Büyükelçilere "ekonomi diplomasisi yapın" uyarısı
Büyükelçilerle yemekte buluşan Cumhurbaşkanı Gül, kendilerine ekonomi alanında önemli görevler düştüğünü belirterek,"Artık bir büyükelçinin tahlil, tavsiye ve temsil görevlerinin çok ötesinde yapacağı işler vardır" dedi
ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde 6. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Ankara'da bulunan büyükelçilere verdiği yemekte yaptığı konuşmada, küresel ekonomideki kırılganlığın sürdüğüne dikkati çekti.
Toparlanma işaretleri görülse de küresel ekonomide halen ciddi gelişmelerin yaşanmadığını vurgulayan Gül, "Burada önemli olan, dışarıdan gelen dalgalara ilave, içeride yeni bir dalga, bizden kaynaklanan bir ekonomik problemin ortaya çıkmamasıdır. Buna hepimizin çok özen göstermesi gerektiğine inanıyorum. Bu bağlamda son yaşadığımız gelişmelerden iş dünyasının adeta demoralize edilmesinden de doğrusu büyük bir üzüntü duyuyorum" diye konuştu.
"Ekonomi, pozitif gündem oluşturan bir yumuşak güç faktörü"
Ekonominin siyasi ilişkiler bakımından pozitif gündem oluşturan bir yumuşak güç faktörü olduğuna işaret eden Gül, büyükelçilere ekonomi alanında da önemli görevler düştüğünü söyledi. "Artık bir büyükelçinin tahlil, tavsiye ve temsil görevlerinin çok ötesinde yapacağı işler vardır. Sizin faaliyetlerinizi sadece siyasi ve jeopolitik konularla sınırlı tutamayız. Bu anlamda ekonomi diplomasisinin sizin önemli bir faaliyet alanınız olduğunu da bilmeniz gerekir" diyen Gül, büyükelçilerin bu alandaki çalışmalarının bazen siyasi çalışmalarının bile önüne geçebileceğini belirtti.
İletişimin geldiği nokta dikkate alındığında büyükelçilerin bulunduğu bölgelerdeki siyasi gelişmeleri merkezlerin bazen büyükelçilerden daha önce ve hızlı bir şekilde takip edebildiğini kaydeden Gül, "Onun için faaliyetlerinizi daha çok ekonomik alana kaydırırsanız ülkenize en büyük hizmetlerden birini yapacağınızdan emin olabilirsiniz" değerlendirmesinde bulundu.
"AB ilişkilerinde 2014 yeni bir başlangıç olmalıdır"
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin içeride ve dışarıda tekrar pozitif gündemle yerini alması gerektiğine inanıyorum. Çünkü Birinci Dünya Harbi'nin 100. yıl dönümü önümüzdeki yıllarda. Bu yıllarla ilgili, Türkiye'nin negatif şekilde birçok merkezlerde gündeme getirilme ihtimali vardır. Bütün bunlara hazırlıklı olabilmemiz için her şeyden önce Türkiye'nin tekrar içinin parlaması ve dışarıya ışık veren, daima pozitif mesaj veren bir ülke haline gelmesini süratle sağlamamız gerekmektedir. Bu döneme girerken Türkiye imajı parlak, demokratik hukuk düzeni güçlü, ekonomisi istikrarlı ve dostluğuna önem verilen bir ülke olmalıdır.
Avrupa Birliği ile katılım müzakereleri sürecinde 2014 yılı da yine bizim için yeni bir başlangıç olmalıdır. Hem AB tarafı hem Türkiye tarafının siyasi iradelerinde yeni değişikliklerin ortaya çıkması gerekir. AB tarafında bununla ilgili işaretleri görüyoruz, başta Fransa olmak üzere. Ayrıca vize muafiyeti diyalogu gibi önemli bir alanda atılan adımın da bu pozitif gelişmeyi ayrıca destekleyeceğine inanıyorum. Şunu da unutmayalım ki Avrupa Birliği çerçevesi içerisinde yaptığımız her şey aslında Türkiye'nin yararına olmuştur ve Türkiye'nin gücüne de güç katmıştır."
"Müttefiklerimizle görüş ve yaklaşım farklarımız olabilir"
Müttefiklerle ilişkilere ve bu ilişkilerin önemine dikkat çekmek istediğini dile getiren Gül, şöyle konuştu:
"Elbetteki çeşitli konularda müttefiklerimizle görüş ve yaklaşım farklarımız olacaktır. Milli menfaatlerimiz ve ulusal çıkarlarımız söz konusu olduğunda şüphesiz ki bu konudaki tercihlerimiz müttefiklerimiz tarafından da anlaşılmalıdır ve anlayışla karşılanmalıdır. Ancak hepimizin bildiği gibi ittifak ilişkilerinde farklılıklar istisna, dayanışma ve ortak güvenlik şemsiyesinden yararlanma da esastır. Bu itibarla müttefiklerimizle ilişkilerimizi de karşılıklı güven içerisinde daha da zenginleştirmenin Türkiye'nin çıkarına olduğuna inanıyorum"