Bilgisayar çağı, elektronik devlet ve vergileme (I)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

VERGİ PORTALI / Servet ERÖCAL

İnsanlık tarihini mağara devri, yontma taş devri, cilalı taş devri, maden devri, tarım devri, sanayi devri biçiminde dönemlere ayırırken içinde bulunduğumuz döneme bilgi çağı demeye başladık. Bilgi çağının bilgisayar çağı olarak adlandırılması da uygun bir yaklaşım olurdu. Artık gelişmeyi fabrika bacaları değil, bilgisayarlar simgeliyor. Mevcut eğilim sürdüğünde bir kişisel bilgisayarın 2020 de bir köyün, 2048 de tüm ABD nüfusunun, 2060 da bir tirilyon insanın toplam beyin gücüne ulaşacağı öngörülüyor. Entegre devrelerin atomik boyutlara kadar küçüldüğünü, şirketlerin binlerce katmanlı Cubic Memory, Dense-Pac gibi isimlerle çipler üretmek için yarıştığını; elektronlardan çok ışık taneciklerini (photon) kullanan bilgi işlem teknolojisinin hazırlanmış olup parmak izi tanımında uygulanmaya başlamış olduğunu bilmekteyiz. DNA bazlı nano mühendislik eseri bilgisayar çalışmalarında büyük ilerlemeler sağlandığı; bir Japon araştırmacının ellibin tanesi üst üste konulduğunda ancak bir insan saçı kalınlığına ulaşabilen, elektriği metallerden daha iyi iletebilen, helezonik kullanımda transistör yerine geçen nano tüpleri tanıttığı da bilgilerimiz arasında. Tüm bu teknolojik gelişmelerden çok daha güçlü olan kuantum teknolojisi de büyük bir hızla gelişmekte. Dijital bilgisayarların çok uzun zamanlarda çözemiyeceği bazı problemleri kuantum bilgisayarının saniyenin milyarda biri kadar bir zamanda çözebileceği iddia edilmekte.

Bilgisayar teknolojisinin bu denli geliştiği, on yıl öncesinde bile 2000 yılına girerken bilgisayarların kısa bir süre devre dışı kalmasının tüm dünyayı kaosa sürükleyeceği düşünülerek 15 milyar dolar gibi devasa ödemelerle bu olasılığın ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir ortamda, artık hem bireylerin, hem de devletlerin bilgisayarları yaşamın kaçınılmaz bir gereği kabul ederek bu şaheser araçtan maksimum düzeyde yararlanmaya çalışacakları, bir başka deyimle değişime ayak uydurup tarihin akışı yönünde davranacakları açık bir gerçektir. Nitekim ülkemizde de insanlarımız arasında bilgisayar kullanımı hızla artarken, devletimiz de elektronik devlet (e-state) projesinde büyük ilerlemeler kaydetmektedir. Bu yazımızda, çok kapsamlı bir proje olan e-state olayının vergisel boyutuna satırbaşları olarak değinmek ve geleceğe dönük bir öngörüde bulunmak istiyoruz.

Vergileme konusunda bilgisayar kullanımına ilişkin düzenlemeler, genel olarak gümrük idareleri tarafından alınan vergi ve resimler dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçları kapsayan bir çerçeve yasası olan Vergi Usul Kanunu ile düzenlenmiştir.

Söz konusu yasanın sırasıyla 28, 148, 149,150,151, 152, 166, 167, Mükerrer 227, Mükerrer 242, ve Mükerrer 257 inci maddeleri ile bu maddelere dayanılarak çıkarılan 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 205, 220, 260, 329, 340, 346, 361, 362, 368, 370, 375, 379, 381, 382, 383, 385, 386 ve 397 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri elektronik vergileme ve vergilemede bilgisayar kullanımının temelini oluşturmaktadır. Her ne kadar bu Genel Tebliğlerin bazıları değişmiş ise de sürecin aşamalı tarihi gelişiminin izlenebilmesi açısından tümünün incelenmesi yararlıdır.

Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Hakkında 3100 Sayılı Yasa, 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile 4733 Sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Hakkında Kanun ve bu kanunlara ilişkin mevzuat ile de elektronik vergilemeyi yaygınlaştırıcı ve kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılmıştır.

Bu konularda ilginizi çekebilir