CHP lideri Özgür Özel Sivas katliamında hayatını kaybedenleri andı: Madımak utanç müzesi olmalı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bütün ailelerin ve bizim ortak talebimiz, Madımak'ın bir utanç müzesi olmasıdır. Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. 'Biz bunu hak etmedik' diyorlar. 'Ne bilimi, ne kültürü, insan yakmak bizim kültürümüzde var mı?' diyorlar" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kentte 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylarda hayatını kaybedenler için düzenlenen yürüyüşe katıldı, eski Madımak Oteli binası önüne karanfil bıraktı.

Burada basın mensuplarına açıklamada bulunan Özel, bu acıyı, katliamı unutturmamak için birinci yıl ne kadar tepkiliyseler bugün de o kadar tepkili olduklarını söyledi.

Aliya İzetbegoviç'in "Unutulan katliamlar tekrarlanır" sözünü hatırlatan Özel, "Burada bulunan kimse bugünü için değil, yarınlarda bir daha böyle insanlık suçları işlenmesin diye mücadele ediyor. Davanın 31 yıllık sürecini bütün kilometre taşlarıyla ifade etmek belki bir yarım saatimizi alır ama bu davanın zaman aşımına uğratıldığını unutmayalım. Oysa bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve bu yüzden zaman aşımı olmaz. Biz halen daha insanlık için umudumuzu ve ümidimizi koruyoruz. İstinaf aşamasında, temyiz aşamasında bunun bir insanlık suçu, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğu vurgusuyla istinaftan bir bozma kararı bekliyoruz. O süreci Şenal Sarıhan'ın şahsında takip eden bütün hukukçularımıza yürekten teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Anmanın yapıldığı yerde 31 yıl önce 15 bin kişi olduğuna işaret eden Özel, ancak çok az kişinin, 150 kişinin yakalandığını kaydetti.

"Yüreğimiz onlar için yanıyor"

Pek azının ceza aldığına dikkati çeken Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"7 firarinin Alman vatandaşı, 2'sinin Suudi Arabistan vatandaşı olduğunu, birinin aranırken İstanbul Büyükşehir Belediyesinde çalışıyor olduğunu, bir tanesinin emniyet müdürlüğüne 500 metre mesafede evinde öldüğünü, bazılarının ise hala firarda olduğunu hatırlamak gerekir. Firari olanlar kaçaktır. Kaçak olanlar hakkında da karar verilebilir ancak bu kararın insanlığa karşı işlenen suç üzerinden verilmesini son derece önemsiyoruz. Burada hayatını kaybeden herkes, hepimizin ailelerinin büyüğüdür. Yüreğimiz onlar için yanıyor. O davadan, o gün buradan canlı kurtulan kişilerin de travmalarını unutmadık. Ben burada daha önce başka sıfatlarla bulundum ama ilk kez genel başkan olarak buradayım. Partimizin genel başkan yardımcıları, il başkanları, partimizin grup başkanvekilleri, mecliste resmi görevde olan katip üyeleri, başkanlık divanı üyeleriyle neredeyse tüm il başkanlarımızla, kendisi de Sivaslı olan İstanbul İl Başkanımız onları bu toplantıda temsil ediyor, hepsi meydandalar, buradalar. Bu acıyı bir kez daha yüreğimizde hissettiğimizi, bunun insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu, bu katliamın birinci yılıymış gibi 31'inci yılında takip ettiğimizi ifade etmek isterim."

Özel, annelere, eşlere, evlatlara, acılarını unutmayıp bunu bir toplumsal mücadele olarak 31 yıldır sürdürdükleri, Soma'daki, Çorlu'daki annelere ilham oldukları, Türkiye'de adaletsizliğin, haksızlığın, hukuksuzluğun karşısında kim varsa onların mücadelesine güç verdikleri için bir kez daha teşekkür ettiğini belirterek, "Unutulmasın ki acıları üzerinden birbirlerine bağlı olanlar, suçları üzerinden birbirine bağlı olanları eninde sonunda yenerler. Çünkü bizim bağımız gerçek bir bağdır, çıkar ilişkisine dayalı, birbirini korumaya, kurtarmaya dayalı, suçunu örtbas etmeye dayalı, suç ortaklıklarına dayalı değil, acılar üzerinden birbirine saygı ve sevgi duyanların bağıdır." ifadesini kullandı.

CHP'nin tüm kademelerindeki yöneticileriyle ailelerin yanında olmaya geldiğini dile getiren Özel, her sene 2 Temmuz'da Sivas'a gelip hayatını kaybedenleri anacaklarını aktardı.

"Burası utanç müzesi olacak"

Özel, iki önemli karar alınmadan mücadelenin durmayacağının altını çizerek, "Elbette her sene 2 Temmuz'da geleceğiz, burada anacağız. 31. yılı birinci yıl kabul ediyoruz. Birinci talep, bütün ailelerin ve bizim ortak talebimiz, Madımak'ın bir utanç müzesi olmasıdır. Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. 'Biz bunu hak etmedik' diyorlar. 'Ne bilimi, ne kültürü, insan yakmak bizim kültürümüzde var mı?' diyorlar. 'Bilime, kültüre, sanata inanan canları burada yaktınız' diyorlar. Burası utanç müzesi olacak. İkincisi de istinafta umudumuzu sürdürüyoruz, eninde sonunda bu kararların bozulup bunun insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar zaman aşımına uğramazlar, affa uğramazlar. O yüzden insanlığa karşı suç kararı verilene kadar verilen hiçbir kararı tanımıyoruz." dedi.

"Madımak Utanç Müzesi'nin açılışını bizzat yapacağım"

Bunun bir kan davası olmadığına dikkati çeken Özel, şöyle devam etti:

"Kan davaları bile bir gün biter ama bu bir can davasıdır. Canlarımıza karşı işlenmiş insanlık suçudur. Türkiye'deki tüm canları tehdit eden bir insanlık suçudur, nefret suçudur. Türkiye'nin barışının içine döşenmiş mayındır, dinamittir. Bu dinamitleri, bu mayınları sadece gözü yaşlı analar, eşler, çocuklar ya da davayı takip eden avukatlar temizleyemez. Bunu bütün siyasiler, bütün riskleri görerek, cesaretle bu mayınları ellerimizle temizleyeceğiz. Bir kez daha ilan ediyorum ki kan davaları bile biter ama bu can davası bitmez. Bir kez daha söylüyorum. 1 yıl mı olur, 2 yıl mı olur, 3 yıl mı olur ama and olsun ki 4 yıl sonra, 5 yıl sonra bir 2 Temmuz'da daha gelip burada Madımak Utanç Müzesi'nin açılışını bizzat yapacağım. O açılışta burada bulunacağım. Hep beraber yapacağız. And olsun, and olsun, and olsun."

Özel, bir gazetecinin "Daha dün 10 Ekim davasında insanlığa karşı suçlardan beraat etti sanıklar. Bu konuda ne söylersiniz?" sorusu üzerine, "Bu dava, eğer insanlığa karşı suç mücadelesini kazanırsa, bu 10 Ekim davası için de geçmişteki katliamlar için de uygulanabilecek tarihi bir kazanım olacaktır. Dün verilen kararlar da utanç verici. Bu davanın böyle zaman aşımına uğratılması da utanç vericidir. Bunun için biz burayı hem utanç müzesine çevirmek hem de insanlığa karşı suç kazanımını elde etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Dünkü karar da son derece haksız, hukuksuz bir karar" yanıtını verdi.