”Baykal'ın da arzu ettiği tablo”

ANKARA - CHP'nin 22-23 Mayıs tarihlerinde yapılacak 33. Olağan Kurultayı'nda genel başkan adayı olan Kılıçdaroğlu, "Ortaya çıkan tablo benim kişisel kanaatime göre Sayın Baykal'ın da arzu ettiği tablodur" dedi.

Kılıçdaroğlu, CNN TÜRK'ün canlı yayınına katılarak soruları cevaplandırdı. İl başkanlarının bugün gerçekleştirdikleri toplantıyla kendisine verdikleri desteğe ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bu destekten memnuniyet duyduğunu beklentisinin de zaten bu yönde olduğunu söyledi.

Sağduyunun egemen olduğunu, CHP'nin kendi geleneklerine ve kültürüne uygun bir davranış sergilediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Umuyorum ben olarak değil, biz olarak yola çıkacağız ve CHP'yi örgütümüzle beraber iktidar yapacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a evinde yaptığı görüşmenin dışında görüşmediklerini belirterek, ancak bunun bundan sonra görüşmeyeceği anlamına gelmediğini, telefonla ya da yüz yüze bir görüşme gerçekleştirebileceklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Koşullar uygun olduğunda, Sayın Baykal kabul ettiğinde elbette kendisiyle görüşürüm. Çünkü biz Sayın Baykal'ın bilgisine, birikimine ve deneyimine ihtiyaç duyan bir partiyiz" diye konuştu.

"Baykal'a rağmen mi aday oldunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Sayın Baykal ilk ziyaretimde bir uzlaşma ile gelecek adayı kendisinin de destekleyeceğini ifade etti. Bunun üzerine ben de uzlaşma arayışlarına girdim. Ve bu uzlaşma arayışlarının büyük ölçüde tamamlandığı görülüyor. Ben de bunun üzerine adaylığımı açıklamıştım zaten. Dolayısıyla ortaya çıkan tablo benim kişisel kanaatime göre Sayın Baykal'ın da arzu ettiği tablodur."

Bundan sonra Deniz Baykal'ın "Ben de adayım" demesi üzerine durumun değişip değişmeyeceğinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, kurultaya ilişkin herhangi bir şüphesinin olmadığını, delegelerin akıllarının kendilerine gösterdiği çerçeve içinde oylarını kullanacaklarını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, ortaya çıkan bir tablo olduğunu, bu tablonun da kamuoyunun desteğini aldığının görülmesi gerektiğini belirterek, bu tablonun güçlendirilerek ve katkı verilerek ileriye götürülmesi gerektiğini söyledi. 

Bir hareketliliğin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu hareketliliğin kurultayda sonuçlanacağını ve enerjiye dönüştürülerek oy sandığına kadar götürülmesi gerektiğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulunun Genel Sekreter Önder Sav'a kendisine verdiği destekten dolayı tepki gösterdiğinin hatırlatılması üzerine de yaşananları "kurultay öncesi duygusal tartışmalar" olarak gördüğünü söyledi. Kamuoyunun CHP'den kavga değil, yeni bir yüz, yeni bir vitrin, halka daha fazla giden yeni bir yapı beklediğini belirterek, "Kurultay öncesi yapılan duygusal tartışmalara ben pek de girmek istemem" dedi.

Bir başka soru üzerine Kılıçdaroğlu, partinin yeni yönetim kadrosuna kurultayın karar vereceğini kaydederek, delegelerin özellikle parti meclisi ve merkez yönetim kurulunu seçerken belli bir dikkati göstereceklerini inandığını dile getirdi. 

Kılıçdaroğlu, "Başbakanlığa adayım, yüzde 40'ı garantiliyorum" yönündeki sözleri hatırlatılarak, "Hala bu vaadinizin arkasında mısınız?" diye sorulması üzerine "Arkasındayım. Yurttaşlarıma güveniyorum. Çünkü yurttaşlarım çaresizlik içinde. Bu çaresizliği mutlaka bizim çözmemiz gerekiyor. Onları içinde bulundukları umutsuzluktan ve çaresizlikten kurtarıp, alın teriyle evlerine ekmek götürmelerinin yolunu açmamız gerekiyor" diye konuştu.

