Borç yapılandırma faizi enflasyona endeksleniyor
Vergi ve prim borçlarında enflasyona endeksli bir artış olması konusunda görüş birliği sağlandı.
Mehmet KAYA
ANKARA - Vergi ve sosyal güvenlik borçlarına yönelik yeniden yapılandırma çalışmasında son aşamaya gelindiği öğrenildi.
DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre, daha önce birisi tecil faizinin sınırlandırılarak borcun takside bağlanması ve ana paraya dokunulmadan ödenmeyen kısma işletilen gecikme zammı ve faizin enflasyona göre sınırlanması üzerinde başlayan çalışmalardan, enflasyona endeksli yaklaşım benimsendi.
Taksit sayısı ve uygulanacak gecikme cezası/faizinin ne oranda olacağı konusunda özel sektör ile görüşme yapıldığı öğrenildi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha önce kullanılmış her iki modelin de uygulanabileceğini, enflasyonu baz alan bir yaklaşımın da bunlar arasında olduğunu vurgulamıştı. Maliye yetkililerinden edinilen bilgilere göre, enflasyona endeksli bir artış olması konusunda görüş birliği sağlandı. Buna göre, "gecikme faizi ve zammı fazla yük oluşturmayan" bir tarih seçilerek, bu tarihten önce oluşmuş vergi borçları kapsama alınacak. Bu tarihin seçilmesinde, uluslararası ekonomik krizi kapsaması ve sonrasında ödenmeyen kısımların fazla yük getirmemesi dikkate alınacak.
Bu tarihin kesinleşmediği ancak Mart 2010 öncesi olması halinde nasıl bir sonuç çıkacağının hesaplandığı kaydedildi. Bakanlığın çalışmayı bir an önce tamamlayarak, yılın kalan dönemi için vergi ödemelerinde bir aksama olmaması için çalıştığı kaydedildi Yetkililer, getirilecek ödeme kolaylığının geçmiş tarihli borçlar için olduğunu hatırlatarak mükellefleri uyardılar.
İhtilaflılardan görüş bekleniyor
Uygulamanın başarılı olabilmesi için özel sektörün de uyumunun istendiği bu amaçla uygulanacak faiz/ceza yanında taksit miktarıyla ilgili de görüş aldığı öğrenildi. TOBB başta olmak üzere bazı iş dünyası örgütlerinden görüş sorulduğu ve bu görüşler doğrultusunda çalışılacağı belirtildi. Özel sektöre görüşü sorulan bir diğer husus da ödeme kolaylığının halen hukuki ve idari süreci devam eden ihtilaflı vergileri kapsayıp-kapsamamasına yönelik. En son 2003 yılında uygulanan kapsamlı ödeme kolaylığı-af düzenlemesinde ihtilaflı alacaklar da kapsama alınmıştı.
Enflasyonun üzerinde olacak
Seçilen yönteme göre, vergi borçlarının asıllarına herhangi bir indirim getirilmeyecek. Düzenlemenin yürürlük tarihine göre ödenmemiş vergi ceza ve faizleri ise ilgili dönemdeki enflasyon oranına göre yeniden hesaplanacak ve oluşan toplam tutar taksitlendirilecek. Enflasyonla ilişkilendirilen yeniden yapılandırma sırasında, gerçekleşen enflasyonun bir miktar üzerine çıkılacağı, böylelikle ceza niteliğinin bozulmayacağı kaydedildi.
Bu arada, Maliye Bakanlığı‘nın ödeme kolaylığıyla birlikte vergi faiz ve cezalarına temel teşkil eden oranların hesaplanması yöntemini tekrar gözden geçirdiği kaydedildi.
Değişiklik yapılıp yapılmaması konusunda karar verilmediği ancak halen tartışmalara neden olan Amme Alacakları Tahsili Kanunu ve Vergi Usul Kanunundaki oranların enflasyonun çok üzerinde sonuçlara yol açtığı eleştirisinin dikkate alındığı belirtildi. Halen Amme Alacakları Tahsili Kanunu'nda gecikme cezası ve faizi oranı aylık yüzde 4'er olarak uygulanıyor ve günlük olarak hesaplanıyor.
SGK: Peşin ödeme cazip kılınmalı
Personel Yönetim Derneği ile düzenlenen panel öncesi soruları cevaplandıran SGK Başkanı Emin Zararsız vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması için yürütülen çalışmaların teknik düzeyde devam ettiğini söyledi. Zararsız, SGK tarafı olarak peşin ödemelerin daha cazip kılınması görüşünü taşıdıklarını söyledi. Herhangi bir oran vermesinin bu aşamada sözkonusu olmadığını söyleyen Zararsız, uzun taksitlerin bir şekilde ödemelerde aksama çıkmasına yol açtığını belirterek, bu nedenle peşin ödemenin cazip kılınarak daha hızlı tahsilatı önemsediklerini anlattı. Emin Zararsız, Ekim ayı içinde parlamentonun açılmasına müteakip ödeme kolaylığı sağlayan yasayı gönderilmek üzere Bakanlara sunmayı amaçladıklarını kaydetti.
Vergi borcu yapılandırması Varlık Barışı mağdurlarını umutlandırdı
Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması ile ilgili çalışma; Varlık Barışı'ndan yararlanamayan ve büyük miktarlarda vergi borçlarıyla karşı karşıya kalan mükellefler için de umut oldu. Bilindiği gibi Varlık Barışı ile ilgili yasa ve uzatmalarda, 2009 yılı içinde mart-nisan-mayıs-haziran aylarını kapsayan dönem atlanmış, bu dönemde önce veya sonra incelemeye alınanlar yararlabildikleri halde, bu aylarda incelemeye alınanlar kapsam dışı kalmıştı. Bu nedenle de aynı miktardaki vergi borcu sözkonusu olduğu halde, yararlanamayanlar, yararlananların 40 katına varan cezalarla karşı karşıya kalmıştı.
Gazeteniz DÜNYA'nın, "Bir grup sanayiciden mektup var" başlığıyla duyurduğu habere konu olan mükellefler umudunu şu sıralar çalışması yapılan yeni düzenlemeye bağladı. DÜNYA'ya gönderdikleri mektupta 19 Mart 2009 ile 19 Haziran 2009 arası dönemin Varlık Barışında neden kapsam dışı bırakıldığını soran ve bu nedenle büyük mağduriyete uğradıklarını anlatan mükellefler, yeni düzenlemede durumlarının dikkate alınmasını istiyor. Varlık Barışı mağdurları, DÜNYA'ya yaptıkları açıklamada, "Bugüne kadar vergisini, çalışanının sigortasını zamanında ödeyen, bir kuruş vergi, sigorta borcu olmayan firmalarız. Vergi incelemesi sonucunda bir vergi cezası ile karşı karşıya kaldık. Ayrıca 359'uncu maddeden yargılanma aşamasındayız. Son çıkan varlık barışından yararlanmak istedik ancak düzenlemeye konulan 19 Haziran tarihi nedeniyle yararlanamadık ve büyük cezalarla karşı karşıyayız. Herhangi bir sahte faturamız, hayali ihracatımız olmadığı halde kaçakçılık suçu iddiasıyla uzlaşma hakkımız da elimizden alındı. Yeni düzenlenmeyle, 359'ncu maddeden yargılananlara uzlaşma yolu açılması konusunda bir madde eklenirse, bizlerin önü açılırsa cezamızı ödeyerek devletimizle helalleşmek ve ihracatımızı sürdürmek, yeni yatırımlar yaparak istihdamımızı da arttırmak istiyoruz" dedi.