'Başkanlık sistemi istikrarın garantisidir'
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, başkanlık sisteminin, istikrarın garantisi olduğunu söyledi.
Canan SAKARYA - Ferit PARLAK
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı görevdeyken, uygulanan sistemin parlamenter sistem olduğunu söylemenin doğru olmayacağını belirterek, “Şu anda ortaya karışık bir sistemimiz var, ne olduğu belirsiz bir sistem. Dünyada cumhurbaşkanının halkın oyuyla seçildiği bir parlamenter sistem var mı?” diye sordu. TBMM Başkanvekili Aydın, AK Parti’nin FETÖ temizliğine 17-25 Aralık’ta başladığını, o günden bu yana iki genel, bir yerel seçim dışında kongreler yapıldığını belirterek, “AK Parti adaylarını belirlerken en önemli kıstası bu yapıyla olan ilişkiler oluşturdu. Dolayısıyla AK Parti o günden bu yana rafine bir hal aldı, temizlendi” dedi. Aydın, Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ile arkadaşımız Canan Sakarya’nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
► Yeni bir anayasa yeniden gündemde. Bu siyasi ortamda yeni bir anayasa yapılabilir mi?
Ümitliyim. Darbe dönemi Anayasa’sı artık Türkiye’ye dar geliyor. Sivil, çoğulcu ve özgürlükçü bir Anayasa’ya ihtiyaç var. Anayasa’da, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” diyor. Diğer maddede, “Millet bu egemenliği anayasada yazılı olan kurum ve kuruluşlar eliyle yürütür” diyor. Anayasa’da YÖK’ünden Genelkurmay’ına kadar bir sürü kurum ve kuruluş var, bunların anayasada ne işi var. Anayasa’daki bütün bu kurum ve kuruluşlar millete ait olan o egemenliğe ortak oluyor. Bütün vesayet makamlarının ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu fırsat kaçırılmamalı.
► Başkanlık sistemi de yeniden gündemimizde. İtirazların nedeni ne olabilir?
Kendilerine güvenemiyorlar ama halka da güvenmiyorlar. Başkanlık tartışmalarının içeriğine girmeden toptancı bir yaklaşımla reddetmeyi doğru bulmuyorum. Bir kere Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsıyla bunu ilişkilendirmek abesle iştigal etmektir. Başkanlık sistemi sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın varlığına dönük bir sistem değil. Sayın Cumhurbaşkanı da bir fani. Biz ülkenin büyümesi, gelişmesi, hedeflerine ulaşabilmesi için bu sistemin elzem olduğunu söylüyoruz. Çünkü artık kabına sığmıyor. Bugün parlamentoda 26. Dönemi yaşıyoruz ama 65. Hükümet görevde. Mevcut sistemle uzun yıllar istikrarlı hükümetler oluşturulamamış. Hükümetlerin ortalama ömrü yaklaşık 1.5 yıl sürmüş. Özal, Menderes ve AK Parti dönemini çıkardığımızda hep koalisyonlarla gitmiş. Ve bu koalisyonlar sayesinde kayıp dönemler yaşamız.
► Refahı başkanlık sistemi mi getirecek?
Evet, istikrar ve güveni dolayısıyla refahı başkanlık sistemi ile sağlayabiliriz. Seçilen başkan 5 yıl görevdedir, kararlar daha hızlı alınır. Şu anda parlamenter sistemde yürütme ve yasama ayrılığı söz konusu değil. Muhalefet zaten ‘yürütme yasamayı rehin aldı’ diye şikayet ediyor. Yasamada çoğunluktaki siyasi parti kimse yürütme de onun içinden çıkıyor, dolayısıyla yasama yürütmeyi de elinde tutuyor, asgari bir kuvvetler ayrımı yok. AK Parti iktidarı değil başka bir iktidar da olsa yasamada çoğunluk kimde ise o güçlüdür. Cumhurbaşkanı aslında başkanlık sistemini isterken şu andaki yetkilerinden de vazgeçiyor. Çünkü başkanlık sisteminde bu kadar yetki yok. Şu anda Cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır, istediği zaman Bakanlar Kurulu toplantısı yapabiliyor. Yürütme yasamanın içinden çıkmış, dolayısıyla yürütmeyle birlikte yasamaya da müdahale imkanı var. Başkanlıkta bu kadar yetki yok en azından meclise müdahale etme imkanı yok.
Halkın oyuyla seçilen cumhurbaşkanı çok daha güçlüdür. Cumhurbaşkanı şu anda anayasal haklarını kullanıyor ‘beni seçerseniz anayasadaki bütün haklarımı kullanacağım’ demişti zaten. Bu şekilde hükümetle uyum önemli, uyum olmazsa bu iş yürümez, sadece farklı siyasi partilerden olması da gerekmiyor, biliyorsunuz bir hükümet değişikliği bile yaşadık. Bu yetkilerle bu sistem sorun çıkarmaya müsait.
► Nasıl bir başkanlık sistemi olur? Örneğin ABD’de ki tam başkanlık sistemi Türkiye’ye uyar mı?
Tam başkanlık uyar. ABD’de başkanlık sistemi yıllardır başarıyla uygulanan en iyi modellerden biri. Ama aynısı olmaz. Orada eyalet sistemi ve iki meclisli bir sistem var. Bizde tek meclis olur, üniter yapı korunur. Dolayısıyla biz yasama yürütme ve yargının birbirinden ayrıldığı, devlet geleneklerimiz ve tarihimizle çatışmayan, kendimize özgü, yürütmenin yasamaya müdahale etmediği bir modeli uygulayabiliriz.
