Bedelli askerlik gündemimizde yok

Arınç, bedelli askerliğin hükümet gündeminde olmadığını bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA- Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, CHP'nin Bedelli askerlik konusunda TBMM'ye sunduğu kanun teklifini değerlendirerek "Hükümetten bekleniyorsa böyle bir şey hükümet neyi ne zaman yapacağını kamuoyunda bu konunun çok fazla tartışılmasına imkan vermeden mutlaka gerçekleştirecektir. Bugün için yarın için, Hükümetimizin gündeminde bedelli askerlik söz konusu değil" dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada Kurul'un güvenlik konusu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır, Tunus, Libya ziyaretleri olmak üzere özel iki gündem maddesi ile toplandığını ve çok önemli kararlar alındığını kaydetti. Arınç kararların içeriğine ilişkin ise açıklama yapmadı.

Kısa açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arınç, Başbakan Erdoğan'ın Gazze'ye gidip gitmeyeceği yönündeki bir soruyu esas amacın Mısır ziyareti olduğu ancak Gazze konusunda da Başbakan Erdoğan'ın ziyaret arzusunda olduğu şeklinde yanıtladı. Arınç "Gazze'ye gidilecekse bunun Mısır üzerinden geçilmiş olması düşünülmelidir. Şu anda Gazze ziyareti konusunda net bir karara varılmış değil. Sayın Başbakanımız her zaman olduğu gibi büyük bir istek ve heyecanla Gazze halkını ziyaret etmek istiyor ancak seyahat Mısır'la planlanmıştır. Mısır'la bu konunun gelişmelere uygun olarak düzenleneceğini umut ediyoruz. Bir Gazze beklentisi varsa bunu şu bir iki günde bekleniyor olması gerekir" dedi.

Öcalan'ın nakli

Arınç'a terörist başı Abdullah Öcalan'ın İstanbul'da bir başka hapishaneye nakledileceği yönündeki haberler de soruldu. Arınç bu soruyu ise "Hükümlü Abdullah Öcalan'ın başka bir cezaevine nakledilmesi konusu Bakanlar Kurulumuzda görüşülmedi. Adalet Bakanımızla ilgili söyleyeyim böyle bir konu gündemimizde yoktur. Sanıyorum yönlendirme amaçlı bir yayının sonucunda böyle bir haber çıkmış olabilir. Şu andaki konumunda bir değişiklik düşünülmüyor" şeklinde yanıtladı.

Öte yandan ABD'nin Irak'tan çekilmesi üzerine istihbarat amaçlı Predatorların Türkiye'nin kullanması konusundaki girişimler hakkında bir soruya ise Arınç "Özellikle Türkiye'nin İnsansız Hava Araçlarıyla (İHA) bu tür araçlardan istifade etmesi gerektiğini biliyoruz. Bu predatorlerin Türkiye'ye temin edilmesi konusunda Dışişleri Bakanlığımızın bir çalışması olduğunu biliyorum bu henüz sonuçlanmış değildir" yanıtını verdi.

Güvenlik toplantısı

Hükümet Sözcüsü Arınç'a Başbakan Erdoğan başkanlığında bugün gerçekleştirilen Güvenlik Toplantısı da soruldu. Arınç "Bakanlar Kurulu'nda alınan önemli kararların ardından mı bu toplantı gerçekleştirildi?" ve "Kara harekatı gündemde mi?" yönündeki sorulara şu yanıtı verdi:

"Bu 4 günlük bir seyahattir. Hem bu seyahat öncesinde hem de gelişen son durum karşısında her zaman yaptığı gibi sayın Başbakanımız sayın Genelkurmay Başkanımızı ilgili komutanları ilgili bakanları davet etmek suretiyle güvenlikle ilgili son durumu gözden geçirmek istedi. Bunun bir kara harekatı veya onunla ilgili bir toplantı olduğunu düşünmeyiniz. Bu mutat bir toplantıdır. Belki başka günlerde yapılması gerekiyordu ama uzunca sürecek bir seyahat öncesi ve Şemdinli de yaşanan olumsuzluğun hemen arkasından böyle bir toplantının yapılmasını doğal görüyorum. Her zaman konuşuluyor. Kara harekatı söz konusu mudur? Başbakanımız geçtiğimiz günlerde çok açık bir ifadede bulunmuştu. Bunlar konuşulacak değil yapılacak şeylerdir. Zamanı geldiğinde buna sayın Başbakan ve hükümetimiz karar verdiğinde ilgililere talimat verildiğinde bu gerçekleşir. Şu an için söz konusu değil. Ama ne zaman gerekiyorsa bunu ilan etmeye toplantı yapmaya, üst üste toplantılar gerçekleştirmeye gerek yok. TBMM'nin verdiği yetki 17 Ekim'e kadar devam etmektedir. Bu yetkinin içinde veya dışında Türkiye güvenliği ile ilgili her türlü harekatı yapabilecek her türlü kararı verebilecek noktadadır. Bu her gün sorulacak bir soru olmanın ötesinde ancak hükümetimiz siyasi sorumluğu üzenine alarak bu yapılsın dediği anda biz onun sadece yapılmış olacağını duyacağız. Bunun öncesinde herhangi bir ilana herhangi bir toplantıya gerek yok."

