Bursa arge ve inovasyon ile fark yaratıyor
BURSA'dan / Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Küresel rekabetin en acımasız şekilde yaşandığı günümüzde ayakta kalabilmenin fark yaratmaktan geçtiği hepimizin malumu. Teknolojinin bizi getirdiği noktada mahremiyet ortadan kalktı. Mesafe denen şey sadece kağıt üzerinde kaldı. Sonuçta istenilen her bilgiye doğru araçların kullanımı ile dünyanın hemen her yerinden ulaşabiliyorsunuz. Böyle olunca da herkes her şeyden anında haberdar oluyor ve önlemini ona göre alıyor. Dünyanın birçok yerinde artık kaliteli ürünü elde edebilmeniz mümkün. Kaliteli üretim de artık işe yaramıyor. Peki elde ne kaldı derseniz? Onun adı inovasyon yani yenilikçilik derim. Bursa'da şu anda öne çıkan sektörler ve ayakta kalan firmaların sırrı da bu.
Türkiye ve Bursa ihracatının lokomotifi otomotiv, tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde bunun örneklerini görmemiz mümkün. Tekstil sektöründen başlayacak olursak firmaların arge birimleri yaptıkları çalışmalarla güzel işler çıkardılar ve özellikle Uzakdoğu ve Asya'daki rakiplerinin önüne geçmesini bildiler. Bir dönem hemen hepimizin vazgeçtiği, 'olmasa da olur' gözüyle baktığı tekstil ve konfeksiyon doğru hamlelerle adeta küllerinden yeniden doğdu. Birçok firma kapandı, kapasiteler düştü ama sonuçta ayakta kalmasını başaranlar fasonculuktan çıkıp kendi koleksiyonlarını üretir hale geldiler. Katma değeri yüksek üretimler özellikle Avrupa'da rahatlıkla tüketici bulabiliyor.
Otomotivde de durum farklı değil. Yakın zamana kadar gelen çizim ve model üzerinden üretim yapan firmalar şimdi kendi tasarımlarını ana sanayiye sunuyor ve kabul ettirebiliyorlar. Son örnek Farba firması. Bayraktar Holding'e bağlı Farba oluşturduğu Ar-Ge biriminin meyvelerini almaya başladı. Dünyanın önde gelen otomotiv üreticisi Volkswagen'in 2011 yılında üretmeyi planladığı yeni aracının stop farları Farba tarafından üretilecek. Farba tasarımı da kendisine ait olan bu proje ile Türkiye'de de bir ilki gerçekleştirdi. Yüzde yüz yerli sermayeli bir kuruluşumuz kendi tasarımını Alman otomotiv devine kabul ettirdi ve 2011 yılından itibaren bu firmaya yıllık 150 bin adet stop farı üretecek. Devamında Beyçelik Gestamp ve Mako firmaları arge merkezi haline geldiler. Otomotiv sektörüne koltuk üreten Gramer Bursa'yı Ar-Ge üssü haline getirdi. Bu ve bunun gibi birçok örneği sayabiliriz.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, tekstil sektöründeki üretimlerin batıdan doğuya doğru kaymasını bereketli yağmur bulutlarına benzetmiş ve bulutların ülkemize bereketini bıraktıktan sonra hareketini sürdürdüğünü belirtmişti. Bu benzetmeyi çok beğenir ve doğru bulurum. Burada yapmamız gereken bereketli yağmur bulutlarını üzerimizde nasıl daha fazla tutabilmemiz gerektiğidir ki onun da yolunun Ar-Ge ve inovasyondan geçtiğine inanıyorum.
