Başbakan'ın kimseyi suçlamaya hakkı yok
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Başbakan Erdoğan'ın 66 aylık çocuklarını okula göndermek istemeyen velilerin sağlık raporu almasına yönelik eleştirilerinde haksız olduğunu söyledi.
ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 66 aylık çocuklarını okula göndermek istemeyen velileri sağlık raporu almaya yöneltenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirterek, "Başbakan'ın bu sözleri önce kendine bir özeleştiri olarak yöneltmesi gerekir. Bunun sorumlusu Başbakan'ın kendisidir. Kimseyi suçlamaya hakkı yoktur" dedi.
Serter, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın 66 aylık çocuklarını okula göndermek istemeyen velilerin sağlık raporu almasına yönelik, "66 ay meselesinde gidip rapor alanları evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Niye? ‘Benim evladım gerizekalı' diyor. İki ay mı senin evladını iyi noktaya getirecek?" sözlerini eleştirdi. Aileyi rapor alma zorunluluğuyla karşı karşıya bırakmayı etik dışı bulduğunu söyleyen Serter, raporun kapısını açanın AKP Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olduğunu vurguladı.
Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri "kendine bir özeleştiri" olarak yöneltmesi gerektiğini dile getiren Serter, şöyle konuştu:
"Bu rapor sadece zeka geriliğiyle ilgili verilen bir rapor değildir. Çocuğun fiziki, bedensel yetersizlikleri ya da duygusal yönden eğitime hazır olup olmadığı gibi pek çok ölçüm sonucu verilen bir rapor olması icap eder. Ancak bu ne yazık ki, otomatiğe bağlandı. Çocuğun eline bir kalem tutuşturup iki tane daire çizebiliyor mu, çizemiyor mu diye bakılarak, ihtisas sahibi olmayan hekimler aracılığıyla rapor almaya veliler yönlendiriliyor. Bunun sorumlusunu, Başbakan'ın doğrudan kendinde araması gerekiyor. Bunun sorumlusu Başbakan'ın kendisidir. Zorla, tepeden inme bir yöntemle, hiçbir pilot uygulaması olmadan bu yasayı Türkiye'ye dayatan Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Dolayısıyla bu eleştirileri başka kanallara yöneltmenin ve velileri bundan sorumlu tutmanın hiçbir mantığı bulunmamaktadır. 5 buçuk yaşında bir çocuğu duygusal yönden de, fiziksel, bedensel yönden de hazır olmadan, okula zorla dayatan AKP hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bir çıkış olarak da böyle yan yollara başvurunun kapısını açan da Başbakan'ın Hükümeti'dir.
Başbakan'ın kimseyi suçlamaya hakkı yoktur. Okullarda derslik yoktur, derslik olmadığı için kütüphaneler, laboratuvarlar kapatılmaktadır. Eğitimin fiziki altyapısı da buna uygun değildir. Eğitimin pedagojik unsurları da buna uygun değildir. Türk milli eğitim sistemi buna geçmeye hazır değildir. Bu yanlışın bir an önce neresinden dönülse kardır."