Bütçede ölçüsüz adım yok
Babacan, "2011 bütçemiz hem mali disiplini koruyan, ama öte yandan da gelir ve gider dengesini dikkatli bir şekilde kurulduğu bir bütçe" dedi.
İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Çok şükür 2011 bütçemiz hem mali disiplini koruyan ama öte yandan da gelir ve gider dengesini dikkatli bir şekilde kurulduğu bir bütçe... Ölçüsüz bir adım asla yok" dedi.
Babacan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) Olağan Genel Kurulu'nda, küresel ekonominin enteresan bir dönemden geçtiğini hatırlatarak, dana önce görülmemiş problemlerle karşı karşıya olunduğunu söyledi.
Krizin 2010 yılıyla birlikle yeni bir safhaya geçtiğini, bu dönemde artık ülkelerin kredibilitelerinin sorgulandığını anlatan Babacan, bu ülkelerin çok çok yüksek risk primleri ödediğini anımsattı.
Gelişmiş pek çok ülkede kamu borcu, bütçe açığı sorunu bulunduğunu belirten Babacan, bunun ne zaman, nasıl kapatılacağıyla ilgili de bir plan program olmadığını hatırlattı.
Bu ülkelerin pek çoğunda işsizliğin yüksek olduğunu ve yükselmeye de devam ettiğini anımsatan Babacan, pek çok Avrupa ülkesinde yönetim zafiyeti bulunduğunu söyledi.
Zor kararlar gerektirdiğinde, adım atılabileceği konusunda ciddi şüpheler bulunduğunu ifade eden Babacan, hükümetler üzerlerine düşeni yapamadıklarında bu defa çok daha hızlı çalışan mekanizma olan para basmayı devreye aldıklarını anlattı.
Babacan, ABD ve Avrupa Merkez Bankasının para basmak için kimseden izin almasına gerek bulunduğunu hatırlattı. Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi bu nereye götürecek dünyayı? 2011 yılında da en çok tartışılan konulardan bir tanesi bu olacak. ABD Merkez Bankası'nın son 600 milyar dolarlık ikinci miktarsal genişleme diye duyurduğu rakamın orada duracağı da şüpheli. Bu daha da artabilir. Avrupa Merkez Bankası'nın yaptığı operasyonlar tamamen örtülü, şeffaflık yok. Sallantıda olan ülkelerin kamu kağıtlarını gidiyor, kimliğini de belli etmeden piyasadan topluyor. Maalesef şu anda ABD ve Avrupa'da da durum budur. Dolayısıyla 2011 yılı bizim çok çok dikkatli gitmemiz gereken bir yıl. Finansal piyasalarla ilgili yeni problemler karşımıza çıkabilir. Ülkelerin kredibilitesiyle ilgili sorunlar büyüyebilir. Bütün bunların şöyle ya da böyle Türkiye'ye etkileri olabilir."
Türkiye'nin AB'ye ticarette ve finanstaki bağlılığını anımsatan Babacan, "Dolayısıyla orada olabilecek problemlerin Türkiye üzerindeki etkisini nasıl en aza indirebiliriz, bugün nelere dikkat etmeliyiz ki olası sıkıntılar Türkiye'yi mümkün olduğunca az etkilesin... İşte bunun üzerinde yoğunlaşıyoruz ve son aylarda sıklaşan miktarda tedbirler alıyoruz" dedi
Ali Babacan, bugün Türkiye'nin, çok hızlı büyüdüğü, güvenin çok yüksek noktalarda olduğu dönemde tedbirler alması gerektiğinin önemine vurgu yaparak, "Asla kısa vadeli bakmayacağız. Günü kurtarma politikalarına asla yer yok" dedi.
"Bütçede ölçüsüz adım yok"
Babacan, pazar günü bütçe görüşmelerinin Mecliste tamamlandığını anımsatarak, bugün Avrupa'ya, ABD'ye bakıldığında bütçe görüşmelerinin büyük kavga ve gürültülerle yapıldığının görüldüğünü anlattı.
Bu ülkelerde bütçe görüşmelerinde memur maaşlarının neden indirilmek zorunda kalındığının, emekli maaşlarının neden dondurulmak zorunda olunduğunun anlatıldığını söyleyen Babacan, "Dolayısıyla bu ülkelerde bütçe görüşmeleri hararetli geçiyor" dedi.
Babacan, "Çok şükür 2011 bütçemiz hem mali disiplini koruyan ama öte yandan da gelir ve gider dengesini dikkatli bir şekilde kuruldu bir bütçe. Ölçüsüz bir adım asla yok" şeklinde konuştu.
Güven olduktan sonra herşeyin kolay olacağına işaret eden Babacan, bugün bazı ekonomilere baktığını ve hayret ettiğini anlattı. Babacan, o ülkelerin vatandaşlarının para harcamasının ancak geleceğe güvenle bakmakla olabileceğinin altını çizdi. Sanayicilerin, işadamlarının geleceğe güveninin büyük önem taşıdığını vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:
"Geleceğe güvenecek ki yatırım yapacak, yeni eleman alacak. Yarının ne olacağını belli olmadığı bir ülkede yatırım, istihdam mümkün değil. Kamu eliyle istihdam da, zaten çözülecek bir sorun değil. Bazıları öneriyor ya; 'Sen devletsin' diyor. 'İşsizlik varsa daha işsizlik varsa daha çok adam al' diyor. İşte bu kafa zaten şu anda batma sıkıntısını yaşayan ülkelerde uygulanan politikalar...Biz 2009 yılından itibaren kendimize bir hedef belirledik ve üç yıllık programımızı açıkladık. Bunu dedikten sonra zaten finans sektörü reel sektör piyasalar kendi plan programlarını yapmaya başladılar. Bugün bankalar güvenmedikten sonra gelecekle ilgili korktuktan sonra kredi vermezler. Kimseye zorla kredi verdirtemezsin. Reel sektör güvenecek ki yatırım, istihdam olsun. Halkımız güvenecek ki rahat günlük alışverişlerini yapabilsinler. İşte bütün bu güven unsurlarına baktığımızda Türkiye şu anda hangi göstergeye bakarsanız bakın zirvede. Kendi geçmişi ile mukayese edildiğinde zirvede, Avrupa ile mukayese edildiğinde zirvede."
Babacan, tüketici güven endeksinin son iki yılın, üretici güven endeksinin ise son 4 yılın en yüksek noktasında olduğunu hatırlatarak, tüm Avrupa'da halkın geleceğe en güvenle baktığı ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Şu anda AB'ye üye 12 ülkenin riskinin Türkiye'den daha yüksek göründüğünü hatırlatan Babacan, "10 yıllık İtalyan tarihi ile Türkiye tarihini yan yana koyun bugün İtalya Türkiye'den daha yüksek faiz ödüyor" dedi.