'Kadınlar gücünü gösterdi, teklif geri çekildi'
Kılıçdaroğlu, "Kadınlar gücünü göstermiştir; ne kadar güçlü olduklarını ortaya koymuşlardır ve iktidardaki siyasal parti (erken evliliklere ilişkin) bu teklifi geri çekmek zorunda kalmıştır." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Grubu, erken yaşta evliliklerle ilgili tasarıyı protesto için Meclis önüne gelen çok sayıda kadın da izledi.
Ses sisteminde yaşanan sorun nedeniyle Kılıçdaroğlu'nun konuşması yaklaşık 5 dakika süreyle salondakiler tarafından duyulamadı. Kılıçdaroğlu, bunun üzerine grubu yöneten Grup Başkanvekili Levent Gök'ün oturduğu başkanlık divanından konuşmasını sürdürdü.
Türkiye'de tüm kesimlerin gelecek kaygısı taşıdığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Dolar almış başını gidiyor ama bunların tek bir derdi var; 'Tecavüzcüleri nasıl hapisaneden kurtarırız?' Bu ülkenin bütün kadınlarına yürekten teşekkür ediyorum. Hiçbir ayrım yapmadan, tarlada, dükkanında çalışan, evinde oturan, sokakta gezen... Bütün kadın kardeşlerime yürekten şükranlarımı sunuyorum. Onların gücü bu teklifin geri alınmasını sağladı." dedi.
Kılıçdaroğlu, kadınların ilk kez güçlerinin farkına vardıklarına işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:
"Şimdi önümüzde önemli bir süreç daha var. Türkiye, eğitimden dış politikasına, savunmasından teröre kadar bir bataklığın içine süreklenmiş vaziyette. Bu bataklıktan Türkiye'yi kadınlar kurtaracak, buna güveniyorum.
Bakın parlamentonun çalışması konusunda size küçük bilgi vermek isterim. Genel Kurul dışında komisyonlar vardır. Dolayısıyla kanun teklifleri ve tasarıları önce buralarda konuşulur. Uzmanlar, sivil toplum örgütleri davet edilir, görüşleri alınır... Daha sonra komisyonda kanun olgunlaştırılır, Genel Kurula iner. Bugün geri çekilen yasa önerisi, bir gece yarısı önergesi ile kanun metnine girmiştir. Yani komisyonlarda görüşülmemiştir, sivil toplumun görüşü alınmamıştır; AKP dışındaki üç siyasi partinin de görüşü sorulmamıştır. 'Ben bildiğimi yaparım' anlayışı ile önerge verilmiş, önerge CHP'nin girişimleri sonucu, yeterli çoğunluk bulunmadığı için bugüne sarkmıştır."
"83 kadın örgütü ortak bildiri yayınladı"
Söz konusu önergeye en büyük tepkiyi kadınların verdiğini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, 83 kadın örgütünün bu teklifin kabul edilmemesine ilişkin ortak bir bildiri yayınladığını aktardı.
Teklifin geri çekilme konusunun, AK Parti iktidarından kabul gördüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Kadınlar gücünü göstermiştir; ne kadar güçlü olduklarını ortaya koymuşlardır ve iktidardaki siyasal parti bu teklifi geri çekmek zorunda kalmıştır. Şu çok önemli; bugüne kadar Türkiye'de ne kadar sorunlar çıkmışsa yasal düzenlemelerden, bu sorunların temelinde gece yarısı verilen önergeler yatmaktadır. Gece yarısı önergelere biz karşı çıkıyoruz, bütün siyasi partilerin de karşı çıkması lazım." diye konuştu.
Prof. Dr. Adem Sözüer'in "Bu önerge kanunlaşırsa, 10-15 kişi, 10 yaşından 15 yaşından küçük kıza cinsel istismarda bulunur, çocuk biriyle evlendirilirse hepsi affediliyor." açıklamasını yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, böyle bir önergeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını yineledi.
Tepkilerinin bunlara olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu arada bir şey daha söylemek isterim: özellikle AKP için oy toplayan kadın kardeşlerime seslenmek isterim; yıllarca kapı kapı dolaştınız, AKP'ye oy istediniz, değerini bilmediler. Sizin çocuklarınızın değerini bilmediler. Tecavüzcülere af getiriyorlar, şimdi artık o çatının altından ayrılmak zorundasınız, ayrılın ve gelin." ifadesini kullandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, "Tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler..." dediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Küçük bir çocuğun rızasından nasıl söz edersiniz? Adı üstünde küçük, çocuk. Elma şekeri vererek mi bu çocuğu kandıracaksınız (gel evlen sana tecavüz eden kişiyle?)" açıklamasını yaptı.
Bazılarının da bu konuyu dini referans vererek bir anlamda kabul edilebilir noktaya getirmek istediğini savunan Kılıçdaroğlu, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin'in açıklamalarını okudu.
Keskin'in, evlenebilmek için reşit olunması gerektiğini vurguladığını ve "İslam alimleri bunu erkekte 18, kızda ise en az 17 yaşını doldurduğu zaman reşit olabileceğini söylüyor" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, Keskin'in ayrıca, "Bu yaştan küçüklerin rüştlerini ispat edemedikleri için çocuk sayılacaklarını ve çocukların evlendirilmesinin İslam'la bağdaşmayacağını" söylediğine işaret etti.
