Basın ve yayıncıya kağıt darbesi
Basın ve yayıncılar piyasalardaki krize direnmeye çalışıyor. Mart ayından beri düşen kitap satışlarından sonra seçim ekonomisi ve döviz kurundaki dalgalanma da sektörü olumsuz etkiledi. Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk sektördeki üretim, satış ve kağıt krizini DÜNYA’ya anlattı.
Tamer IŞITIR
Yayıncılık sektöründe 2018 yılının üretim ve ciroda önemli düşüşlerle geçtiğini söyleyen Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, “Kitap satışlarının marttan beri düşük seyriyle durgunlaşan yayın piyasası, sektördeki el değiştirmeler, seçim ekonomisi ve döviz kurunun son tırmanışıyla daha da zor bir sürece girdi. 10 Ağustos’tan beri bazı büyük kağıtçılar kağıt satmamaya başladı” dedi. Kocatürk, üretim ve ciro rakamlarının daha da düşmesiyle küçük ve orta ölçekli yayıncıları daha sıkıntılı günlerin beklediğini ifade etti.
Türkiye’de çok dinamik bir yayıncılık piyasası olduğuna dikkat çeken Kocatürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Yılda 600-650 milyon kitap üretiyor Türkiye. Bununla beraber kağıt ithal olduğu için dövizin durumu üretimi doğrudan etkiliyor. 2018 başında ithal kağıt fiyatları kurdan bağımsız olarak yüzde 10 artmıştı zaten. Bir de üzerine dolar krizi geldi. Ayrıca, küresel kağıt piyasasındaki artıştan dolayı da tonu 750 euro olan kağıt fiyatı 900 euroya çıktı. 10 Ağustos’tan beri büyük kağıtçılar kağıt satmamaya başladı. Satanlar da peşin ödeme almak suretiyle razı oluyor. Kağıtçı peşin çalıştığında yayıncı bin dolarlık kağıda bu kurla 6-7 bin TL ödemek durumunda kalıyor ki; bu durum yayıncının işini daha da zorlaştırıyor.”
Yerli kağıt üretimi teşvik edilmeli
Kağıt ithalatının zorunlu olduğu vurgusu yapan Kocatürk, “Türkiye kağıt ihtiyacının yüzde 1-2’sini ancak üretiyor. Kapasitemiz maalesef bu. Yerli kağıt üretimi acilen teşvik edilmeli. Kağıt ihtiyacındaki dışa bağımlılık azaltılmalı. Tabii yayıncının ithal girdi sıkıntısı sadece kağıttan da ibaret değil. Boya ve vernik gibi kimyasallardan kalıba kadar pek çok ithal girdi mevcut. Son zamanlarda Cumhurbaşkanı’nın milli kültür üzerine söylemleri oldu. Bu saydığım ürünleri ülkemizde üretemiyorken milli kültür inşa edilmez. Önümüzdeki süreçte bu adımların atılacağını düşünüyoruz” diyerek, yerli girdi üretimi için çağrı yaptı.
Sektörde maliyet artışı yüzde 30
Eğitim programlarındaki değişiklik sonucu eğitim yayıncılarının 2017’de 400-500 milyon dolarlık satış kaybı yaşadığını ve sektörün en büyük eğitim kitabı dağıtıcılarından birinin konkordato kararı aldığını belirten Kocatürk şöyle devam etti: “Bu bütün sektörü ilgilendiriyor. Alacaklılar çok büyük risk altında. Bu, sektörün sermayesinin tükenmesi demektir. Kur, satışların düşmüş olması ve sınav sisteminin değişmesiyle eğitim kitaplarının satılamaması dolayısıyla oluşan kambur, yayıncılara ağır külfet getirdi. Marttan sonra seçim gündemiyle kültür yayıncılığında da satışlar düştü. Tüm sektörde %30’luk bir maliyet artışı varken yayıncılar okurun hassasiyetine saygı duyarak fiyatlara %10 artış yansıttı.”
Öte yandan, matbaaların yayıncıya yüzde 18 üzerinden fatura kestiğini; yayıncıların ise yayınları yüzde 8’le sattığını anımsatan Kocatürk “Arada yüzde 10’luk fark var. Halbuki yüzde 8’e üretmeli, yüzde 8’e satmalıyız. Bu yönde bir düzenleme yayıncılık sektörü için gerekli. Ayrıca orta ölçekli bir yayıncının kamudan ortalama 60 milyon lira civarında alacağı var. Sektör alacaklarını yıl sonunda tahsil edebilmeli" dedi.
Uluslararası Yayıncılar Birliği’yle (IPA) kurdukları temas sonrasında IPA Başkanı Michael Kolman’ın Türkiye’deki yayıncılarla dayanışma çağrısı yaptığı bilgisini de veren Kocatürk, Sabit Fiyat Yasası ve Telif Hakları Yasası gibi sektörün gündemindeki diğer konulara dair de şu görüşleri paylaştı: “Yayınevlerinin belirlediği etiket fiyatının altında satış yapılmasını önlemek ve yıkıcı indirimin önüne geçmek amacıyla Sabit Fiyat Yasası’nın yürürlüğe konması gerekiyor. Telif Hakları Yasası’nın da bir an önce uygulamaya konmasını bekliyoruz. Yayınların da müzik ve sinemada olduğu gibi dijitalleşmesi için bu yasanın çıkarılması gerekiyor. Dijitalleşme ile sektör kağıda ve matbaaya bağlı kalmadan bütün dünyaya ürün satabilecek bir yetkinliğe erişecek. "
BASEV'den 13 Eylül'de toplantı çağrısı
Dövizdeki kur artışının etkilerini azaltmak üzere meslek örgütlerinin ve STK’ların teyakkuza geçmesinin ardından bir çağrı da Basım Sanayi Eğitim Vakfı’ndan (BASEV) geldi. DÜNYA’ya görüşlerini bildiren BASEV Başkanı Sadettin Kaşıkırık, 13 Eylül’de sektörün tarafl arının bulunduğu bir toplantı düzenleyeceklerini bildirdi. Zor günlerde dayanışma ve fedakarlık göstermek gerektiğini ifade eden Kaşıkırık, matbaacılar, yayıncılar, kağıtçılar ve İstanbul Sanayi Odası’nın Meslek Komitesi üyeleriyle verimli bir toplantı geçirmeyi umduklarını belirterek “İçinde bulunduğumuz koşulların üstesinden gelmek için fedakarlık gösterelim ve sektörü ayakta tutalım” dedi. DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek toplantıda tedarikçilerin piyasaya kesintisiz ürün sağlamaları, ödemelere 60 gün vade sınırı konulması, finansman riski, satış fi yatları serbestisi gibi konular masaya yatırılacak.