Cansuyu akmıyor

Hüseyin GÖKÇE

ANKARA - KGF'den kefalet isteyen şirketlerden daha önce sadece 'ticari sicil temizliği' isteniyordu. Bu da SSK prim borcu, vergi borcu, ihaleye fesat karıştırma gibi ticari konuları kapsıyordu. Ancak kreditör bankalar, 'adli sicil' de istenmesi gerektiğini bildirdi. Böylece KGF'den kefaletli kredi taleplerinde 8 aydır istenmeyen, 'adli sicil temizliği' de istenmeye başladı. Sanayiciler, bunun 'cansuyu' sisteminde gecikmelere, mağduriyetlere yol açabileceğini savunuyor.

Hazine'nin, yatırımcı şirketlere teşvik verirken, bankaların şirketlere kredi kullandırırken istemedikleri adli sicilin KGF'den kefalet talebinde istenmesi, sadece bürokratik bir sorun çıkarmıyor. Asıl işleri zorlaştıran istenen sicilin niteliği. Buna göre şirket sahiplerinde 'banka kurucularında aranan nitelikler' aranacak.

'Banka kurucuları'nda aranan sicil temizliğinin ise kapsamı çok geniş. Bunun da finansman sorunu yaşayan birçok şirkete kredi yolunu kapatması riski var. KGF yönetmeliğinde, "Yararlanıcının, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 8'inci maddesinin (d) bendinde belirtilen vasıflara uymayanlardan" olamayacağı belirtiliyor.

5411'in 8'inci madde/d bendi, banka kurucularını tanımlarken zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, dolaylı iflas gibi 'yüz kızartıcı suçlar' dışında, "Devletin şahsiyetine, egemenlik alametlerine, organlarına, güvenliğine, Anayasal düzene, milli savunmaya karşı suçlar"ı kapsam dışı sayıyor.

Haberin ayrıntıları bugünkü DÜNYA Gazetesi'nde