Cemal Kaşıkçı olayı hala gizemini koruyor
Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolmasının üzerinden 14 gün geçti. Uluslararası kamuoyunun gündemine oturan Cemal Kaşıkçı olayındaki sır perdesinin aralanması için bekleyiş sürüyor.
Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolmasının üzerinden 14 gün geçti.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde de yazılar yazan Cemal Kaşıkçı'dan, resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdiği 2 Ekim Salı gününden beri haber alınamıyor.
Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması, uluslararası kamuoyunun da gündemine oturdu. Gelişmeleri, ulusal ve uluslararası medya da yakından takip etti.
Olayın yankıları devam ederken gözler Türkiye, ABD ve Suudi Arabistanlı yetkililerin açıklamalarına çevrildi.
ABD Başkanı Donald Trump, olayın ilk günlerinde Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbetine ilişkin yaptığı açıklamasında, "Bu konuda endişeliyim." ifadesini kullandı.
Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin belirsizlik sürerken ABD Başkanı Trump bir açıklama daha yaparak, Suudi Arabistanlı en üst düzey bir isimle Kaşıkçı konusunu konuştuğunu ifade etti.
Kaşıkçı'ya ilişkin Suudi Arabistan’dan kiminle görüştüğünü ismen zikretmeyen Trump,
"Bu durum Beyaz Saray'da bizim için çok önemli bir mesele. Sonuna kadar gideceğiz." diyerek, konuya ilişkin Türkiye ile yakın çalıştıklarını da vurguladı.
Trump ayrıca Kaşıkçı'nın nişanlısıyla da görüştüklerini dile getirerek, kendisini Beyaz Saray'a davet etti.
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz ile kayıp olan Kaşıkçı konusunu görüştüğünü ve Kral Selman'ın "Kaşıkçı'ya ne olduğu konusunda bir bilgiye sahip olduklarını kesin bir dille reddettiğini" belirtti.
Trump, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yu Kral Selman ile görüşmesi için acilen Suudi Arabistan'a göndereceğini açıkladı.
Trump, son açıklamasında Kaşıkçı'nın öldürülme ihtimaline ilişkin, "Bunlar serseri katiller olabilir. Kim bilir? Bunun sonuna kadar gitmeye çalışıyoruz." dedi.
"Sonuç neyse onu da dünyaya bizler bildireceğiz"
Kaşıkçı olayına ilişkin gelişmeleri yakından takip eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz telefonda görüştü.
Olayın aydınlatılması meselesinin ele alındığı telefon görüşmesinde, soruşturma çerçevesinde ortak çalışma grubu oluşturulmasının önemini vurguladı.
Erdoğan, Kaşıkçı olayına ilişkin "Cumhurbaşkanı olarak takibindeyim, kovalıyorum, buradan çıkacak sonuç neyse onu da dünyaya bizler bildireceğiz. Büyükelçiliğe giriş çıkışlar hepsi inceleniyor. Süratle bir netice alalım istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu refleksler olayın içinde birçok şüphenin olduğunu gösteriyor"
Kaşıkçı'nın kaybolduğunu kamuoyuna ilk duyuran nişanlısı, konsolosluk binası dışında bekleyen Hatice Cengiz oldu.
Cengiz, olayı Türk Arap Medya Derneği (TAM) Başkanı Turan Kışlakçı ile AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay'a durumu haber verdi.
Amerikan Washington Post gazetesine yazdığı makalede, "Şu bir gerçek ki Cemal o binaya girdi ve çıktığına dair hiçbir delil yok." değerlendirmesini yapan Cengiz, Türk yetkililerin durumu yakından takip ettiğini belirtti.
Cengiz, ABD Başkan Trump ve eşi Melania Trump'tan, Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması konusunu aydınlatmaya yardımcı olmalarını istedi.
Riyad yönetimine de çağrıda bulunan Hatice Cengiz makalesinde, "Ayrıca Suudi Arabistan'ı ve özellikle Kral Selman ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı aynı hassasiyeti göstermeye ve konsolosluktaki kamera kayıtlarını yayımlamaya çağırıyorum." dedi.
Cengiz, AA'ya ise "Suud tarafından gelen açıklamaları hem yeterli hem de ikna edici bulmuyorum. Ayrıca Suudi Arabistan genelinde benim hakkımda ciddi düzeyde karalama kampanyası başlatılmış durumda. Bunu hem Suud destekli haber ajansları hem de troller yürütüyor. Bu elbette ki oldukça üzücü. Zaten başlı başına bu refleksler bile olayın içinde birçok şüphenin olduğunu gösteriyor." açıklamasında bulundu.
15 kişilik ekip gizemini koruyor
Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği başkonsolosluktan bir daha çıkmadığı teyit edildi.
Başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen, aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu belirlendi.
Daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenen bu kişilerin Atatürk Havalimanı'ndaki görüntüleri, medyaya da yansıdı.
Suudi vatandaşları taşıyan ilk uçak 2 Ekim'de saat 03.28'de İstanbul Atatürk Havalimanı'na indi ve 17.40'ta buradan ayrıldı. Suudi Arabistan'dan kalkan diğer uçak da 17.30'da Atatürk Havalimanı'na iniş yaptı ve 21.44'te Atatürk Havalimanı'ndan kalktı.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nca, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan 4 Ekim'de yapılan açıklamada, vatandaşları Kaşıkçı'nın, başkonsolosluk binasından çıktıktan sonra ortadan kaybolduğu iddia edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 6 Ekim'de olaya ilişkin soruşturma başlatıldı.
Konsoloslukta 9 saat süren inceleme
Kaşıkçı'nın başkonsolosluğa girmesinin ardından kendisinden haber alınamamasıyla ilgili kurulan, Türkiye ve Suudi Arabistanlı yetkililerden oluşan ortak çalışma grubu ilk önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde bir araya geldi.
Ortak çalışma grubunda yer alan Türk ve Suudi yetkililer ile olay yeri inceleme ekipleri, dün akşam saatlerinde geldikleri konsolosluk binasında 9 saat süren inceleme yaptı.
Konsolosluktaki incelemelere, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen ve heyetin başında yer alan başsavcıvekili ile cumhuriyet savcısı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele, Asayiş ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüklerine bağlı uzman personelin yanı sıra Suudi Arabistanlı yetkililer katıldı.
Gözler şimdi, incelemelenin ardından elde edilen bulgulardan çıkacak sonuçlara çevrildi.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Suudi Arabistan'da