CHP'li Serter: Ortak aday Deniz Baykal olmalı

TBMM - CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve MHP'nin mutlaka ortak aday çıkarması gerektiğini savunarak, "İki partiden ve diğer partilerden destek alacak, Türkiye'nin kaderini değiştirecek ismin Deniz Baykal olduğuna inanıyorum" dedi. 

Serter, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin sorularını da yanıtladı. Nur Serter, "CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı parti içinden mi olmalı, nasıl bir nitelik taşımalı?" sorusuna şu cevabı verdi: 

"Türkiye'nin kaderini değiştirecek ismin Deniz Baykal olduğuna inanıyorum"

"Bu seçimde CHP ve MHP'nin mutlaka ortak aday çıkarması gerekiyor. Ortak adaylarla ilgili isimler gündeme geliyor. Bazılarının ciddiyeti yok, bazılarının ise var. Türkiye açısından ciddiye alınması gereken, yeni bir barış ve aydınlık sürecini başlatacak olan tek isim Deniz Baykal'dır. Deniz Baykal, gerçek devlet adımıdır, çok büyük bir siyasi ehliyete sahiptir; müthiş bir olgunluğa ve hoşgörüye sahiptir. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu ayrışmanın üzerinden gelecek tek isimdir. Geçmişte çok değişik konularda sorumluluk almıştır. Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı yapmıştır. Yurtdışında da görev almıştır. Yurt içi ve yurtdışı engin deneyimi çok olan bir kişidir. Türkiye'nin barış ve kucaklaşma dönemine ihtiyaç vardır. Başbakan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması halinde, Türkiye'de kutuplaşma daha da büyüyecektir. Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü sağlayacak, iki partiden ve diğer partilerden destek alacak, Türkiye'nin kaderini değiştirecek ismin Deniz Baykal olduğuna inanıyorum." 

Sınav sistemine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan CHP'li vekil Serter, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınav sisteminde sürekli değişiklik yaparak, öğrenci ve velileri endişeye sevk ettiğini söyledi.  

"Öğrenciler bu sisteme kurban ediliyor"

Liselere giriş sınav sisteminde yapılan son değişiklikle, bugüne kadar yapılan değişiklik sayısının 6'ya ulaştığını belirten Serter, "Önce LGS idi, LGS OKS oldu, OKS SBS oldu, SBS SBS'ciklere dönüştü. SBS'cikler TEOG oldu; şimdi de TEOG yeniden yapılandırılıyor. Bu değişikliklerden velilerin, öğrencilerin sabır sınırları aşmıştır. Artık öğrenciler, okul müdürleri, öğretmenler, veliler önlerini göremez hale gelmiştir. Öğrenciler bu sisteme kurban ediliyor, buna kimsenin hakkı olmamalıdır" dedi. 

Serter, özel okulların bu süreç içerisinde devre dışı bırakıldığını ve nasıl öğrenci alacakları konusunda bilinmezlik yaşadığını iddia etti. 

Ortaokuldan mezun olan öğrencilerin sınavsız olarak girebilecekleri lise türü bulunmadığını ileri sürerek, "Ortaokulu bitiren öğrenci ilk 15 tercihine yerleşemediği zaman, ya evine en yakın liseye yerleşmek ya da açık liseye gitmek zorunda bırakılıyor. Eğitimi bu hale getirmeyi kimsenin hakkı yoktur. Hiç bir öğrenciyi istemediği bir okula gitmeye zorlayamazsınız. Bu noktada, kontenjanı boş olan okullar önemli oluyor. Kontenjanı boş olan okullar imam hatip okulları. Öğrenci bir yere yerleşemediği zaman eve en yakın imam hatip okuluna gitmek zorunda bırakılıyor. Öğrenciler, imam hatipleri doldurmayı amaçlayan bir manipülasyonla karşı karşıya bırakılıyor. Böyle bir zorlama yapamazsınız" diye konuştu.