CHP'li belediyeler Karşıyaka'da buluştu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iktidarın, yerel yönetimlerin yetkilerini merkezde topladığını ya da etkisizleştirdiğini ileri sürerek, ''Gezi ruhunu yayıp direnmekten başka çare yok" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - CHP'li belediye başkanlarının bir araya gelerek 2 yıl önce kurdukları Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM), Karşıyaka Belediyesi'nin ev sahipliğinde toplantı düzenledi. 

Karşıyaka Belediyesi Nikah Sarayı'nda düzenlenen toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile derneğin de başkanlığını yürüten Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ün aralarında bulunduğu 60'a yakın CHP'li il, ilçe ve belde belediye başkanı katıldı.  

"Avrupa'da CHP'yi faşist parti görüyorlardı" 

SODEM ve Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, SODEM'in 2011 yılında iki temel ihtiyaçtan yola çıkılarak kurulmuş bir sivil tolup örgütü olduğunu ifade etti.  

İktidara gelebilmek için yerelde güçlü olunması gerektiğini belirten Öztürk, SODEM'in kuruluşuyla ilgili şunları söyledi:  

"Yurt dışına gittiğimizde 4-5 yıl öncesinde, Avrupa'daki sosyal demokratlar ve sosyalistler, CHP'yi 'faşist bir parti' olarak algılıyorlardı. Bu çok ağırımıza gidiyordu ve gördük ki, Avrupa'da, Bürüksel'de AB içerisinde CHP'yi anlatan, ifade eden bir sivil örgütlenme yok, parti de çok az gidiyor. Başka örgütler, Hoca'nın örgütleri, AKP'nin örgütleri CHP'nin kim olduğunu anlatıyor. O zaman, en doğru şey, bizim kendimizi ifade edebilecek bir sivil örgütlenmeye gitme kararı verdik." 

"Gençliğin istihdama katılımı"  

Açılışın ardından "Gençliğin İstihdama Katılımı" konulu panel gerçekleştirildi. 

Panelde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Politikalarının üretime ve istihdama değil, ranta yönelik olduğunu savunan Kocaoğlu, Gezi Parkı'nı örnek gösterdi. 

Kocaoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:  

"Bundan sonra bizim İzmir'i, sizin İstanbul'u Kadıköy'ü, Antalya'yı koruyabilmesi için özellikle büyükşehir belediyelerinde, 'efendim şu oldu bu oldu, çok oldu büyük oldu' değil, hem bütün belediyelerin hem bütün meclis üyelerinin hem de sivil toplum örgütlerinin, herkesin katılımcı bir anlayışla mücadele etmesinden yani gezi ruhunu Türkiye'nin kılcal damarlarına yayıp direnmekten, halkla beraber çocuklarımızın geleceğini korumaktan başka çaremiz yoktur. 

Eğer biz bu önümüzdeki dönemde belediye başkanlığı yapacaksak, herkes şapkasını önüne koymak zorundadır. Ufak tefek hesapları, ayrılıkları, parti içi sürtüşmeleri herkes bir tarafa bırakacak ve tek vücut direneceğiz. Direnmeyecek, direnemeyecek arkadaş, bensem ben olmayayım kardeşim." 

Bu konularda ilginizi çekebilir