Bursa Çimento 120 milyon $ yatırımla kapasite katlayacak
Bursa ve çevresinde devam eden altyapı projeleri için 120 milyon dolarlık yatırım yapan Bursa Çimento, 2017 yılına kadar kapasitesini iki katına çıkarmayı hedefliyor
ESRA ÖZARFAT
BURSA - Bursa Çimento Genel Müdürü Mürsel Öztürk, 120 milyon doları bulacak yatırım harcaması ile kapasitelerini iki katına çıkaracaklarını açıkladı. Bugün klinker üretiminde 1,4 milyon ton, çimento öğütme kapasitesi ise 2,85 milyon ton olan Bursa Çimento’da yatırım sonrasında kapasite 2 milyon ton/ yıl klinker, 2 milyon 850 bin ton/yıl da çimento üretim rakamına ulaşılacak. Kuracakları 6 bin ton/gün kapasiteli klinker üretim hattını 2017 yılında devreye almayı planladıklarını da ifade eden Öztürk, mevcut tesislerde de revizyona gideceklerini de anlattı. Bursa Çimento’nun 2014 yılı çimento toplam satışı 1,45 milyon ton olurken, 98 bin tonluk ihracat yapıldı.
Bursa Çimento Genel Müdürü Mürsel Öztürk, şirketin yatırımları hakkında bilgi verirken aynı zamanda Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi kimliğiyle de sektörü değerlendirdi.
Mürsel Öztürk, Bursa’nın gelişmesi, altyapı yatırımlarının artması ve kentsel dönüşüm planlamaları kapsamında oluşacak çimento ihtiyacını karşılamak için yatırıma yöneldiklerini söyledi. Önceki yıl aldıkları yatırım kararıyla kapasitelerini iki katına çıkaracaklarını belirten Bursa Çimento Genel Müdürü Mürsel Öztürk, 2 milyon ton/ yıl klinker, 2 milyon 850 bin ton/yıl da çimento üretim rakamına ulaşmalarını sağlayacak yatırımın 120 milyon doları bulacağını bildirdi. Kuracakları 6 bin ton/gün kapasiteli klinker üretim hattını 2017 yılında devreye almayı planladıklarını ifade eden Öztürk, mevcut tesislerde de revizyona gideceklerini, bu süreçte Bursa ve çevresinin çimento ihtiyacının kurulacak olan yeni tesisten karşılanacağını anlattı.
İran, ihracatçı olarak öne çıktı
Mürsel Öztürk, son yıllarda Türkiye’nin çimentoda büyük ihracatçı konumuna geldiğini hatırlatarak “Çimento fabrikaları yalnızca ihracat yapmak için kurulmamaktadır. Sadece sabit masrafl arınızı optimum çalışmayla balans edeceğiniz için fabrikalar ürettiği kadarını iç piyasada satacak seviyeye gelene kadar ihracat yaparlar” dedi. Öztürk şöyle devam etti: “Türkiye genelinde 25 milyon ton ihracat potansiyeli var. Bunun yaklaşık 10 milyon tonu ihraç ediliyor. Pazar genellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dur. Ancak son dönemdeki siyasi ve sosyal karışıklıklar nedeniyle buralardaki pazarlar olumsuz etkilendi. İran daha önce bölgeye ihracat yapamazken son yaptığı yatırımlarla kapasitesini Türkiye’nin de üzerine çıkardı ve ciddi bir ihracatçı ülke olarak öne çıktı. Rusya yine kendi yatırımlarından dolayı büyük müşteri olmak şöyle dursun, orta boy müşteri bile değil. Şu anda Güney Rusya’ya bile çimento satamıyoruz. Bu nedenle pazarlarda ciddi bir sıkıntı var. Güney Avrupa’da İtalya, Yunanistan, İspanya’ya ihracat yapıyorduk. Şu anda az miktarda Yunanistan ve Libya’ya ürün veriyoruz.”
Teşvikte ölçü kaçmamalı
Türkiye’nin gerek öğütme kapasitesi, gerekse klinker üretim kapasitesi yönünden iç piyasa talebinin yüzde 30 kadar üzerinde olduğunun altını çizen Öztürk, “Bu, ihracatla dengelenmeye çalışılmaktadır. İhracatımız çimento ve klinker olarak bir dönem 20 milyon tona yaklaşmışken, şu anda 10 milyon tonun altına düşmüştür. Buna rağmen de fabrikalar yapılmaya ve teşvik alınmaya devam ediliyor. Burada ölçüyü kaçırmamak lazım. Verilen teşvikler çok inceleyerek verilmelidir. Çünkü bazı konularda alınan teşvikler gerçekleşemiyor. Bu da devletin ve bizlerin programında bir yatırım beklentisi yaratıyor. Bunların bir sınırı olmalı” değerlendirmesini yaptı.
Otoyol şartnameleri asfalta göre yapılıyor
Son 15 yıldan beri çimento ve beton sektörünün ilk gündem maddelerinden birinin beton yol konusu olduğunu hatırlatan Mürsel Öztürk, asfalta alternatif olan beton yolun Belçika, Hollanda, Almanya ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde yoğun olarak kullanıldığını belirtti. Hedefl erinin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda bulunan 66 bin kilometrelik yolun en az üçte birini beton yol haline getirmek olduğunu vurgulayan Mürsel Öztürk, beton yol maliyetinin kaliteli asfalt yolla eşit olduğunu ifade etti. Öztürk; “Beton yolun 20 yılda bir rehabilitasyona ihtiyacı oluyor, asfalt yolun ise 5 yılda bir. Asfalt yol tamamen ithal girdiye dayalı. Böyle bir girişim kabul görürse, biz de buna katkıda bulunursak Türkiye daha az ithalat yapacak, eldeki atıl kapasitenin değerlendirilmesi mümkün olacaktır. Hazır çimento kullanım kapasitesini kullanabilecektir. Milli bir ürünle, yerli bir ürünle ihtiyacını karşılayacaktır. Özellikle otoyol şartnameleri asfalta göre yapılmıştır. Ama Avrupa Birliği tünellerde yaşanan yangın ve can kayıpları nedeniyle tünellerin zemin kaplamasının beton olması gerektiğini kabul etti. Bu Türkiye’de de uygulanmalı” ifadesini kullandı.