Bursaspor devrimi
BURSA'DAN / Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Saatler 21.45'i gösteriyor. Bursa'da bitmek bilmeyen dakikalar başlıyor. Beşiktaş karşısındaki 2-1'lik üstünlük devam ederken diğer yandan kulaklar İstanbul'da. Fenerbahçe-Trabzonspor maçı 1-1 devam ediyor. Mevcut sonuçlarla Bursa şampiyon. Fenerbahçe bir gol atsa şampiyon olacak, Bursa 1 gol yerse şampiyonluğu kaçıracak. Derken Bursa'da maç Bursaspor'un 2-1 üstünlüğü ile bitiyor ama heyecan devam ediyor. Fenerbahçe-Trabzonspor maçında uzatma dakikaları oynanıyor ve her ne kadar maçlar aynı saatte başlatılsa da uzatma dakikalarındaki süreler aynı olmadığı için sevinmek için erken. Stada bir ölüm sessizliği çöküyor ve teknik direktöründen futbolcusuna, taraftarından yöneticisine bütün herkes İstanbul'dan gelecek habere kilitleniyor. Aradaki 30-40 saniyelik süre bitmek bilmiyor. Fener bastırıyor, Trabzon direniyor. Zira Trabzon'un patronu Şenol Güneş'in henüz bitmemiş bir hesabı var. O hesabı da Fener'e kalesini gole kapatarak adeta panter kesilen Onur ile kesiyor ve maç 1-1 beraberlikle sonuçlanıyor. Son düdükle birlikte Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda Bursaspor'un 2-2 berabere kaldığı yönündeki anonsla hem Saraçoğlu stadı hem de Bursa Atatürk Stadı bayram yerine dönüyor. Ama tabi ki gerçek kısa zamanda anlaşılıyor Atatürk Stadı'ndaki sevinç ve mutluluk adeta şölene dönüşürken, Şükrü Saraçoğlu'nda yerini hırs ve öfkeye bırakıyor.
Bursaspor 47 yıllık tarihinde 26 yıl aradan sonra bir Anadolu takımının yeniden şampiyonluğunu ilan etti dün gece. Türk spor tarihine altın harflerle yazılan bu başarı aslında bir de milattı. 1983-84 sezonunda Trabzonspor'un şampiyonluğunun ardından ilk kez bir Anadolu takımı 3 büyüklerin üstünlüğüne son verdi. Dün gece İstanbul hegemonyası da yerle bir edildi. Bursaspor, Trabzonspor'un ardından Anadolu'dan çıkan ikinci şampiyon olarak da tarihe damgasını vurdu. İlkbaharın muhteşem gecelerinden biriydi dün gece ve yer yeşildi gök beyazdı, şampiyon Bursaspor'du. Bu büyük başarının kuşkusuz en önemli mimarı Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'dı. Sağlam'ın şu sözleri aslında ders niteliğindeydi ve her şeyi özetliyordu: "Biz 9 milyon euroluk bir takımız. Ama bizim takımın 100-200 milyon euroluk ruhu, inancı vardı. Biz onu hayata geçirdik."
İster Anadolu devrimi deyin ister ihtilal. Türkiye'de spor adına yaşanan en büyük sürprizlerin altında yeşil beyaz çizgiler var şimdi. Bu başarıda emeği geçen başkanından yöneticisine, teknik direktöründen futbolcusuna, malzemecisinden taraftarına sonsuz teşekkürler. Bursa'nın adını altın harflerle yazdırdınız Türk spor tarihine. Ne kadar övünsek, ne kadar gururlansak azdır. Alınlarınızdan öpüyorum. Helal olsun sizlere…