Özyürek: Kılıçdaroğlu'nın tek aday olacağı görülüyor

CHP Sözcüsü ve Genel Sayman Mustafa Özyürek, "İl başkanları örgüt temsilcileridir. Onların bu genel iradesine hepimizin saygı göstermesi gerekiyor" dedi.

Özyürek, yaptığı açıklamada, İl Başkanlarının toplantısını ve Kılıçdaroğlu'na verilen desteği değerlendirdi.

Özyürek, toplantıda il başkanlarının tek tek söz alarak görüşlerini ifade ettiklerini ve eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın karşı karşıya kaldığı komployu kınayan, bununla parti olarak mücadele edilmesi gerektiğini belirten konuşmalar yaptıklarını anlattı. İl başkanlarının delegeleriyle kurultay sürecini değerlendirdiklerini ve Kılıçdaroğlu'nun adaylığını desteklediklerini de ifade ettiklerini aktaran Özyürek, şöyle konuştu:

"Bu karara hepimiz saygı duyuyoruz. Daha önce Merkez Yönetim Kurulu'nun Sayın Genel Başkana dön çağrısı yaptığını açıklamamı şimdi de il başkanlarının kararına saygı duyulduğunu söylememi çelişki olarak görenler var. Ben partimin sözcülüğünü yapıyorum. MYK'nın aldığı kararı açıklamak görevim. Ama o kararımızda Sayın Deniz Baykal'a dönmesi yönündeki çağrımız Deniz Baykal'ın aday olacağı anlamına gelen bir çağrı değildi. Bizim bir isteğimizin, niyetimizin ifadesiydi. Bugün il başkanlarından bir çağrı çıksaydı da dönüp dönmeyeceği gene kendi kararıydı. Nitekim il başkanları toplantısı başlarken gönderdiği mesajda 'örgüt birliği beraberliği sağlasın, kurultaya bölünmeden gitsin' şeklindeydi. İl başkanları bu mesajı da değerlendirdiler. 'Genel Başkanımız demek ki adaylığı düşünmüyor, bizim birlik olmamızı istiyor. Biz de birlikte Kılıçdaroğlu'nu destekliyoruz' şeklinde ifadelerde de bulundular. İl başkanları örgüt temsilcileridir. Onların bu genel iradesine hepimizin saygı göstermesi gerekiyor. Daha önce başka bir dilekte, istekte bulunmuş olmamızla bu iradeye saygı duymamız arasında bir çelişki yoktur. Demokrasi budur."

Baykal'a çağrı yaparken Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hakkında olumsuz bir yorumda bulunmadıklarını da vurgulayan Özyürek, kendilerinin yaşanan komplo karşısında Baykal'ın dönmesinin daha uygun olacağı şeklinde bir tavır sergilediklerini söyledi. Özyürek, "Geldiğimiz bu aşamada Kılıçdaroğlu'nun tek aday olarak kurultaya gideceği anlaşılıyor" dedi.

Önemli olanın, partinin çizgisinden ayrılmadan yola devam etmesi olduğunu vurgulayan Özyürek, Kılıçdaroğlu'nun bunu sağlayacağına inandığını belirtti. Özyürek, "Herkesin görevi kurultaydan çıkacak yeni yönetime destek olmaktır. Bizim mücadelemiz birbirimizle değil, iktidarla, AKP iledir. Hepimizin hedefi, CHP'yi iktidar yapmaktır" diye konuştu.

Özyürek, il başkanlarının Deniz Baykal'ı ziyaret etmek istemeleri ve randevu taleplerine ilişkin olarak da il başkanları toplantısı sırasında randevu talebinde bulunulduğunu ancak Baykal'ın programı uygun olmadığı için olumlu yanıt vermediğini söyledi.