”Benim olsun, küçük olsun yaklaşımını terkedin”
Şimşek, "Alanınızı iyi belirleyin. İş modelinizi sık sık stres testinden geçirin. Katma değeri yüksek ürünlere yönelin. Marka yaratın." dedi.
AMSTERDAM- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk işadamlarına "Benim olsun, küçük olsun yaklaşımını terkedin. Ortak iş yapın ama bu şekilde daha büyük bir pastaya sahip olun. İşe başlarken iyi bir kurgu yapın. Alanınızı iyi belirleyin. İş modelinizi sık sık stres testinden geçirin. Katma değeri yüksek ürünlere yönelin. Marka yaratın. Ayağınızı da yorganınıza göre uzatın" tavsiyelerinde bulundu.
Amsterdam ziyaretini sürdüren Bakan Şimşek, Hollandalı bazı parlamenterleri ve ülkenin önde gelen işadamlarıyla Rabobank Merkezindeki toplantıda bir araya geldi. Ülkede iş yapan çok sayıda Türk işadamının da hazır bulunduğu toplantıda bir konuşma yapan Şimşek, daha sonra katılımcıların sorularını yanıtladı.
Bakan Şimşek, bir Türk işadamının "Biz, bu ülkeye çalışmak için geldik. Ancak çocuklarımız üniversite mezunu. Sadece Hollanda'da 16 bin üniversite mezunu Türk genci var. Bu genç girişimcilere ne tavsiye edersiniz?" sorusu üzerine, işadamlarının öncelikle cesur olmaları gerektiğinin altını çizdi.
"Biz, rızkın onda 9'unun ticaret ve cesarette olduğuna inan bir kültürden geliyoruz" diyen Şimşek, işadamlarına yönelik tavsiyelerini de şöyle sıraladı:
"Eğer girişimci olmak isteniyorsa, hangi alanda işe girilecekse iyi bir kurgu yapılsın. Faaliyet gösterilecek alan iyi belirlensin. Dünya çok hızlı değişiyor. İş modelinin de stres testinden geçmesi lazım. Bu nedenle modeldeki varsayımlar, sık sık stres testinden geçirilsin ve model bu şekilde yenilensin. Katma değeri yüksek ürünlere geçilsin. Türkiye'de birkaç yıl önce Türk tekstili inanılmaz noktadaydı. Ondan sonra baktık, Hindistan ve diğer ülkeler tekstilde çok ileri gittiler. Bunun için marka yaratmak da lazım. Artık bu konuda İtalyanlarla rekabet ediyoruz. Katma değeri yüksek ürünler, markalı ürünler, Türkiye'yi değerde de yüksek noktalara taşımaya yardımcı olur.
Ayağınızı yorganınıza göre de uzatın. Ama risk de almanız lazım. (Benim olsun, küçük olsun) yaklaşımını terkedin. Ortak yapın ama daha büyük bir pastaya sahip olun. Bu tür bir yaklaşıma girmek lazım. Böylece çok daha iyi bir noktaya gelinebilir. Türkiye'de de bu sorun var zaten."
Hollanda gibi ülkelerde nüfusun yaşlanması nedeniyle aile işletmesi türündeki iş yerlerinin varlıklarını sürdürme tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirterek, "Biz, bu tür işletmeleri almak istiyoruz. Bize bu konuda nasıl yardımcı olabilirsiniz?" diyen bir gurbetçiye de Şimşek, "Kurumsallaşmış şirketler için bu tür bir sorun olmaz. Ama aile işletmelerinin devamı için ben olsam bu tür işlemleri teşvik ederdim" dedi.
"Her zaman doğru politikalar gerekli"
Şimşek, Türkiye'deki hukuk sisteminin bazı önemli açılımları, ekonomik reformları durdurmaması halinde Türkiye'yi tutmanın çok zor olduğunu belirterek, "Her zaman doğru politikalar ve doğru vizyon gerekli" dedi.
Amsterdam'daki temaslarına devam eden Bakan Şimşek, Hollanda Genç İşadamları Federasyonunu ziyaret ederek, Türk işadamlarıyla sohbet etti.
Şimşek, diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Hollanda'daki Türk işadamlarıyla da gurur duyduklarını, Türk işadamlarının, bulundukları ülkelere yük olmaktan çok, katma değer yaratarak ekonomiye katkıda bulunduklarını söyledi. "Hollanda'nın da sizlere müteşekkir olması, sizleri teşvik etmesi, ön plana çıkarması lazım" diyen Şimşek, kendilerinin Türkiye'deki yaklaşımının da bu yönde olduğunu ifade etti. Geçmişte Türkiye'de işadamlarına, iş, aş üretenlere bazı yıllar farklı şekilde bakıldığını ifade eden Bakan Şimşek, kendilerinin bu anlamda da değişim yarattığını dile getirdi.
Türkiye'nin her ülke için yatırımda cazip bir ülke haline geldiğini belirten Maliye Bakanı, şöyle konuştu:
"2002 yılında 230 milyar dolar olan toplam milli gelir, kriz öncesi 740 milyar dolarlara çıktı. Kriz döneminde biraz düştü ama bu yıl tekrar eski seviyesine çıkıyor. Türkiye, büyük iç piyasaya sahip bir ülke. Çok dinamik bir özel sektörümüz var. Türkiye, yükselen bir piyasa. Uzun vadede Türkiye'nin getirisi, buralardan çok daha yüksek olacak. Önümüzdeki 40 yıl da bunun böyle olacağına ilişkin hem güçlü faktörler var hem de bu yönde çalışmalar var. Türkiye'ye, küresel krize rağmen 1 lira koyduysanız, kazanırsınız.
Bakın, size THY örneğini vereceğim. 2002 yılında petrol fiyatları 20 dolar civarındaydı. THY iç hatlarda tekeldi ve bilet fiyatları da bugüne göre çok yüksekti. Ama THY zarar ediyordu. Biz geldik, 'bu yanlış' dedik. İç hatları rekabete açtık. Bizim dönemimizde petrol fiyatları 147 dolarları dahi buldu ama THY bugün, dünyanın en büyük havayollarından birisi. Avrupa'da 4'üncü sırada.
Bu işler, slogan atarak, demagoji yaparak olmaz. Biz, farklı düşünüyoruz. İkinci, üçüncü nesil reformlar yaptık. Türk hukuk sistemi, bazı önemli açılımları, ekonomik reformları durdurmasa, Türkiye'yi tutmak çok zor. Türkiye'yi o hale nasıl getirmişler, gerçekten anlamak mümkün değil. Her zaman doğru politikalar ve doğru vizyon gerekli."