Cezaevlerinde bin 752 tutuklu ve 831 hükümlü çocuk bulunuyor
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cezaevlerinde bin 752 tutuklu, 831 hükümlü çocuk bulunduğunu, hükümlü veya tutuklu annesinin yanında, cezaevinde kalan çocuk sayısının ise 476 olduğunu bildirdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan'ın, "Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu 14 yaşındaki R.D" ile ilgili iddialara ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı.
Bakan Bozdağ, yapılan araştırmalar sonucu, adı geçen tutuklunun Şırnak T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, mevzuat hükümlerine uygun bir odada barındırıldığını, Şırnak Devlet Hastanesi tarafından verilen raporlarda herhangi bir darp, yaralama, elektriğe tutulma ve cinsel istismara ilişkin bir bulguya saptanmadığını bildirdi.
İddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğunu belirten Bozdağ, Şırnak Ceza İnfaz Kurumunun 4681 sayılı kanun kapsamında, tutukevleri izleme kurulları tarafından düzenli ziyaret edildiğini, izleme kurulları tarafından hazırlanan raporların TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığına, Adalet Komisyonuna, Meclis'te grubu bulunan siyasi parti başkanlıklarına gönderildiğini hatırlattı.
Cezaevlerindeki çocuk sayısı
Bozdağ, cezaevlerinde halen bin 752 tutuklu ve 831 hükümlü çocuk bulunduğunu, hükümlü veya tutuklu annesinin yanında, cezaevinde kalan çocuk sayısının ise 476 olduğunu açıkladı.
Hükümlü ve tutuklular tarafından, gerek doğrudan gerekse sivil toplum örgütleri kanalı ile ya da insan hakları kuruluşlarınca yapılan başvuruların titizlikle incelendiğini kaydeden Bozdağ, adli ve idari yönden soruşturmalar sonucunda kusur ve ihmali olan görevliler hakkında yasal gereğin titizlikle yerine getirildiğini ifade etti.
Cezaevlerindeki çocukların, ulusal ve uluslararası mevzuatta belirtildiği üzere özel önlem ve öncelik taşıyan hassas gruplar olarak tanımlandığına dikkati çeken Bozdağ, eylemlerin "çocuğun yüksek yararı" ilkesine uygun olarak yürütüldüğünü vurguladı.
Bakan Bozdağ, çocukların cezaevinde bulundukları süre içerisinde suça sürüklenmesindeki etmenlerin ortaya çıkarılması, elde edilen bilgiler doğrultusunda uygun müdahalelerin yapılması ve etkili yöntemlerin uygulanması temel alınarak, çocuğun sosyalleşme sürecini kolaylaştırma ve yeniden toplumla bütünleşmesini sağlamayı hedeflediklerini anlattı.