”Bu Anayasa değişikliği, bir korku Anayasası değişikliğidir”
Baykal, "Çoğu gitti azı kaldı. Abbas yolcudur, yolcu. Sandığın milletin önüne geldiği ilk fırsatta, inşallah millet bunlara hak ettiği o dersi verecektir." dedi.
İSTANBUL- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "iş başında iken mevcut anayasa ile idare eden iktidarın, gideceğini anlayınca kendisini güvence altına almak için kendisine uygun bir yargı yaratma ihtiyacına girdiğini" ileri sürerek, "Bunun da altında yatan mahkemede hesap verme korkusudur. Bu Anayasa değişikliği bir korku anayasası değişikliğidir" dedi.
Baykal, İstanbul Kozyatağı'nda Kozzy Alışveriş ve Kültür Merkezi ile Kadıköy Belediyesi Meclis Binası'nın açılışında yaptığı konuşmada, kentlerin yaşayan birer organizma gibi canlı olduğunu söyledi. Belediye Başkanlığı ve yöneticiliğin, "gelişmeleri doğru yönetmek, toplum bakımından yararlı biçimde dinamikleri halkın yararına yönlendirebilmek" olduğunu ifade eden Baykal, "Kadıköy'de bunun çok iyi yapıldığını görüyorum" diye konuştu.
Burada gerçekleştirilen mütevazi projenin aslında bir kentsel dönüşüm projesi olduğunu kaydeden Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uğrunda gürültü, patırtı çıkarılan projeler var ya, bu bizim kentsel projemiz değil. Bizim kentsel dönüşüm projemiz, bölgede yaşayan insanların yararına, kentin kimliğinin daha ileri götürülmesine yönelik atılmış büyük bir adım. 'Buradaki arsa, rant için kullanılmayacak' kararı alınmış, 'bu bölge için kullanılacak' denmiş. 'Yandaş firmaya devredelim kendine göre ticari alan yaratsın o da biz de yararlanalım' diye bir hesap yapılmamış. Değerine göre bir proje hazırlanmış. Kaynağı olmayan belediye ticari şartlara uygun dürüst bir anlaşma yapmış. Ne çalan var ne çaldıran var. Böyle yaklaşılınca Türkiye'nin bütün sorunlarının çözülebileceği görülüyor. Çünkü Türkiye, zengin, rantı olan bir ülke. O rantı eşin dostun çıkarına değil, milletin çıkarına kullanma kararıyla yola çıkabiliyorsan mesele yoktur."
"Bedelli askerlik, Türk siyasetinin klasik bir istismar konusudur"
İSTANBUL- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bedelli askerlik konusunun Türk siyasetinin klasik bir istismar konusu olarak uzun bir süredir kullanıldığını ifade ederek, "Bu konunun seçim öncelerinde bir destek umuduyla gündeme getirilmesi sonra da gerçekleştirilememesi, aslında Türkiye'de çok ciddi yaralar açmaktadır" dedi.
Baykal, Kozyatağı'ndaki Kozzy Alışveriş ve Kültür Merkezi ve Kadıköy Belediyesi Meclis Binası'nın açılışının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin cezaevindeki çocuklara yönelik af önerisiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Baykal, çocuklarla ilgili olarak atılması gereken çok ciddi adımlar bulunduğunu söyledi. Baykal, bunların en önemlilerinden birinin, çocukların uluslararası anlaşmalara uygun olarak, çocuk mahkemelerinde yargılanması ve cezalarını onlar için özel olarak yapılmış ıslahevlerinde geçirmesi için gerekli düzenlemelerin sonuçlandırılması olduğunu ifade etti.
Bu konuda bir uzlaşma sağlandığı halde, birlikte bir çalışma yapabileceklerini açıklamalarına karşın Hükümetin bu konudaki girişimi askıya aldığını belirten Baykal, "Bunun, bir an önce, bir kez uygulanacak, gelip geçici bir düzenleme yerine, çocukların çocuk oldukları dikkate alınarak onlara özel çocuk mahkemelerinde yargılanma imkanı ve cezalarını yine çocuklara özel kurumlarda çekmelerini sağlayacak düzenlemelerin yapılması, bence asıl öncelikli konudur. Bu konudaki var olan mutabakatın gereğini Hükümetin bir an önce yerine getirmesini bekliyoruz" dedi.
