Batı Akdenizli mermerciler ceza davası kıskacında
Batı Akdeniz Bölgesi’nde mermer ocağı işleten ve ihraç eden 100’e yakın firma sahibi ve yöneticisi hakkında ormana zarar verdikleri gerekçesiyle açılan davalar sektörde tedirginlik yarattı. İş çevreleri davaların sektöre zarar verdiğini düşünüyor
FİKRİ CİNOKUR - ANTALYA
Batı Akdeniz Bölgesi’nde yıllık ihracatı 800 milyon dolara ulaşan mermer sektörü, zor günler geçiriyor. Sektörden 100 firma sahibi ve yöneticisi, çevreye ve ormana zarar verdikleri gerekçesiyle açılan davalar nedeniyle hapis cezasıyla karşı karşıya. Mermer ocaklarıyla ünlü Burdur’da onlarca işletme hakkında çalıştırma izni aldıkları orman sınırlarını aştıkları ve ormanda “açma” ve “işgal” yaptıkları, çevreye zarar verdikleri gerekçesi ile Orman İdaresi tarafından Burdur Asliye Ceza Mahkeme’sinde davalar açıldı. Bu davalarda mermerciler için Orman Yasası’na göre, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis, TCK’nın 53/1 maddesi gereğince de seçme ve seçilme haklarından men gibi cezalar talep ediliyor.
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı, çevreye zarar verdiği gerekçesiyle mermercilik sektörünün kömür ocağı işletmeciliği ile bir tutularak hedef gösterildiğini belirterek, özetle şu açıklamaları yaptı: “Son dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü arasındaki uyumsuzluk ve koordinasyon eksikliği nedeniyle sıkıntılar yaşıyoruz. İki resmi kurumunun birbirine tezat oluşturacak uygulamalarından kaynaklanan sorun, sektörde iş yapan firmaları bunalttı. Bölgemizde 100’e yakın firma sahibi yargılanmaya başlandı ve hapis cezaları ile karşı karşıyalar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 107-108-109-110-111-112-113. maddelerine göre Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) onayı ile her sahaya bir teknik eleman (daimi nezaretçi) görevlendirilmesi zorunlu. Bu teknik eleman ruhsat sahibi firma tarafından teklif edilir ve MİGEM onayladıktan sonra ataması yapılır.” “Teknik elaman görevlendirilmeyen sahalarda çalışma ve üretim yapmak kesinlikle yasak” diyen Satıcı, “Ayrıca Ticaret Kanunu’nda yapılan son değişikliğe göre şirketler iç genelge hazırlayarak görev tanımlarını oluşturabilir, genelgeyi Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlayarak bazı görev ve yetkileri çalışanlara devredebilirler. Gerek Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı MİGEM mevzuatı doğrultusunda yapılan teknik eleman görevlendirmesini gerekse şirketlerin iç genelgeleri ile yaptıkları görevlendirmeyi dikkate almak ve bu doğrultuda hareket etmek gerekirken Orman Genel Müdürlüğü 1. Hukuk Müşaviri’nin eğitim toplantısında kurum avukatlarına ve personeline sözlü olarak yaptığı bildirimde, ‘İzinli alanlarda aşım yapıldığının tespiti halinde hem yasa ve yönetmeliklerde söz edilen yaptırımlar uygulanacak hem de muhatap şirketlerin yönetim kurulu başkanları, ortakları da mutlaka yargılamaya dâhil edilecek ve onlar hakkında da suç duyurusunda bulunulacak’ diye talimat vermesi, devletin iki kurumu arasında farklı uygulamalara sebep olmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Öncelikle yasal sorumlular sorgulanmalı”
Bunun dışında gerekli para cezaları ve sair düzeltmeler yaptırılmasına karşın şirket sahibi ve ortaklarının ceza davaları ile karşı karşıya kaldığını savunan Satıcı, “Bu davalar sonucunda hapis yatmak da dahil birçok olumsuz durum ortaya çıkıyor. Şirketlerin yönetim kurulları bir yandan üretimi, ihracatı, istihdamı arttırmaya çalışırken bir yandan da hapse girme korkusuyla yaşamak durumunda kalıyor. Yönetim kurullarının şirketle ilgili bütün işlerde yasal sorumluluğu vardır ama her uygulamayı da bire bir takip etmek mümkün değil. Bu sebeplerle izin alanında aşım yapıldığında yasal olarak sorumlular öncelikle sorgulanmalı. Eğer o alanda yasal sorumlu ve görevli kimse yok ise o zaman şirkette kim yetkiliyse o muhatap alınmalı. Bütün enerjimiz üretmeye, büyümeye ve ihracata harcanmalı ki ülke olarak hedeflerimize ulaşabilelim” diye konuştu.
Bölgede sektör her gün biraz daha büyüyor
BAİB Başkanı Mustafa Satıcı,Türkiye’de hızlı büyümeye en açık sektörlerinin başında doğaltaş ve mermer sektörünün geldiğini ifade ederek, “Gerek dünya doğaltaş ve mermer rezervinin yüzde 30-40’ının Türkiye’de bulunması, gerekse ithalata dayanmayan bir sektör olması sebebiyle sektör, ihracat ve cari açığın kapatılmasında etkin bir rol oynuyor. Antalya, Isparta ve Burdur’dan oluşan bölge illerinde sektör her gün biraz daha büyüyor. Geçen yıl bölgemizden yapılan madencilik ihracatı yaklaşık 800 milyon dolar” dedi.