Bankalar sözlü savunma veriyor

RK'nun maaş ödemelerine yönelik teklif ettikleri promosyonlar konusunda aralarında anlaştıkları iddiasıyla 8 banka hakkında açtığı soruşturmanın sözlü savunması başladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Rekabet Kurulu tarafından bankacılık sektöründe 8 banka hakkında sürdürülen soruşturmanın sözlü savunma toplantısı başladı.

Rekabet Kurulu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, toplantının başında, kurulun 19 Ağustos 2009 tarihli kararı uyarınca, "Akbank T.A.Ş., Denizbank A.Ş., Finans Bank A.Ş., Türkiye Garanti Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye İş Bankası A.Ş., Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. ve Yapı Kredi Bankası A.Ş." hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun ihlal edilip edilmediğinin belirlenmesi amacıyla, aynı kanunun 41'inci maddesi uyarınca soruşturma açıldığını söyledi.

Hakkında soruşturma yürütülen teşebbüslerin, bu teşebbüsler adına toplantıya katılacaklarını bildiren katılımcıların alfabetik sıraya göre dinlenmesine karar verildiğini belirten Kaldırımcı, sözlü savunma toplantısına katılan temsilcilerin salonda bulunup bulunmadığının tespitinin ardından toplantıyı açtı.

Rekabet Kurulunun toplantı salonundaki toplantıya Akbank adına Genel Müdür Ziya Akkurt, Denizbank adına Genel Sekreter Aysun Mercan, Finansbank adına Genel Müdür Temel Güzeloğlu, Türkiye Garanti Bankası adına Genel Müdür Ergun Özen, Türkiye Halk Bankası adına Avukat Hakan Vural, Türkiye İş Bankası adına Ersin Özince, Türkiye Vakıflar Bankası adına Genel Müdür Süleyman Kalkan, Yapı ve Kredi Bankası adına Genel Müdür Hüseyin Faik Açıkalın başkanlığındaki heyetler katılıyor.

Soruşturma heyetinin iddiası

Soruşturma Heyeti, Akbank, Garanti Bankası, İş Bankası, Koçbank, Pamukbank, Yapı ve Kredi Bankası ve Vakıfbankın 2001 yılından itibaren, Finansbankın 2004 yılından itibaren, Denizbankın ise 2005 yılından itibaren, 2009 yılına kadar özel firmalara promosyon verilmemesi, protokolü devam eden kurum ve özel firmalara diğer bankalar tarafından teklif verilmemesi konularında anlaşma yapmak suretiyle, 4054 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında rekabeti ihlal ettikleri, söz konusu ihlalin 4054 sayılı Kanunun 5. maddesinde sayılan muafiyet koşullarını taşımadığını belirtti.

Soruşturma Heyeti ayrıca, 2001 ve 2002 yıllarında anlaşmaya dahil olduğu tespit edilen Koçbank ve Pamukbankın, ihlalin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 4054 sayılı Kanunun mülga 19. maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle söz konusu bankaların eylemlerinden dolayı Halkbank ve Yapı ve Kredi Bankasına ceza verilemeyeceğini kaydetti.

Erdemir'in 2005 yılı maaş ödemesi ihalesi öncesinde Akbank, Denizbank, Finansbank, Garanti Bankası, İş Bankası ve Yapı Kredi Bankasının ihalede teklif edecekleri promosyon miktarını belirledikleri, dolayısıyla ihale öncesi danışıklı davranışta bulunarak 4054 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında rekabeti ihlal ettiklerini ifade eden Soruşturma Heyeti, "4054 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamındaki söz konusu her ihlal için aynı kanunun 16. maddesinin üçüncü fıkrası ve ceza yönetmeliği hükümleri uyarınca ihlallere katılan bankalara para cezası verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır" iddialarını ortaya koydu.

Akkurt: Bankacılık şeffaf bir sektörüdü

Akbank A.Ş. Genel Müdürü Ziya Akkurt, kuralları son derece belli, organize ve şeffaf bir sektör olduğunu belirtirken, bankacılık sektörünün temel işlevinin mevduat toplamak olduğunu, maaş ödemelerinin yan iş olduğunu söyledi.

Gerek bankacılık, gerekse ticaret hayatında güven, söz ve ahde vefanın çok önemli olduğunu kaydeden Akkurt, şöyle konuştu:

"Bunlar neredeyse iş hayatının temelidir. Bunu daha da belirginleştirmek için belli vadesi olan sözleşmeler yapılmıştır. Bu konunun da rekabet yaptırsın diye çiğnenmeye çalışıldığını görmedik. Dayanağı olmayan, bir sözleşmenin değeri de olmayacağı gibi, ekonomik değeri de olmaz. Bankalar böyle bir durumda ne promosyon ne de rekabetçi olmayan çalışma yapmaktan imtina ederler. Bugün yapılan anlaşmanın iki saat sonra bozulmayacağı ne malumdur.

Bugün hukuk ve ahlakın temel ilkelerine tezat teşkil eden bu konu nedeniyle ben bankamız ve ülkemiz adına çok önemli bir işi bırakıp yurt dışından buraya geldim. Biz en uzun vadeli bono ihracını gerçekleştirmeyi hayal ederken, bugün burada ahlaksızlık yapan, rekabet etmeyen bir banka durumuna düşürüldük. Benim yurt dışındaki itibarımın iki paralık hale getirildiğini acaba düşünüyor muyuz?"

Özince: Maaş hizmeti aslında bankacılık hizmeti değil

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, bankaların maaş hizmeti sunmasının aslında bir bankacılık hizmeti olmadığını belirtirken, "Hele hele buna bir promosyon verilmesi de ülkemizde şartların gerektirdiği, esasında kurtulunmasında yarar olan bir husustur" dedi.

Milyarlarca liralık kaynağı yüzbinlerce çalışana aktardıklarını anlatan Özen, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunu inanılmaz bir rekabet ortamında yapıyoruz. Maaş ödemesinden zarar bile ediyoruz. Keşke yasaklansa da biz de bu promosyon yerine hizmet kalitesi ve ürün çeşidimiz ile rekabet etsek.

Ciro ve kar rakamları ekonomik, siyasi gelişmelerden rahatlıkla etkileniyor. Bu anlamda finansal sektörde alınan kararlar ulusal ve uluslararası piyasalar açısından çok önemli. Türkiye'nin en şeffaf, en denetim altında, en fazla vergi veren, yüzbinlerce insana istihdam sağlayan sektörüyüz. Burada doğacak bir cezanın yansıtılmasına katılmıyoruz, bunun nasıl yansıtılacağını da bilmiyorum,  böyle bir yansıtma konusunda hiç bir fikrim yok"

 

Bu konularda ilginizi çekebilir