Çernobil'e hayır Akkuyu'ya evet
Enerji Bakanı Yıldız, Çernobil gibi birinci nesil santrallara karşı olduğunu, fakat Akkuyu'da yapılacağı gibi güvenlik düzeyi üst noktada olan santralların yapılması gerektiğini bildirdi.
ANKARA - İsviçreli enerji şirketi EGL, Demirören Grubu ile Ortak Girişim Anlaşması ve Boru Hatları ile Petrol Taşımacılık (BOTAŞ) ile de bir mutabakat zaptı imzaladı. İmza törenine katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çernobil gibi birinci nesil ve 40 yaşını aşmış santrallara karşı olduğunu, fakat Akkuyu'da yapılacağı gibi güvenlik düzeyi üst noktada, üçüncü nesil santralların yapılması gerektiğini bildirdi.
İsviçre enerji şirketi EGL'nin Demirören Grubu ve BOTAŞ'la yaptığı anlaşmaların imza törenine katılan Yıldız, iki imza töreninin hem firmalara hem de iki ülke arasındaki ilişkilere olumlu katkılar koyacağı kanaatinde olduğunu bildirdi.
Avrupa'nın özellikle doğalgaz arz güvenliği ile alakalı probleminin çözümünün bir parçası olmak adına da söz konusu anlaşmaların önemli olduğuna işaret eden Yıldız, "Türkiye, bu konuda bütün projeler karşısındaki pozitif tutumunu devam ettirecektir. Hem Nabucco, hem ITGI hem de TAP projeleriyle alakalı gelişmeleri hem ortak, hem partner olarak dikkatle takip etmektedir" dedi.
BOTAŞ ile EGL arasında imzalanan mutabakat zaptının bir çerçeve anlaşma olduğunu belirten Yıldız, doğu ve güneyden girebilecek gaz kaynaklarının, Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden Avrupa'ya aktarılmasıyla ilgili temel prensipleri içerdiğini söyledi.
Yıldız, "Bu, ikili anlaşmalara zemin oluşturabilecek bir anlaşma taslağıdır. Farklı güzergahlarla farklı firmaların, farklı korelasyonlarına açık bir anlaşmadır. Kaynak ülkelerinden 3-4 tanesini içerebildiği gibi, tüketim ülkelerinden de en az o kadarını içerebilir" dedi.
Gazetecilerin Akkuyu nükleer santral projeleriyle ilgili soruları üzerine Taner Yıldız, geçtiğimiz hafta Ukrayna'da Uluslararası Nükleer Güvenlik ve Çernobil Kazası Anma Konferansı'na katıldığını hatırlatarak, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun da bulunduğu 46 ülkeden üst düzey yetkililerin bulunduğu bir toplantı yapıldığını söyledi.
Greenpeace farklı pankart açmalı
Fukuşima'dan sonra bu toplantının daha da önem kazandığını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
" Nükleer santrallarda güvenlik önlemleri mutlaka artırılmalıdır ama nükleer santrallarla enerji üretimine devam edilmelidir. Türkiye'de bu görüşe katılmaktadır. Orada Greenpeace üyeleri çernobil aleyhine bir pankart açtılar 'Çernobil'e hayır' diye. Bu pankarta ben katılıyorum ama doğrusunun şu pankartla yapılması gerektiği kanaatindeyim; Çernobil'e hayır, Akkuyu'ya evet.
Çünkü güvenlik önlemleri olmayan 40 yaşını aşmış bir santrala biz de şu anda karşıyız ve halen dünyada 26 tane bu şekilde santral var. Birinci nesil, 40 yaşını aşmış santrallerin kapatılması lazım. Fakat Akkuyu'ya yapacağımız gibi üçüncü nesil santralların da devam etmesi gerekiyor. Ben Greenpeace üyelerinin de bu tarzda düşüneceğine inanıyorum."
Piyasada daha güçlü bir aktör haline geleceğiz
Demirören Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Kıvanç Oktay, söz konusu ortaklığın hedefinin iki şirketin yerel ve uluslararası tecrübelerinden faydalanarak, hızla büyüyen enerji piyasalarına ürün ve hizmet sunmak olduğunu söyledi.
EGL Üst Yöneticisi Hans Schulz ise Demirören Grubu ile ortaklıktan son derece mutluluk duyduklarını belirtirken, "Türkiye'deki enerji piyasasını çok yakından izledikten sonra Demirören Grubu'nun en güvenilir ve bizimle iş yapabilecek en uygun grup olduğunu belirlemiş bulunmaktayız" diye konuştu.
EGL Şirketi Üst Yöneticisi (CEO) Hans Schulz da BOTAŞ'la yapılan mutabakat zaptının imzalanmasının ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Hazar bölgesi ile Avrupa arasında en etkin enerji köprüsü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"BOTAŞ EGL arasındaki bu işbirliği önemli bir kilometre taşını teşkil etmektedir. Sadece doğal kaynakların, gazın transferi değil, bunun dışında da işbirliği söz konusu olabilecek. Özellikle sıvı gaz konusunda birlikte hareket edebileceğiz. EGL EON ve diğer enerji aktörleriyle birlikte de farklı projelerde görev yapmaktadır. Bu konularda da BOTAŞ'ın rol üstlenebileceğini düşünmekteyiz.
Türk gaz piyasasının özellikle EGL için çok büyük öneme sahip olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Özellikle de bu sözleşmeyle piyasada daha güçlü bir aktör haline gelebileceğimizi şimdiden söyleyebilirim."
Anlaşmaların getirileri
EGL Grup'un alt kuruluşu olan EGL Türkiye ve Demirören Grubu'nun alt kuruluşu olan Milangaz LNG Toptan Satış Ticaret ve Sanayi A.Ş'nin adları, karşılıklı olarak eşit oranda hisse değişiminden sonra, Demirören EGL Enerji ve Demirören EGL Gaz olarak değiştirildi.
Demirören Grubu ve EGL Grup belirtilen şirketlerde eşit sermaye payına sahip olacak. Böylece, Demiröeren EGL Enerji, EGL Türkiye'ye ait elektrik ticareti lisansından, Demirören Gaz ise Milangaz LNG Toptan Satış Ticaret ve Sanayi Şirketinin doğalgaz ticareti lisansından yararlanacak.
EGL'nin BOTAŞ'la imzaladığı mutabakat zaptının da İsviçre ile Türkiye enerji bakanlarının enerji alanında daha güçlü bir işbirliğine yönelik olarak Kasım 2009'da imzaladığı anlaşmaya yönelik ilk somut adım olduğu belirtildi.
Söz konusu mutabakat zaptı ile Hazar bölgesinden ve Ortadoğu'dan gelen doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasına yönelik iletim hakları hususunda doğrudan ve somut müzakerelerde bulunma fırsatının elde edildiği kaydedildi.
EGL, doğalgaz tedariki portföyünü daha da çeşitlendirmek için Azerbeycan'daki Şahdeniz doğalgaz sahasından önemli hacimlerde doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya, Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile ihraç etmeyi planlıyor. Doğalgaz tedariki alanındaki olası ortaklıkları daha da güçlendirmek adına EGL, Haziran 2010 tarihinde Bakü'de de bir temsilcilik bürosu açmıştı. EGL halen Şahdeniz pazarlama konsorsiyumu ile görüşmeleri sürdürüyor.