Bedelli askerlik söz konusu değil

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'a CHP'nin TBMM'ye Bedelli Askerlik konusunda verdiği kanun teklifi de soruldu. Bu konuda yeni bir düzenlemenin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Arınç şunları söyledi:

"Bu konu o kadar istismar ediliyor, iyi niyetli insanların ümitleri öylesine sömürülüyor ki bu konuda ağzımızı açmamaya karar verdik. Bana bu konu sorulduğu zaman şahsi fikrimi ifade etmiştim. Doğru makul olabileceğini söylemiştim. Belli şartlar altında yaşı ilerlemiş askerliği yapamaz hale gelmiş kişilerin geçmişte örnekleri olduğu gibi böyle bir haktan yararlanabileceklerini söylemiştim. Bu beklentide olanlar çok fazla. Bunlar olayları çok yakından takip ediyorlar. Başında söylediğim söze dikkat etmediler. Bu benim şahsi fikrimdir diye. Nasıl bir hükümet kararı haline gelebilir. Bu tür olaylarda hükümetimiz Silahlı kuvvetlerin asker ihtiyacını dikkate almaktadır. Bu her defasında böyle olmuştur. Bedelli düşünülmemeli dendiği anda bu ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunu kabul eden hükümetlerimiz her zaman silahlı kuvvetlerin talebine göre o doğrultuda karar vermiştir.

Bu yarın başka türlü gelişebilir mi, yani ihtiyaca göre bedelli askerlik mümkün olabilir mi bunlar elbette insanların beklentisidir. Ama bir hükümet böyle bir karara varacağı zaman bunu toplumda her gün sömürülmek yerine her gün siyasetçilerin şu veya bu sebeple kullanabilecekleri bir yerde hiçbir zaman bu beklentileri köpürtecek bu beklentileri büyük bir ihtimal haline getirecek bir davranış içinde olamaz, olmamalıdır."

Arınç CHP ve MHP'nin geçmişte bedelli askerlik konusuna karşı çıktıklarını da hatırlatırken şimdi farklı bir davranış içinde olduklarını söyledi. Arınç "Dürüst ve samimi bir soruyu kendilerine sormamız gerekir. Sizin asıl amacınız bugün ki TSK mevcudunu çok fazla buluyor, daha profesyonel veya askerliği mecburi olmaktan çıkaracak bir düzenleme mi istiyorsunuz. Yani siz şunu mu söylüyorsunuz, 50 bin kişilik TSK mevcudu Türkiye'ye yeter bununla ilgili düzenleme yapılsın. Bu tartışılabilir. Ama bedellinin arkasına sığınıp böyle bir sonuca varmak samimiyetsizliktir. Sayın Bahçeli'nin bugün ki konuşmalarını önemsiyorum. O da geçmişten farklıdır ama sayın Bahçeli bazı hassasiyetlere dikkat edilmesi gerektiğin söylüyor. Aslında şunu yapabilirler. Yani kanun teklifi vermek bu partilerin yasal hakkıdır. Kanun teklifinin kabul edilmesi nitelikli çoğunluğa ihtiyaç duymaz. Bu tekliflerinin kesinleşmesi kanun haline gelmesi için çaba da harcayabilirler. Ama Hükümetten bekleniyorsa böyle bir şey hükümet neyi ne zaman yapacağını kamuoyunda bu konun çok fazla tartışılmasına imkan vermeden mutlaka gerçekleştirecektir. Bugün için yarın için soruyorsanız, Hükümetimizin gündeminde bedelli askerlik söz konusu değil" dedi.

Yargıyı adres gösterdi

12 Eylül darbecilerinin yargılanması konusunda da soruları yanıtlayan Arınç, kendilerinin görevinin bu konuyu milletin önüne getirmek, milletin görevinin ise referandumda evet diyerek anayasayı değiştirmek olduğuna vurgu yaptı. "Milletimiz de AK Parti de görevini yaptı" diyen Arınç "Bundan sonra 12 Eylül darbesini yapanların hayatta kalanları ile 12 Eylül darbesinden mağdur olanların mağduriyetlerini giderme noktasında yasal çalışmaların tamamı yapıldı. İş tamamen yargıdadır. Yargıda bu konuda bir soruşturma başlattı. Bazılarının ifadeleri de alındı. Bilgi ve belgelerin toplanması ve hem şikayetçilerin hem de mağdurların beyanlarının alınması, savcılıkların bir suç tanımı yaparak ilgili mahkemelerde dava açması gerekiyor. Konu tamamen yargıya ait bir konudur. Sanıyorum ki yargı da bu konuda halkımızın beklentilerini karşılayacaktır. AK Parti hükümeti olarak yapacağımız her şeyi yaptık. Bundan sonra yeni bir yasal düzenleme ihtiyacı olursa onu da parlamentoda yaparız. Ama 12 eylül darbesini yapanlardan hesap sormanın adresi tabi ki Türk yargısıdır" dedi.

Arınç "Kenan Evren'in yargılanmadan ölmesi durumunda kendisine hakkınızı helal eder misiniz?" yönündeki bir soruyu ise "Ben 12 Eylül darbesinde Milli Selamet Partisi'nin Manisa İl başkanıydım gözaltında kaldım. Çocuğum doğum yapmak üzereydi. Siyasi haklarımdan yasaklandım. Arkasından her şey geldi. Ama demokrasi bütün sorunları çözecek kadar güçlü ve millet iradesi artık darbecilerden hesap soracak kadar güçlü. Benim şahsi düşüncemin çok fazla bir faydası yok. Meydanlarda atıp tutanlara da bakmayın. Önemli olan Türkiye'nin yeni bir Türkiye olmasıdır ve yeni Türkiye'de darbecilere yer kesinlikle olmamasıdır. Bunu gördüğümüz için mutluyuz" yanıtını verdi.

Bu konularda ilginizi çekebilir