Bozdağ: Para transferinin kısıtlanması talimatı yok
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Bozdağ, "Cumhurbaşkanımızın para transferinin kısıtlanması konusunda herhangi bir talimatı olmamıştır" dedi.
Çankaya Köşkü'ndeki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü, "Bazı haberler, sinyaller alıyorum bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum" sözlerine ithafen, "Her türlü para transferi de bu maksatla yapılabilir. Türkiye'de bu alanda herhangi bir sınırlama söz konusu olmamıştır, bundan sonra da sınırlama söz konusu olmayacaktır" diyen Bozdağ şunları dile getirdi:
"Cumhurbaşkanımızın herhangi bir talimatı olmamıştır. Cumhurbaşkanımızın dikkat çektiği husus sadece kendi ülkesine güvenmediği için sermayesini başka yerlere aktarmak isteyenlere yönelik bir sitem olduğunu ifade etti. PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C terör örgütleri Türkiye'nin kaynaklarını da yurt içi ve yurt dışında terörü finanse etmek maksaıyla Türkiye'den elde ettikleri gelirlerini kullanmaktalar."
Erdoğan: İsteyen herkesin yurtdışına parasını çıkarma hakkı var
"Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi var"
"İş adamlarımız küresel finans sistemine dahil bir şekilde faaliyetlerini öyle devam ettireceklerdir" diyen Bozdağ, "Bunların teminatı bizim yasalarımız, anayasalarımız, bankacılık sistemimiz ve hükümetimizdir. Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi vardır." şeklinde konuştu.
"Türkiye karşıtları ile iş birliği çok açık"
Sözlerin CHP'nin belge iddialarına değinerek devam eden Bozdağ şu ifadeleri kullandı:
"Yarın açıklayacağı belge, kağıt parçası, yeni bombalar nedir bilmiyorum. Kılıçdaroğlu üst üste ekranlar önünde bir iddiada bulundu. Man Adası var, 1 sterlinlik şirketler var. Cumhurbaşkanının akrabası, ailesi para transfer ettiği iddialarında bulundu. İspat olarak da dekontları gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanımız benim ve yakınlarımın para göndermesi söz konusu değildir, siyaseti ve Cumhurbaşkanlığını ispat edersen bırakırım dedi. CHP, Cumhurbaşkanımızı Cumhurbaşkanlığından indirmek için terör örgütleri ile aynı hedefe koşma konusunda çalışma içerisinde. Türkiye karşıtları ile iş birliği çok açık. Eline altın bir fırsat vermiş oldu sayın Cumhurbaşkanımız."
"Baronlar artık Kılıçdaroğlu'nun gitmesini istiyor"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına hükümet adına Bozdağ tarafından bir kez daha yalanlama gelirken, şu ifadeler kullanıldı:
"Bizim Kılıçdaroğlu'ndan beklediğimiz şu. Onurlu davranmak. Gösterdiğin dekontlar sizin müfteriliğinizi ispat eden belge olduğu ortaya çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu, söyler misin? Alçak kim, müfteri kim, yalancı kim? Bunu net bir şekilde ifade etmesi lazım. Onurlu bir insan gibi yapması gereken CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmektir. İstifa etmeye davet ediyorum. İstifa etmeyeceğini bilerek davet ediyorum. Sizi göreve getiren baronlar, FETÖ'cüler sizin gitmenize karar vermişler. Baronlar artık Kılıçdaroğlu'nun gitmesini istiyorlar. Karanlık güçler Kılıçdaroğlu'nun son kullanma tarihinin dolduğuna karar vermişler. Yarın da başka belge açıklayacağını söylüyor. Ben de merakla bekliyorum. Hangi yalancılığını ortaya koyacak, hep beraber göreceğiz. Kılıçdaroğlu elinde patlayan Man Adası'nın bombalarından sonra konuyu değiştirip yeni bombalar ortaya koyarak başka tartışma ile günü kurtarmaya çalışacaktır. Yalan üzerine kurulan siyasetin CHP'ye de Kılıçdaroğlu'na da faydası yoktur."
"Türkiye hakkında başka ülkenin yargılama yapması söz konusu değildir"
Bozdağ konuşmasının devamında ABD'de devam eden Zarrab davasına ilişkin açıklamalarda da bulundu. "Burada devam eden bu dava FETÖ-ABD yargısı işbirliği ile 17-25 Aralık'ta Türkiye'de başarılamayanın ABD'de yapılması ve tekrarlanmasından başka hiçbir şey değildir" diyen Bozdağ, "Türkiye İran'la yaptığı ticaretini ulusal ve uluslararası hukuka uygun yapmıştır. Türkiye hakkında herhangi bir ülkenin yargılama yapması da söz konusu değildir. Türkiye bu noktada kendisine karşı yürütülen bu hadiseleri yakından takip etmektedir. Buradan çıkacak kararın bizim açımızdan bir kıymeti yoktur. Rıza Sarraf'a yaptırılan iftiralar var. Bunların tamamı komplonun ortaya konmasından ibarettir. Bu konuda uluslararası alanda ne yapılır, Bakanlar Kurulu'nda konuşulmadı. Türkiye'ye dönük bir yargılama söz konusu değil" şeklinde konuştu.