karşılığı teslim ediyor ama ABD buna tenezzül etmiyor." diye konuştu.
Erdoğan'ın "Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın." dediğini anımsatan Özkoç, şöyle devam etti:
"Nasıl Türkiye'nin itibarıyla bu kadar oynayabiliyorsun? Nasıl yüzün kızarmadan doğru olmayan şeyleri konuşabiliyorsun? Amerika'ya buradan atıyor, tutuyorsun ama orada oturuyorsun müzakere yapıyorsun. Daha önce kapalı kapılar arkasında yaptığın müzakereler gibi. Türkiye'yi fidye almaya çalışan, rehine tutan bir ülke konumuna sokuyorsun. Buna cevap versene, burada dik dursana. Bunu yapıp yapmadığını kamuoyuna bildirsene."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Katar'ın hediye ettiği uçağı kabul ederek Türkiye'nin itibarını beş paralık ettiğini iddia eden Özkoç, "Şimdi de rehine krizinde Türkiye'yi yerin dibine sokuyorsun, yetmiyor sana acaba oradan üç kuruş daha Varlık Fonu'na alıp damadınla beraber 'Ne yapabiliriz', bunun hesabını yapıyorsun, yazıklar olsun. Türkiye Cumhuriyeti'ni sen böyle yönetiyorsun diye milletin başı önüne eğik." dedi.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Cemal Kaşıkçı'nın evlilik için evraklarını neden Türkiye'den alması gerektiğini soran Özkoç, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çünkü Türkiye artık devletlerin hesaplarını kapattığı bir ülke konumuna geldi. Başka ülkelerin kirli hesapları Türkiye'de kapatılıyor. Hatta cinayetleri. Türkiye, kirli hesapların kapatıldığı bir ülke konumuna getirildi. Bununla ilgili konuşmuyorsun da grup toplantısında Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak 'İş Bankası, İnönü'nün elinde bayrak vardı.' Hadi oradan, ciddi ol. Böyle ucuz kabadayılıklarla milleti kandıracağına, dimdik milletin karşısına çık, neyin ne olduğunu anlat."
"CHP'nin kasasına İş Bankasından girmiş tek bir kuruş yoktur"
Bir basın mensubunun, "CHP Atatürk'ün partisi olduğunu mahkeme yoluyla ispat etsin." şeklinde açıklamalar bulunduğunu hatırlatması üzerine Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özel bir bankada Atatürk'ün hissesi var. Atatürk, kendi mirasının nasıl kullanılması gerektiği konusunda yazılı bir beyanda bulunarak ilgili kurumlara bildirmiş ve yıllardan beri süren bir uygulama var. CHP'nin kasasına Türkiye İş Bankasından girmiş tek bir kuruş yoktur. Türkiye'nin her vatandaşının bunu bilmesini istiyoruz. Atatürk'ün vasiyeti, 'Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na bu para aktarılacak.' Nasıl kullanılacağına, bu kurullar karar verecek. Nasıl kullanılacağıyla ilgili zaman zaman bizim görüşlerimiz farklı olabilir, iktidar partisinin farklı olabilir. Biz kullanım konusunda, hata ve yanlışlar görürsek kendi ifade gücümüzü kullanarak beyanda bulunabilir veya harekete geçebiliriz. Ama bu Atatürk'ün vasiyetinin toptan ortadan kaldırılması için bir neden, gerekçe değildir. Bu miras hukukuyla ilgilidir ve Atatürk, bunu, böyle istemiştir. Atatürk'ün CHP liderliğiyle ilgili bir tartışma söz konusu olabilir mi? 'Benim en büyük şerefle yaptığım görev CHP genel başkanlığıdır' demiştir. Atatürk ile CHP'yi ayrıştırmak mümkün değildir."
"Bu yasa Tayyip Erdoğan'a rağmen çıkar"
Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin soru üzerine de Özkoç, CHP, MHP, HDP ve İYİ Parti'nin bu konuda kanun teklifi verdiğini anımsatarak şunları kaydetti:
"4 siyasi parti eğer millete verdikleri sözün ve yazılı belgenin arkasında dururlarsa bu yasa Tayyip Erdoğan'a rağmen çıkar. Ama bu siyasi partilerden herhangi biri 'Hayır, ben verdiğim sözle değil Erdoğan'ın iki dudağının arasında hareket ediyorum.' diyorsa millete hesabını versin."