Bir gazetecinin "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, bedelli askerlik konusunda uzlaşmaya varamadı. Bununla ilgili düşünceleriniz nedir?" şeklindeki sorusu üzerine de Deniz Baykal, şunları söyledi:
"Bedelli askerlik konusu, siyasetimizin klasik bir istismar konusu olarak uzun bir süredir kullanılmaktadır. Bundan büyük üzüntü duyuyorum. Bu konunun, seçim öncelerinde bir destek umuduyla gündeme getirilmesi, sonra da gerçekleştirilememesi, aslında Türkiye'de çok ciddi yaralar açmaktadır. Bir istismar konusu haline dönüştürülmüştür, gereği yapılamamıştır. İnsanlara umut verilmiştir, bekleyiş yaratılmıştır ama bir süre sonra 'Olmuyor, yapamıyoruz' deme noktasına getirilmiştir. Bu, hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu iktidarın bundan önceki açılımları gibi bedelli açılımı da aynı olumsuz sonucu ortaya koymuştur. Hükümet bedelli konusunu da maalesef yüzüne gözüne bulaştırmıştır."
"Türkiye yeni başlangıcı çoktan hak etmiştir"
Konuşmasında Hükümeti de eleştiren CHP lideri Baykal, "Çoğu gitti azı kaldı. Abbas yolcudur, yolcu. Sandığın milletin önüne geldiği ilk fırsatta, inşallah millet bunlara hak ettiği o dersi en güzel şekilde verecektir. Bundan kuşku duymuyorum. Çünkü, artık yeter. Milletin yaşadıkları artık yeter. Bir değişim dönüşüm, yenilenme, Türkiye için mutlak bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu böyle gitmez. Türkiye yeni bir başlangıcı çoktan hak etmiştir. Onu sandık milletin önüne geldiğinde gerçekleştireceğiz" dedi.
Deniz Baykal, sandığın milletin önüne gelmesine bir yıl kaldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama hiç belli olmaz. Bir bakarsınız daha önceden bir sandık gelebilir. Sadece erken seçim sandığını söylemiyorum. Referandum sandığı gelir. Bir bakarsınız bu Anayasa değişikliği konusu referanduma dönüşür. O sandık referandum sandığıdır, bazıları öyle düşünecektir. Ama o bir Anayasaya yönelik referandum sandığı olmaktan çıkacaktır. 'Bu gidişe artık dur diyelim mi demeyelim mi' kararının alınacağı, bu iktidara 'dur' demek için fırsatın değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin oylanacağı bir seçim haline dönüşecektir. Sandığa giden insanlar şuna bakacaktır: 'Bu iktidara tamam mı devam mı? Tayyip Erdoğan iş başında kalsın mı kalmasın mı?' Şimdi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı Tayyip Erdoğan'ın yasası haline dönüştürmesine izin verelim mi vermeyelim mi? Tayyip Erdoğan da bütün vatandaşlar gibi yargılansın mı yargılanmasın mı? Onun hesabına uygun Anayasa Mahkemesi kurulsun mu kurulmasın mı? Şimdiden kendinizi buna hazırlayın. Hiç belli olmaz ayağınıza sandık geliverir, hep birlikte, bunu, iktidara hesap sorma ve son verme fırsatı olarak da değerlendirebiliriz."
Siyasetin yeni bir dönüm noktasına gelip dayandığını ifade eden Baykal, "Şu anki kavga da iktidarın gidiciliğini anlamasının sonucunda ortaya çıkmıştır. İktidar iş başında kaldığı sürece bu Anayasayla idare etti. Artık gidici olduğunu görmeye başlamıştır. Şimdi iktidardan uzaklaşacağı dönemde, kendisini güvence altına almak için kendisine uygun bir yargı yaratma ihtiyacı içindedir. Bunun da altında yatan mahkemede hesap verme korkusudur. Bu Anayasa değişikliği bir korku anayasası değişikliğidir" dedi.