”Bankaların ellerinde paralar şişmeye başladı”
ATO Başkanı Aygün, şu anda bankaların ellerinde yaklaşık 70 katrilyonluk kullandırılacak kaynak bulunduğunu söyledi
ANKARA - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, "Bankaların ellerinde paralar şişmeye başladı. Şu anda ellerinde yaklaşık 70 katrilyonluk kullandırılacak kaynak var. Bu parayı satmak zorundalar" dedi.
Aygün, ATO KOBİ Sanayi Özel İhtisas Komisyonu tarafından Kredi Garanti Fonu A.Ş'nin KOBİ ve sanayicilere sağladığı desteği ATO üyelerine anlatmak amacıyla düzenlenen toplantıda, KOBİ'lerin, tüm dünyada olduğu gibi Türk ekonomisinin de temel taşlarını oluşturduğunu söyledi.
AB'de KOBİ'lerin 250 kişinin altında insan çalıştıran, yıllık ciroları 50 milyon euronun üzerinde olmayan firmalar olarak tanımlandığını anlatan Aygün, bu tanım doğrultusunda AB genelindeki 23 milyon KOBİ'nin, tüm şirketlerin yüzde 99'unu temsil ettiğini ve yaklaşık 75 milyon kişiye istihdam sağladığını belirtti.
AB genelinde KOBİ'lerin toplam istihdamın yüzde 67'sini oluşturduğunu vurgulayan Aygün, Türkiye'de ise firmaların yüzde 99'unu KOBİ'lerin oluşturduğunu, toplam istihdamın yüzde 75'ini KOBİ'lerin sağladığını, toplam üretimin yüzde 65'ini KOBİ'lerin gerçekleştirdiğini kaydetti.
KOBİ'lerin finansman yetersizleri nedeniyle gelişmiş teknolojilere sahip olamadığını, pazarlamaya yeterince önem veremediklerini ifade eden Aygün, KOBİ'lerin krediye ulaşmakta da sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
KOBİ'lerin krediye erişiminin 2000'li yılların başlarından bu yana ciddi şekilde arttığını ancak bu erişimin daha çok ülkenin kalkınmış bölgeleri ile sınırlı kaldığını anlatan Aygün, şöyle konuştu:
"Yaşanan küresel krizin KOBİ'ler üzerindeki olumsuz etkisini bankaların KOBİ'lere kullandırdığı kredilerin gelişiminden görüyoruz. Bankaların krizde kredileri kısmalarından en çok KOBİ'ler etkilendi. 2008 ve 2009 yıllarında bankaların toplam kredilerinde yüzde 37,2 oranında artış yaşandı. Aynı dönemdeki KOBİ kredilerindeki artış ise sadece yüzde 9,6'da kaldı. Buna karşılık KOBİ'lerin vadesinde bankalara geri ödeyemediği krediler yüzde 140,2 artarak 6,9 milyar liraya kadar yükseldi. "
"204 bin KOBİ kredi borcunu ödeyemiyor"
2007-2009 ekonomik kriz döneminde bankalardan kredi kullanan KOBİ sayısının yüzde 12,5 oranında azalarak 1 milyon 199 bine düştüğüne işaret eden Aygün, bankalara kredi borcunu ödeyemeyen KOBİ sayısının ise yüzde 148,4 oranında artarak 81 bin 870'ten 203 bin 575'e yükseldiğini söyledi.
Ekonomik krizle birlikte KOBİ'lerin banka kredilerinden aldığı payın azaldığını ifade eden Aygün, "Buna karşılık KOBİ'lerin batık krediler içerisindeki payı yüzde 21,3'ten yüzde 31,6'ya kadar tırmandı" dedi.
Türkiye'de krediye erişme olanakları açısından sıkıntı yaşayan KOBİ'lerin imdadına Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) yetiştiğini belirten Aygün, KGF'nin yeni iş kurma, mevcut tesisin genişletilmesi, ham madde temini, yeni teknoloji kullanımı, yeni iş yerine taşınma gibi çok geniş alanda KOBİ'lere imkan sağladığını kaydetti.
