Belgelerle konuşacağız
Başbakan Erdoğan, ırkçı ve ayrımcı kampanyalara sadece ve sadece belgelerle, bilgilerle, arşivlerle cevap vereceklerini söyledi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin gücünden rahatsız olanların, farklı yol ve yöntemlerle Türkiye'yi sıkıştırma gayretinin içine girdiklerini belirterek, "Anlık tepkiler, anlık reaksiyonlar, geçici çözümler bizi neticeye götürmez. Çok boyutlu düşünmek, uzun vadeli düşünmek ve son derece sağlam, etkili, kalıcı çözümler üretmek durumundayız" dedi.
Erdoğan, Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Vilayetler Evi'nde düzenlenen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 23. Toplantısı'nın açılışında, bilimi ve teknolojiyi, sırf sanayiye, sadece ekonomiye hizmet eden, onları destekleyen ve onlara altyapı oluşturan alanlar olarak göremeyeceklerini ifade etti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye'yi sıkıştırmak için bir araç olarak kullanılan, hem terör meselesine, hem de 1915 olayları meselesine karşı bizim yapmamız gereken, bilimin, bilginin ve tecrübenin rehberliğinden istifade etmektir. Anlık tepkiler, anlık reaksiyonlar, geçici çözümler bizi neticeye götürmez. Çok boyutlu düşünmek, uzun vadeli düşünmek ve son derece sağlam, etkili, kalıcı çözümler üretmek durumundayız. Terör karşısında, güvenlik tedbirleri kadar artık sosyolojinin, psikolojinin, iktisadın, diplomasinin birikimlerinden de istifade etmek zorundayız ve biz artık bunu yapıyoruz. Aynı şekilde, bazı ülkeler tarafından Türkiye aleyhine kampanyaya dönüştürülmek istenen 1915 olayları karşısında da biz, popülist, kavgacı bir söylem, anlık reaksiyon yerine, tarihin, bilimin rehberliğinden faydalanmak zorundayız ve bunu da yapıyoruz."
"Biz, haksız, hukuksuz, art niyetli, ırkçı ve ayrımcı kampanyalar karşısında, sadece ve sadece belgelerle, bilgilerle, arşivlerimizle ve bilimin diliyle, bilimin metotlarıyla konuşacağız" diyen başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz, parlamentolardaki oylamaları değil, kütüphaneleri, arşivleri, bilimsel araştırmaları dikkate alacak, karşı tezlerimizi sağlam temeller üzerinde dünya kamuoyuyla paylaşacağız. O sebeple, bilim camiamızdan, araştırmacılardan, üniversitelerimizden ben özellikle rica ediyorum: Lütfen, yakın tarihimize ilişkin çalışmalara çok daha fazla ağırlık verelim. Üniversitelerde bölümlerle, kürsülerle, enstitülerle, yakın tarih çalışmalarını daha da yoğunlaştıralım, daha cazip hale getirelim.
Unutmayalım ki, bilimin boş bıraktığı alanı işte son günlerde gördüğümüz gibi, popülist siyasetçiler, ırkçı ve ayrımcı istismarcılar dolduracaktır. Biz buna izin vermeyeceğiz. Sabırla hareket edecek, tüm iddia ve ithamlar karşısında belgelerle, bilgilerle cevaplarımızı vereceğiz."
Bu konularda ilginizi çekebilir