'CHP yönetimi olmadık yollara sapmıştır'
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Milletten ümidini kesen CHP yönetimi, milli iradeye çıkan yolları tıkamak için olmadık yollara sapmıştır. TBMM'de yaşanan kürsü işgalleri muhataplarını mahcup edecektir" değerlendirmesinde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından birinci tur görüşmeleri tamamlanan anayasa değişiklik teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Paylaşımlarına Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki terör saldırısında şehit olan polislere rahmet, yaralılara şifa dileyerek başlayan Bahçeli, "Terörizme ve teröristlere lanet olsun diyorum." ifadesini kullandı.
'CHP olmadık yollara sapmıştır'
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi'nin Meclis'teki birinci tur görüşmelerinin dün tamamlandığını anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bir hafta boyunca Gazi Meclisimiz olağanüstü bir çalışma performansı sergileyerek kendisine bağlanan umutları boşa çıkarmamıştır. 18 maddelik anayasa değişiklik teklifinin ilk etabı beklendiği üzere yoğun, heyecanlı, gerilimli ve hatta zaman zaman çalkantılı geçmiştir. Milli iradenin tecelligahı Meclisimiz, Türkiye'nin ayak bağlarından kurtulması, sırtındaki kamburlardan uzaklaşması için devreye girmiştir. TBMM'nin çalışmasını engellemeye, milletvekillerinin demokratik ve siyasi tercih hakkını sabote etmeye dönük çabalara da hız verilmiştir.
Milletten ümidini kesen CHP yönetimi, milli iradeye çıkan yolları tıkamak ve hatta kullanılamaz hale getirmek için olmadık yollara sapmıştır. TBMM'de yaşanan kürsü işgalleri, kavga sahneleri, ucuz oyunlar, isnat ve iftiraya varan siyasi söylemler muhataplarını mahcup edecektir."
"Milli uzlaşma ihaneti gömer, ithamları söker"
"Milli mücadele döneminde destan yazan Türk milletine hükümet etme sistemi tercihini sormanın neresinin yanlış olduğu" sorusunu yönelten Bahçeli, şöyle devam etti:
"15 Temmuz’da tankın önüne yatan, gökyüzündeki darbeci uçaklara adeta pençe atan kahraman millete makus güvensizlik nasıl yorumlanmalıdır? Fiili durumdan şikayetçi olup da bunun önlenmesi ve örselenmesi konusunda felç geçirmiş gibi hareketsiz duranlar ne anlatmaktadır? Egemenliğin sahibi olan Türk milletine tarihi nitelikli ve bizzat istikbalini ilgilendiren bir konuda görüşünü sormanın neresi hatalıdır?
CHP ve yanında hizalanmış kaos ittifakı, akla hayale gelmedik senaryolarla milletin kaderine sahip çıkma hakkını gasp etmeye kalkıştılar. Partimizin çok değerli milletvekillerinin telefon numaraları afişe edildi. Sosyal medyadan her türlü tezvirat ve dedikodu dolaşıma sokuldu. Sözde özgürlük ve demokrasi şampiyonları ille de 'hayır' temposu tutarken, 'evet' tercihini bastırmak için despotça ve tahammülsüzce hareket etti. Uzlaşma, sorumluluk ruhuyla milli şuuru buluşturmuş siyasi bir vicdanda vasat ve varlık bulur. Milli uzlaşma ihaneti gömer, ithamları söker. Aynı ırmakta iki defa yıkanma hevesi abestir. Türkiye abes siyaset mantığını elinin tersiyle itecek, hızını kesen ağırlıkları atacaktır. Muhtemel kaos hazırlıklarını, kriz salgınlarını, anti demokratik arayış ve özlemleri milletçe göğüsleyip peşinen etkisizleştirmek zorundayız."
"Ortak milli çıkar, kişisel gaye ve hırslara kurban edilmeyecektir"
Bahçeli, "inançları mumdan olanların ateşle imtihana girmelerini sonuçsuz ve boş bir çaba" olarak değerlendirerek, millete korku salanların emellerinin kursaklarında kalacağını belirtti.
Yıllarca rejim üzerinden siyaset kurgulayanların, "rejim muhalifi müfsitler olduğunun" görülmesi, bilinmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
"Allah'ın izniyle çarşamba günü başlayacak ikinci tur görüşmelerinden sonra anayasa değişikliği milletimizin önüne gelecektir. İnancım budur. Milletten yana görünüp yine millete güvensiz ve duyarsız kalanlar bir kez daha çuvallayacaklar ve yüzleri kızarmaktan kurtulamayacaktır. Türkiye sıkıştığı dar alandan çıkacaktır. Türk milleti birliğini, dirliğini ve bekasını mahfuz tutarak geleceğe korkusuzca yürüyecektir. Ortak milli çıkar, kişisel gaye ve hırslara kurban edilmeyecektir. Hizip odaklarının kuru gürültüleri, sinsi faaliyetleri dikiş tutmayacaktır.
Fırtınalı denizlerde seyir halindeyken, felaketlerden uzak durmak için hem doğru pusula hem de rota düzeltmeleri şarttır. Yapılan budur. Mevzi kurtuluş çareleri aramaktansa maziyi kucaklayıp muzaffer bir ülkenin huzurlu geleceğini planlamak zarurettir. Amaç da bu olmalıdır."