KOBİ'lerin bankalardan kredi alma noktasında sıkıntı yaşadığını ifade eden Aygün, "Bankalar şu anda 906 bin adet konut kredisi, 321 bin adet araç kredisi, 7 milyon 29 bin adet ihtiyaç kredisi, 5 milyon 376 bin kişiye tüketici kredisi verdi. İşin daha önemli yanı 26 milyon 328 bin kişiye de kredi kartı verdi. Bu rakamları topladığınız zaman 35 milyon 830 kişiye bankalar kredi kullandırdı" diye konuştu.
"Bütün sektörler küçülürken bankacılık büyüdü"
Küresel kriz nedeniyle bütün sektörlerin küçülürken büyüyen tek sektörün bankacılık sektörü olduğunu belirten Aygün, burada bir hata olduğunu söyledi. Bankaların krediyi daha çok tüketime ve geri dönmeyen üretime verdiğini anlatan Aygün, şöyle devam etti:
"Bankalara gittiğimiz zaman (SSK borcun var mı, Bağ-Kur borcun var mı, vergi borcun var mı, protestolu senedin var mı) diye soruyorlar, şirketin bilançosunu istiyorlar. Benim zaten bunlarda bir sorunum yoksa bankaya ihtiyacım olmaz ki. Bilançom iyi ise örneğin ben bu yıl 50 trilyon para kazandıysam senden gelip neden 10 trilyon kredi çekiyim. Yatırım yapacak adam kredi alır. Biz de diyoruz ki bankalara (insanın çeki yazılmış olabilir, ki oluyor, gidiyorsun sonra bunu ödüyorsun. Ama banka kredi vermiyor...
Bakın göreceksiniz ellerinde paralar şişmeye başladı ben bunu çok iyi hissedenlerden bir tanesiyim. Banka bölge müdürleri gelmeye başladı (ATO üyeleri ile sözleşme yapalım) diye. Şu anda ellerinde yaklaşık 70 katrilyonluk kullandırılacak kaynak var. Bu parayı satmak zorundalar."
ATO olarak da Kredi Garanti Fonuna büyük önem verdiklerini belirten Aygün, "Kredi Garanti Fonunu sonuna kadar desteklemeliyiz hatta odamızın elindeki paranın bir kısımını da mevzuatımıza uygunsa Kredi Garanti Fonunda geçirmek şartıyla bu parayı kullandırmak durumundayız. Çünkü üyelerden aldığımız parayı tekrar üyelerimize bir şekilde vermeliyiz" diye konuştu.
Kurnaz: Bankalara çok haksızlık etmemek gerekiyor
Kredi Garanti Fonu A.Ş. Genel Müdürü Hikmet Kurnaz da konuşmasında bankalara çok haksızlık etmemek gerektiğini ifade ederek, "Şu anda Kredi Garanti Fonuna 20 banka, KOBİ'lerimizi kredilendirmek üzere herhangi bir kar veya karşılık beklemeden ortak olmuştur" dedi.
Kredi-garanti, kredi-kefalet, kredi-teminat arasındaki ilişkilerin çok eskilere dayandığını, çünkü kredilendirmede önemli hususlardan bir tanesinin teminat olduğunu ifade eden Kurnaz, teminatın da kredinin geri dönmesini sağlayan unsurlardan biri olduğunu kaydetti.
Kurnaz, bankalar açısından kredilendirme konusuna bakıldığında KOBİ'lerin krediye erişimini engelleyen faktörlerin başında bilanço yapılarının ve teminat yetersizliğinin geldiğini dile getirdi.
Türkiye'de Kredi Garanti Fonu'nun bankalar nezdindeki etkinliğinin tam olarak benimsenmediğini, KOBİ'ler nezdinde de bir ek maliyet olarak görüldüğünü anlatan Kurnaz, bu nedenlerle KGF'nin işlem hacminin arzulanan düzeye henüz ulaşamadığını söyledi.
Ancak ekonomik krizle birlikte hükümetin de KOBİ'lere önem gösteren yaklaşımı nedeniyle 2009 yılı içerisinde Hazine tarafından KGFye 1 milyar liralık bir destek sağlandığını anlatan Kurnaz, "Kredi Garanti Fonunun bundan sonraki yıllarda KOBİ'ler için kefaletle bir kredi yaratma aracının bütün işlevlerini yerine getireceğinin umuyorum. Bunun için de KOBİ'lerin Kredi Garanti Fonunu daha iyi öğrenmeleri ve bilmeleri gerekiyor" dedi.