Asıl olan millete karşı sorumluluktur. Başkan da Meclis de sonuçta millete hesap verecek. Meclis olmayacakmış gibi bir algı yaratılıyor. Başkanlık modellerinin çoğunda bir değil iki meclis var. Daha etkili ve yetkili bir Meclis olacak. Başkanlık sistemi istikrar ve yürütmenin tek başlı olması açısından önemli. Cumhurbaşkanı ile uyumsuzluk olduğu takdirde büyük sıkıntılar yaşanıyor, bir kitapçık fırlatmayla hükümet gitti. İtiraz edilen konular oturulup konuşulabilir. Şu anda zaten cumhurbaşkanı halkın oyuyla seçildiği için parlamenter sistem değil ki, şu anda ortaya karışık bir sistemimiz var, ne olduğu belirsiz bir sistem. Dünyada cumhurbaşkanının halkın oyuyla seçildiği bir parlamenter sistem var mı?
► Türkiye olağanüstü koşullardan geçiyor böyle bir dönemde sistem değişikliği riskli değil mi?
Meclis'te 330 sağlanamazsa seçime gidilecek mi? 15 Temmuz bize çok şey öğretti. Bu anayasa ve sistem her zaman birtakım sıkıntılar doğurmaya müsait, bu tartışmanın artık sonuçlandırılması ve halka gidilmesi gerekiyor. Ben bir erken seçim beklemiyorum. Seçim gündemi yok, hükümet işinin başında, gayet iyi bir şekilde süreci götürüyor. Kolay bir süreç değil bir taraftan Irak, Suriye, DEAŞ, PKK diğer taraftan ABD, AB ve ekonomiyi yöneteceksin dolayısıyla zorlu bir süreçten geçiyoruz. Bütün sıkıntılara rağmen çok iyi bir şekilde yönetiliyor.
► Adalet sistemine yönelik bir güven erozyonu olduğu hissediliyor. Bu konuda size yansıyan seçmen talepleri var mı?
Sayın Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da son dönemde bu vurguyu yapıyor. Son KHK’larda sehven yapılan bir takım işlemler varsa düzeltiliyor. Toplumun adalet duygusunu incitmemek lazım. Zorlu süreçlerde bazen sıkıntılar olabiliyor. 15 Temmuz normal bir süreç değildi. Savaşta bile bir hukuk vardır, yaşlıya, masuma, kadına, çocuğa, hastalara dokunulmaz ama 15 Temmuz’da düşman değil kendi içimizden asker üniforması giyen hainler namluyu millete yöneltti. Adalet duygusunu da sarsmadan kriterler ortaya konularak kim bu örgütün değirmenine su taşıdıysa tespit edildi, bu işe bulaşanlar affedilmeyecek, bulaşmayanlara da zulmedilmeyecek.
► Terör örgütleriyle mücadele devam ederken, AK Parti’nin kendi içine bakmadığına yönelik yoğun eleştiriler var. Ne diyeceksiniz?
Biz, bu temizliğe 15 Temmuz’dan itibaren başlamadık ki. 17-25 Aralık’tan sonra iki genel seçim bir yerel seçim yaptık, bütün kongrelerde, en önemli kıstaslardan birini bu yapıyla olan ilişki oluşturdu. Adaylık kriterleri içinde en önemlisi FETÖ ile irtibatının olmamasıydı. Biz 17-25 Aralık’ı anlatırken diğer siyasi partiler bize inanmadı. Dolayısıyla AK Parti o günden bu yana süzülerek geldi ve rafine bir hal aldı, temizlendi. Buna rağmen dört belediye başkanımızı bu yapı ile bağlantısından dolayı ihraç ettik. Teşkilatlarda görevden almalar oldu, halen de çalışmalar devam ediyor.
Kuvvetler ayrılığını da Başkanlık Sistemi sağlar…
Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalar sürerken, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın farklı bir pencere açtı. Aydın, başkanlık sisteminin gerekliliğini, mevcut sistemde muhalefetin de çok eleştirdiği ‘kuvvetler ayrılığı’ modeline değinerek açıklamaya çalıştı. Yasama, yürütme ve yargı güçlerinin ayrı olduğu devlet yönetim modeli olan kuvvetler ayrılığının, tek başına iktidar çıkarmış bir parlamenter sistemde otomatik olarak devre dışı kalacağının altını çizdi. Cumhurbaşkanının şu anda yürütmenin başı olduğunu, yürütmenin yasamanın içinden çıkması nedeniyle de aynı zamanda yasamaya da müdahale imkanı olduğunu vurguluyor Aydın ve ekliyor, “Cumhurbaşkanı, başkanlık sistemini isterken, şu andaki yetkilerinden vazgeçiyor. Kuvvetler ayrılığı modeline de sahip çıkmış oluyor.”
Aydın'dan
✓Şu anda ortaya karışık, ne olduğu belirsiz bir sistem var
✓Cumhurbaşkanı başkanlık sistemi isteyerek, yetkilerinden vazgeçiyor
✓Dünyada Cumhurbaşkanının halkın oyuyla seçildiği bir parlamenter sistem yok
✓Meclis olmayacak diyorlar. Başkanlık sistemi ile çok daha güçlü bir meclis olacak
✓AK Parti, FETÖ temizliğine 17-25 Aralık'ta başladı, o günden bugüne arındı