Başbakan'ın maskesini indireceğiz
Kılıçdaroğlu, "Recep Bey'den İnciler diye bir kitap yazacağız. Eğer sayfaları çok kalın olursa, adına Receplarousse diyeceğiz'' dedi.
ANKARA- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Recep Bey'den İnciler diye bir kitap yazacağız. Eğer sayfaları çok kalın olursa, adına Receplarousse diyeceğiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştiriler yöneltti.
Erdoğan'ın, son günlerde "Samimi, dürüst, namuslu olun", "CHP samimi değil, kıvırıyor, çark ediyor" gibi sözler sarf ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın çeşitli tarihlerde yaptığı açıklamalardan, Anadolu Ajansından alıntılar yaparak örnek verdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olarak 9 Temmuz 2007'de, "Alternatiflerle gideriz, anayasadaki şartlara haiz adaylarla uzlaşı ararız" açıklamasına işaret ederek, "CHP Genel Merkezine, cumhurbaşkanı adaylarımız şunlardır, bunların içinde uzlaşı arayalım diye gelmedi. Sandıklar kapandı, bildiğini okudu. Kim samimi, kim dürüst, kim omurgalı? Eğer verdiğin sözün arkasında durmuyorsan Sayın Başbakan, sana omurgasız derler, kusura bakma" diye konuştu.
Erdoğan'ın 8 Kasım 2002'de Uşak'ta mazot fiyatlarını yüzde 50 indireceğini açıkladığını aktaran Kılıçdaroğlu, bütün çiftçilerin, "Sayın Başbakan, başbakan olmak için bizi kandırmaya ne hakkın ne yetkin var, senin bu sözüne güvenerek oy verdik" diyeceklerini iddia etti. Kılıçdaroğlu, çiftçilerden, kendilerine doğru söylemeyen bir başbakanı sandığa gömmelerini istedi, CHP'nin çiftçilere sahip çıkacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarıyla ilgili ABD Temsilciler Meclisinde karar alınmasının ardından Erdoğan'ın 15 Mart 2003'te "ABD'nin bir daveti vardı, rutin davetlerdi ama bu davete Türkiye'yi temsilen bir arkadaşımız katılır" dediğini ancak, bir süre sonra bu sözleri "yeyip, yutarak", "Uluslararası bir seyahat, yaklaşık 5-6 ay önce aldığım daveti, bu vesileyle gerçekleştirmiş olacağız" açıklamasında bulunduğunu ifade etti.
"Altın teri sömürenlerin AKP'nin koynunda yeri var"
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin yakınlarını faili meçhul cinayetlerde kaybedenlerin acılarını sömürdüğünü ileri sürerek, "12 Eylül darbesinde mağdur olanların acısını sömürdüler şimdi de faili meçhule gidenlerin acısını sömürüyorlar. Bunların iki yüzü bu" dedi.
Konuşmasına Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin özgürlük, yaşamı sorgulama, ülkenin ve bireylerin geleceğini güvence altına almak, halkın iradesine saygı göstermek olduğunu, aynı zamanda güçler ayrılığı ilkesinin içselleştirilmesi, zulme karşı başkaldırı, kimsesizlerin kimsesi olmak, özgür, bağımsız birey yaratmak anlamına da geldiğini ifade etti.
Cumhuriyetin bireyi kulluktan çıkarıp özgür hale getirdiğini, güçler ayrılığı ilkesinin yanında medyanın bağımsızlığını sağladığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet aynı zamanda Atatürk'ün gençliğe hitabesini bilmek, okumak ve içselleştirmektir. Cumhuriyet onun içindir ki düşüncede genç olmak demektir, Cumhuriyet, uygarlık kültürünü topluma yaymaktır, sanatı, sanatçıyı yüceltmektir. Cumhuriyet, toplumun ahlaki değerlerini yüceltmek, değer yargılarına saygı duymak demektir. Cumhuriyet, uygarlaşma ve çağdaşlaşmadır. Hepinizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin çağdaş hukuk anlamına geldiğini belirterek, çağdaş hukuk normlarına sahip çıkmanın evrensel dünyadan kopmayı önlediğini bunda da bireyin önemli olduğunu söyledi.
"Bireyin bir gün kör kurşuna hedef olup faili meçhulle yok olması da bizim asla kabul etmeyeceğimiz bir düşüncedir" diyen Kılıçdaroğlu, ancak AK Parti iktidarının faili meçhullerin hesabının sorulması kaygısını taşımadığını ileri sürdü.
CHP milletvekillerinin faili meçhullere için verdiği araştırma önergelerinin AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adalet ve Kalkınma Partisi diyor ki 'Ne demek faili meçhulleri araştırmak? Faili meçhulleri araştırmak parlamentonun mu görevi? Parlamento ne demektir? Başbakan talimat verir, Adalet ve Kalkınma Partisi grubu el kaldırır. Parlamento budur' diyor. Ve kendisini halkın iradesinin yerine koyuyor. Böyle bir parlamentoyu biz kabul etmiyoruz. Bizim parlamentomuz, özgürce bireylerin el kaldırdığı bir parlamentodur."
"Kurşun atanla taş atanın aynı olmaması lazım"
Hrant Dink cinayeti sanığı Ogün Samast'ın Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması kararını "Kurşun atanla taş atanın aynı olmaması lazım" diye değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Ramazan Özünal ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini Meclis'te kabul etti.
Muhtarların çeşitli sorunlarından bahseden Özünal, buna ilişkin bir dosyayı Kılıçdaroğlu'na verdi.
Kılıçdaroğlu da muhtarların doğrudan propaganda yaptığını, demokrasinin en temiz ve güzel sürecini muhtarların temsil ettiğini ifade etti.
Muhtarların bir çok sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kırılan kanadınızı onaracağız. Daha güçlü kanatlarınız olacak" dedi.
Muhtarların, seçimle gelip belli bir görevi üstlendiklerini, onların yetki ve sorumluluklarının da dengeli olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, muhtarların sosyal güvenlik priminin devlet tarafından ödenmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Muhtarlar üvey evlat muamelesi görüyorlar" diye konuştu.