”Biz bu memleketi sokakta bulmadık”

MANİSA- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'nin global krizde siyasi istikrar sayesinde kendini korumasını bildiğini belirterek, "İnanmayanlara eskiden 'Halep oradaysa arşın burada' derlerdi. İşte Yunanistan orada, Türkiye burada" dedi.

Arınç, Manisa programı kapsamında Tarihi Yenihan esnafının verdiği kahvaltıya katıldı. Burada bir konuşma yapan Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 bakanla birlikte Yunanistan'a gittiğini belirterek, Türkiye'nin komşularıyla yüksek düzeyli stratejik çalışmalar gerçekleştirdiğini belirtti. Arınç, Rusya, Suriye, Irak ve Ürdün'ün ardından "geçmişte neredeyse harp edecek noktaya gelinen" Yunanistan ile iyi bir stratejik işbirliği konumunda olduklarını ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Manisa'ya gelerek Organize Sanayi Bölgesi (OSB)'ndeki fabrikaların yatırımlarının toplu açılışını gerçekleştireceğini belirten Arınç, Manisa OSB'nin global kriz döneminde bacalarını tüttürmeye, istihdam sağlamaya devam ettiğini, bundan dolayı tebrik edilmesi gerektiğini dile getidi. Başbakan Erdoğan'ın da buradaki faaliyetlerin örnek gösterilmesi gerektiğini söylediğini kaydeden Arınç, şöyle konuştu:

"Dünyanın global ekonomik kriz yaşadığı bir dönemde Türkiye kendini korumasını bildi. Bir tek örneği Yunanistan'a göre vermek lazım. Paralar, maaşlar ödenemiyor, memur maaşları, işçi ücretlerinde düşüş kararı aldılar. Bir ülke için çok acı olaylar... Krizin Yunanistan, İspanya ve diğer AB ülkelerinde toplumları nasıl sarstığını görüyoruz. Türkiye hamdolsun iyi bir ekonomi ve siyasi istikrarla bunu atlattı. Bundan dolayı çok mutluyuz. İnanmayanlara eskiden 'Halep oradaysa arşın burada' derlerdi. İşte Yunanistan orada, Türkiye burada. Çok yakın mesafede iki ekonomiye bakalım. Türkiye ekonomisine bakalım, siyasi istikrarın ekonomik istikrarı nasıl etkilediğini hepimiz tekrar görmüş olalım."

"Darbeler dönemini kapatacağız"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun anayasa değişikliğinin referandum tarihi olarak 12 Eylülü belirlemesinin "kaderin bir cilvesi" olduğunu belirterek, "Ramazan Bayramı sonrası Türkiye'de darbeler, cuntalar ve muhtıralar dönemini ebediyen kapatacaklarını, artık kimsenin bir araya gelip planlar yaparak meşru hükümetlerin ayağını kaydıramayacağı bir döneme girileceğini" söyledi.

AK Partili milletvekillerinin 15 gün boyunca parlamentoda bütünlük, dayanışma ve dinamizm içinde günde 20 saate varan sürelerle çalıştığını, muhalefet partilerinin ise muhalefette alıştıkları muhalefet argümanlarıyla değil işi uzatmaya çabalayan bir anlayışla hareket ettiğini kaydeden Arınç, bazı muhalefet partisi milletvekillerinin kendilerini aşağılamaya küçültmeye gayret ettiğini savundu.

Muhalefetin bu davranışıyla AK Parti'yi Anayasa paketinden vazgeçirmeye çalıştığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

"Millet için doğru gördüğümüz, inandığımız değişikliği yapmak için gayret gösterdik. Milletten aldığımız yetkiyi sonuna kadar kullandık, bize olan güveni boya çıkarmadık. 1980 ihtilalinin ürünü olan Anayasa'nın çağdaş, demokratik, özgürlükçü anlayışla yeniden değişmesi için size verdiğimiz sözleri tuttuk, bundan dolayı müsterihiz. Tüm milletvekillerini candan tebrik ediyorum.

335 milletvekili yüksek bir gruptur, 40 senede hiçbir parti bu kadar milletvekili çıkaramadı. Bu kadar büyük, güçlü kadroyu aynı yöne sevk etmek de zordur. Milletvekili arkadaşımız oylarını kullanarak her tür desiseye, tuzağa hileye, entrikaya, tehdide, baskıya, şantaja aldırış etmeden hak bildiği yolda gitti ve Anayasa'yı Meclis'te değiştirmeye muvaffak oldu. Bu, büyük bir başarıdır."

"Huzurumuz bozulmasın"

Manisa'nın Türkiye ve dünyada halkı, tarihi ve kültürüyle müstesna bir şehir olduğunu belirten Arınç, 29 Mart seçimleri öncesi yaptığı bir konuşmada en büyük korkusunun Manisa'daki huzurun kaçması olduğunu söylediğini hatırlattı.

Şehrin huzuru bozulursa insanlarda endişe, vehim, korku olursa yaşanmaz hale geleceğini belirten Arınç, şöyle devam etti:

"Endişem halen budur. Manisa'nın huzuru bozulmasın. Son 1 yıldır yaşadığımız bir takım gelişmeler Manisa'nın huzurunun bozulmak istendiğini ve insanların her gün güler yüzle sokağa çıkarken bir takım endişeler yaşamaya başladığını gösteriyor. Şüphesiz Valimiz, Emniyet Müdürümüz, güvenlik güçlerimiz her tür önlemi alıyorlar. Biz de halk olarak uyanık olamayız, bu tür olaylara hiçbir zaman izin vermemeliyiz. Tüm yöneticilerin kendi ellerindeki imkanlarla Manisa'nın huzuru konusunda işbirliği yapmasını temin etmeliyiz.

Bu bir partizanlık meselesi değil. Partiler var, yok; hükümetler gelir gider ama ülkede son yıllarda sağlanmış olan istikrarı, huzur ve güveni sarsacak, bozacak bir takım çalışmalar bizi üzüyor. Bunların büyümemesi, tekrarlanmaması lazım. Bir insan söylediği sözden dolayı neredeyse hayatını kaybedecek noktaya getiriliyorsa bu çok acı olayların habercisi olabilir. Herkesin istediğini rahatlıkla konuşabildiği, herkesin sokağa özgürce çıkabildiği bir Manisa arzu ediyoruz. Bunu bozmaya hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Bunu bozmak isteyenlere prim vermeyeceğiz."

Arınç, 1970 ve 80'li yıllarda yaşanan olayları gayet iyi bildiklerini, Manisa'da insanların hayatlarına nasıl son verildiğini gördüklerini, esnafın hangi korkularla para dağıttığına şahitlik ettiklerini anlattığı konuşmasında, "Manisa bozulmasın. Manisa'nın huzurunu kaçırmak isteyenlere fırsat vermeyelim" dedi.