"Bu önerge kimin için verildi?"
Kılıçdaroğlu, bu açıklamaların herkesin kulağına küpe olması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin derdine bakın onların derdine bakın. Ama şu sorunun cevabını ben merak ediyorum, eminim bütün kadın kardeşlerim de merak ediyordur; bu önerge kimin için verildi? Kimin hapisten çıkması için verildi? Veya kaçak olarak yurt dışında ise Türkiye'ye rahat gelmesi için mi verildi? Kimin için verildi? Bunun yanıtını arkadaşlarımız soracaklar; hem komisyonda, hem Genel Kurulda. Sizler de sokakta sorun. Gördüğünüz her AKP'liye sorun, 'bu önergeyi kimi kurtarmak için getirdiniz' diye.
Türkiye'nin derdine bakın bunların derdine bakın. Dolar almış başını gidiyor, yatırım yapmıyor iş adamı. Doların bir kuruş değer kazanmasının maliyeti 2 milyar 100 milyon lira. Bir kuruşun maliyeti bu. Dolar değer kazanırken hep beraber kaybediyoruz. Buna çözüm bulmamız gerekiyor. Esnaf siftah yapamıyor, esnafın siftah yapması için ekonomiyi güçlendirmemiz gerekiyor. Ama onlar bununla değil, onlar 'bir tecavüzcüyü nasıl hapisten kurtarabiliriz' onun arayışı içindeler. O nedenle söylüyorum; cumhuriyet tarihindeki en büyük kadın haraketi olarak büyük bir başarıya imza attınız, sizi yürekten kutluyorum."
"Şehitler arasında ayırım yapılıyor"
AK Parti'nin sorun çözme kapasitesi olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bugün bir KHK yayınlandı. Şehitler arasında ayrım yapmışlardı şimdi bu ayrımı derinleştiriyorlar. 15 Temmuz şehitlerinin kardeşleri ve çocukları arzu ederlerse askerlik yapmayacaklar. Ama PKK'ya karşı, teröre karşı mücadele eden şehitlerin çocukları veya kardeşleri askerlik yapacak. Bu düzenlemeyi yapmak, açık ve net söylüyorum; Binali Yıldırım da bakanlar da duysun, sarayda oturan zat da duysun; bu düzenlemeyle şehitler arasında ayrımcılık yapan insanlar haindirler." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, eleştirilerini sürdürürken, şehitler arasında ve annelerin göz yaşları arasında ayrım yapılamayacağını bildirdi.
Kılıçdaroğlu, "Bütün şehit yakınlarına sesleniyorum: adaleti ve kalkınmayı unutan partiyi yani AKP'yi şimdi hepiniz çok daha yakından tanıyorsunuz. Ayrımcılık yapıyor, bölücülük yapıyor. Şehitler arasında ayrımcılık yapan bir partiden ülkeye, kadınlara, çocuklara hayır gelmez. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı da yok, yetkisi de yok. Çünkü herkes şunu çok iyi bilmeli ki bu ülkenin kadınları, bu ülkenin anneleri var." ifadesini kullandı.
"Parlamenter demokratik sisteme hep birlikte sahip çıkacağız"
İktidarın parlamenter demokratik sistemden hoşlanmadığını ve rejimi değiştirmeye kalktığını ileri süren Kılıçdaroğlu, iktidarın tüm yetkileri bir kişiye verme gayretinde olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu ülkenin bütün kadınlarına sesleniyorum; çocuklarınız güzel bir Türkiye'de yaşasın istiyorsanız, demokratik parlamenter demokratik sisteme hep birlikte sahip çıkacağız. Şimdi 'efendim rejimi değiştirmiyoruz, 1923'te kaldı o' diyorlar. Sanıyorlar ki çocuk kandıracaklar. Sizi kandırdıklarını biliyoruz, değil mi? PKK kandırdı, FETÖ kandırdı, IŞİD kandırdı; onlar sürekli kandırılıyorlar, sanıyorlar ki 'biz CHP'yi de kandırırız.' Biz kandırılmayız. Binali Yıldırım'a açık ve net çağrıda bulunuyorum; Sayın Binali Yıldırım başbakansan başbakanlığını bil. Başbakansan koltuğuna sahip çık, başbakanlığa sahip çık. 100 bin üstünde kamu görevlisinin ya işine son verildi ya da açığa alındı. İçlerinde bir tane siyasetçi var mı? Nerede bu işin siyasi sorumlusu? FETÖ terör örgütü ile aynı yatakta yatanlar neredeler şimdi? FETÖ terör örgütü ile paralel gidenler neredeler şimdi? Hesabını soracağız. Siyasi ayağını çıkarmak için hesabını soracağız. Hesabını sormazsam namerdim ben. Diyorlar ki 'FETÖ bizi kandırdı. Biz saftık ama Kılıçdaroğlu bunların hepsini biliyordu, o zaman Kılıçdaroğlu yargılansın' diyorlar. Ben de şu teklifi yapıyorum; kendine güveniyorsan ben yargılanmaya hazırım, sen de gel beraber yargılanalım. Gelirler mi? Gelemezler ben biliyorum."