Bankalara takipteki alacak kolaylığı

Yabancılara mülk satışını kolaylaştıran tasarıda alt komisyon çalışmasını tamamladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Canan SAKARYA

ANKARA - Yabancılara mülk satışını öngören yasa tasarısından tapu müdürlüğü görevlilerine verilen mirasçılık belgesi düzenleme yetkisinden vazgeçilerek ilgili madde tasarıdan çıkarıldı. Tasarıya eklenen bir hüküm ile bankaların ödenmeyen kredi karşılığında icra yoluyla satışa çıkarılan taşınmazları, 3 yıl içinde ellerinden çıkarmaları şartıyla satın almalarının önü açıldı.

Tasarıda yabancıların mülk edinmesinde Çevre ve Şehircilik ile Maliye Bakanlığına verilen yetki Bakanlar Kurulu olarak değiştirildi. TBMM Adalet Alt Komisyonu yabancılara mülk satışını kolaylaştıran yasa tasarısı üzerindeki çalışmalarını tamamladı. Tasarının gelecek hafta Adalet komisyonunda görüşülmesi bekleniyor.

Alt komisyonda,  tapu müdürlüğü görevlilerince ölen, ölen kişiler arasında taşınmazı bulunanlardan Tapu ve Kadastro Bilgi sisteminde TC kimlik numarası kayıtlı olanların hak sahibi mirasçılarının miras paylarının tespit edilerek mirasçılık belgesi verilmesi yönündeki 3. madde tasarıdan çıkarıldı. 

Bakanlar Kurulu'na yetki verildi

Hangi ülke vatandaşlarına taşınmaz edinimi hakkı verileceği konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığa verilen yetki alt komisyonda Bakanlar Kurulu olarak değiştirdi. Yabancı uyruklu kişilerin Türkiye'de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinmelerine ilişkin olarak Bakanlar Kurulu Dışişleri Bakanlığı'nın görüşünü alarak izin verecek. Yabancıların edinebilecekleri 30 hektarlık alanı iki katına kadar çıkarma konusunda tasarıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığına verilen yetki de Bakanlar Kurulu'na devredildi.

Bankalarla ilgili düzenleme yapıldı 

Tasarının 2. maddesinin 4. fıkrasına "Bankaların 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 48. maddesinde kredi olarak sayılan işlemler nedeniyle veya alacaklarını tahsili amacıyla iktisap ettikleri mülkiyet edinimlerinde, özel kanunlarına göre belli sürede elden çıkarma zorunluluğunun devam etmesi kaydıyla bu madde kapsamındaki hükümler uygulanmaz" fıkrası eklendi.

Böylece bankalar sadece ipotek koydukları taşınmazları değil, ödenmeyen krediler için başlatılan haciz uygulamalarında düzenlenecek ihale sonucunda satışa çıkarılan taşınmazları da mülk olarak edinebilecekler. Ancak 5411 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca bu mülkleri 3 yıl içinde ellerinden çıkarmak zorunda kalacaklar.

Verilen önergenin gerekçesinde, tasarıda sadece ipotek lehdarının rehnin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip kapsamındaki mülkiyet edinimleri için istisna getirildiği oysa bankaların kredi tahsis süreçlerinde teminat olarak ipotek almadıkları takdirde alacaklarını İcra İflas Kanunu hükümlerine göre genel haciz yoluyla takip ettikleri ve haczettileri taşınmazları da icrada satın almak durumunda kaldıkları belirtilerek, "Diğer yandan yine bankalar borçlu firmalar hakkında yasal takip süreci başlatmadan borçluların taşınmazlarını devir alarak alacaklarını tahsil yoluna gitmekte. Tasarı bu şekilde yasalaştığı takdirde gerek haciz yoluyla gerekse sulhen yapılan taşınmaz edinimleri tasarıda öngörülen izinlere tabi olacaktır" denildi.

Bankaların  alacaklarına mahsuben almak zorunda  kaldıkları taşınmazları 5411 sayılı Bankacılık Kanunu çerçevesinde  üç yıl içinde elden çıkarmak zorunda oldukları  dikkate alınarak, bankaların alacaklarını tahsil amacıyla iktisap ettikleri her türlü mülkiyet edinimleri için  maddeye söz konusu fıkranın eklendiği kaydedildi. 

Anayasa'ya açıkça aykırı

Alt Komisyon Üyesi CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, tasarıyla  uluslararası özel hukukun temeli olan karşılıklılık ilkesinin yok sayıldığını,  tasarının Anayasının başlangıç maddesine ve Anayasanın 16. maddesine düzenlemenin açıkça aykırı olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesinin bu konuda daha önce verdiği kararlarda karşılıklılık ilkesini gerekçe gösterdiğini kaydetti. 

Tasarıyla daha önce yabancıya satışta 2.5 hektar olan sınırlamanın 30 hektara çıkarıldığı yürütmenin kararı ile bunun 60 hektara çıkarılabileceğini, işyeri ve mesken olarak kullanma şartının kaldırılarak tarım alanlarının da satışının önünün açıldığını, imar alanları içinde olma şartının kaldırıldığını ve il ve ilçe bazında yüzölçümünün yüzde 10 'u satılabilirken bu sınırlananın da kaldırıldığını kaydeden Köktürk, bu haliyle çıkarılacak bir yasaya karşı olduklarını söyledi.

Dünyanın hiçbir yerinde tarım alanları satılmazken bu yasayla tarım alanlarının tamamının yabancılaştırılması gibi bir tehlikenin ortaya çıktığına dikkat çeken Köktürk,  mevzi  imar planı ve imar planı olma şartının kaldırılması ülkenin her köşesinin satılabileceği bir durumu doğurduğunu kaydetti.

Anayasa Mahkemesinin bu konuda daha önce yasama yetkisinin yürütmeye devri konusunda anayasaya aykırılık noktasında verdiği çok açık kararlar olduğunu hatırlatan Köktürk,  "CHP olarak karşılıklılık ilkesini yok sayan ölçüsüz toprak satışına karşıyız. Satış makul ölçüler içerisinde, insan haklarına uygun işyeri ve mesken olarak kullanma ve imar alanları içerisinde olabilir. Bu uluslararası hukukunda bir gereğidir buna herhangi bir çekincemiz yok ama bütün bu ölçüleri aşan tüm sınırlamaları yok sayan bir düzenlemeye karşıyız. Cari açığı kapatma gerekçesinin arkasına saklanılarak ölçüsüz toprak atışı ülkenin geleceğinin ipotek altına alınması anlamına gelir" dedi. 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir