Çağlayan: 8,5 yılda 105 milyar dolar yatırım aldık
Finans Zirvesi'nde konuşan Bakan Çağlayan Türkiye'nin 8,5 yılda 105 milyar dolar doğrudan yatırım aldığını belirtti.
İSTANBUL - İstanbul Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "Geçen sene doğrudan yabancı yatırım tutarı 9.3 milyar dolar seviyesindeyken, bu yılın ilk yedi ayında 9.1 milyar dolara ulaştı. Bunlar bizim kara kaşımıza kara gözümüze gelmiyor. 8 yılda gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımı 105 milyar dolar" dedi.
Bakan Çağlayan, Türkiye ekonomisinin ortalama her yıl yüzde 7 oranında büyümek zorunda olduğunu belirterek, 2023 yılı hedeflerinin Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisi içine sokmak istediklerini kaydetti.
2002'de 36 milyar dolar ihracat yapan Türkiye'nin 6 yıl sonra 2008'de 132 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayan Çağlayan, "Hangimizin aklına 6 yılda ihracatımızın 4'e katlayacağı gelirdi? Kişi başına milli geliri 3 bin dolardan 10 bin dolara çıkartmadık mı?" dedi.
Çağlayan, geçen yıl Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımının 9,3 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, 1923-2003 yılları arasında yabancı sermaye yatırımının 14,5 milyar dolar olduğunu vurguladı.
2003-2010 yılları arasında gelen yabancı sermayenin önceki 80 yılda gelenin altı katından fazla olduğunu ve bu dönemde gelen yabancı sermaye miktarının ise 95 milyar doları bulduğunu dile getiren Çağlayan, "Bunlar bizim kara kaşımıza kara gözümüze gelmiyor. 8 yılda gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımı 105 milyar dolar" dedi.
Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımın yüzde 92'sinin Avrupa'dan olduğunu bildiren Çağlayan, çok sayıda büyük Türk firmalarının da Avrupa'da bazı yabancı şirketleri satın aldığını anlattı.
"Avrupa Birliği komisyonunun kendi raporunda, önümüzdeki 10 yılda, Avrupa'da 1 milyon 600 bin şirketin kapanacağını söylüyor" diyen Çağlayan, şöyle devam etti:
"Bunlar ekonomik sorunlardan kapanmayacak. Kapanmasının tek sebebi, şirketleri devredecekleri yeni nesilleri olmayışından kaynaklanıyor. Böyle bir ortamda şirketlerimiz Avrupa'da kapanan bu şirketlere ya ortaklıkla ya satın alma yoluyla bu şirketlerin sahipleri olacak. Bu konuda Ekonomi Bakanlığı olarak bir buçuk yıldır yapmış olduğumuz bir çalışma var."
"Artık bütçe fazlası veren bir ülkeyiz"
Yüksek kamu borçları ve yüksek bütçe açığının Avrupa'yı zor durumda bıraktığını dile getiren Çağlayan, şöyle konuştu:
"AB kriterleri, iç ve dış borçların, kamu borçlarının milli gelire oranının yüzde 60'dan fazla olmamasını ifade eder. Şu anda bizim Türkiye'nin yüzde 40'dır. 2001'de Türkiye, yüzde 75'lik bir kamu borcuna sahipti. Bugün Türkiye toplamış olduğu verginin 20 lirasını borcun faizine ödüyor. Artık bütçe fazlası veren bir ülkeyiz. 2011'in ilk sekiz ayında Türkiye 1,5 milyar dolar bütçe fazlası verdi. 2 milyar Türk lirası. "
"Teknoloji ihraç edebilir hale gelmeliyiz"
Türkiye'nin mevcut yapısıyla cevher ihracatı yapmasının ülkeye çok fazla bir faydasının olmadığını ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti:
"Kendi ülkendeki bakır, demir cevherini mutlaka kendi ülkende hammaddeye çevirmek zorundasın. Türkiye demir çelik sektöründe en fazla hurda ithalatı yapan ülke. Geçen yıl 9 milyar dolar ithalat yapmışız. Demir çelik sektörü çok önemli, makine, beyaz eşya sektörüne girdi veriyor.
Otomotiv sektörü başımızın tacı. Ama otomotiv sektöründe bugünkü yapı sürdürülebilir yapı değil. Türkiye şu anda otomobillerde kullanılan sacı kendisi üretmiyor. Kaporta sacını ithal ediyor. Sadece motor ve aktarma aksamına yılda 5 milyar dolar ödeniyor. Ama artık teknoloji ihracatı yapan bir ülke haline gelmeliyiz."
2023 yılına kadar Türkiye'nin kendi uçağını, otomobilini ve helikopterini yapacak duruma geleceğini bunu yapacak altyapı ve insan gücüne sahip olduğunu belirten Çağlayan, "Türkiye 2023 hedeflerine çok rahat ulaşabilecek bir yapıya süratle gelecek. Türkiye'nin önemli avantajlarını asla dezavantaja çeviremeyiz, böyle bir lüksümüz yok. Bütçe açığı mali disiplin, bunlar aynen korunacak ve devam edecek" diye konuştu.