Bankacılıkta toplam mevduat 586.2 milyar liraya yükseldi
Bankacılık sektöründe TL krediler ise 2009 sonundaki 289 milyar 824 milyon liradan haziran sonunda 335 milyar 626 milyon liraya çıktı.
İSTANBUL - Türkiye'de bankacılık sektöründe toplam mevduat, haziran sonunda 586 milyar 264 milyon liraya yükseldi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan günlük veriler baz alınarak hazırlanan bankacılık sektörüne ilişkin 2010 yılının ilk yarısındaki gelişmeleri içeren raporu, düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
Verilere göre, 31 Aralık 2009'da 531 milyar 475 milyon lira olan sektördeki toplam mevduat, 30 Haziran 2010 tarihinde 586 milyar 264 milyon liraya yükseldi.
Bankacılık sektöründe TL krediler ise 2009 sonundaki 289 milyar 824 milyon liradan haziran sonunda 335 milyar 626 milyon liraya çıktı.
Sektörde 31 Aralık 2009'da net takipteki alacaklar 3 milyar 929 milyon lira iken, söz konusu rakam 30 Haziran 2010'da 3 milyar 1 milyon liraya, brüt takipteki alacaklar ise 21 milyar 698 milyon liradan 20 milyar 792 milyon liraya düştü.
Takipteki alacaklar özel karşılığı yine aynı dönemde 17 milyar 769 milyar liradan 17 milyar 791 milyon liraya yükseldi.
Bu dönemde takipteki alacakların (brüt) kredilere oranı yüzde 5,5'dan 4,5'a geriledi. Özel karşılıkların takipteki alacaklara (brüt) oranı ise yüzde 81,9'dan 85,6'ya yükseldi.
Türkiye'de bankacılık sektöründe 26 Haziran 2009'da 9 milyar 460 milyon lira olan özkaynaklar, 2 Temmuz 2010 itibarıyla 8 milyar 601 milyon liraya geriledi.
Bankacılık sektöründe menkul değerler ve kredi miktarı
BDDK tarafından yayımlanan günlük bilgi formatında mevduat, kalkınma ile yatırım ve katılım bankaları bilgilerinin yer alması nedeniyle, çalışmadaki veriler ile katılım bankalarının yer almadığı haftalık veriler arasında farklılık bulunuyor.
Bu kapsamda verilere göre, mevduat ile kalkınma ve yatırım bankalarının toplam personel sayısı Haziran 2010'da 176 bin 364'e, şube sayısı ise 9 bin 149'a yükseldi.
Bankacılık sektöründe 2009 Aralık sonunda 262 milyar 841 milyon lira olan menkul değerler toplamı 2010 Haziran sonunda 278 milyar 331 milyon liraya, krediler miktarı da aynı dönemde 396 milyar 800 milyon liradan 460 milyar 810 milyon liraya çıktı.
Takipteki tüketici kredileri ile kredi kartları oranı düştü
Rasyolara bakıldığında katılım bankalarının yer almadığı haftalık verilere göre, takipteki tüketici kredilerinin tüketici kredilerine oranı 2009 Aralık sonunda yüzde 4,3 iken söz konusu oran, 2 Temmuz 2010 itibarıyla yüzde 3,5'e, takipteki kredi kartlarının kredi kartlarına oranı ise aynı dönemde yüzde 11,6'dan yüzde 10,1'e, takipteki kurumsal kredilerin kurumsal kredilere oranı yüzde 5,3'den 4,4'e düştü.
Sorunlu kredilerde azalma dikkati çekerken, bankacılık sektöründe özel karşılıkların takipteki alacaklara oranı 2 Temmuz 2010 itibarıyla yüzde 86,5'e çıktı.
Sektörde Mayıs 2010 sonunda yüzde 19,8 seviyesindeki sermaye yeterlilik rasyosunun, Haziran ayı sonunda yüzde 19,5 seviyesinde olması, oranın, kredilerin büyümesindeki seyre göre yüzde 15 ile 20 arasında bir yere oturması öngörülüyor.
Karlılık
Sektörde Mayıs 2010 itibarıyla 10 milyar 12 milyon lira olarak gerçekleşen net kar rakamı dikkate alındığında bu 2009'a göre yüzde 14'lük artışa tekabül ederken, TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin, karlılıkta ana unsurun geçen seneye göre daha az karşılık ayrılması olduğunu, sektörde aslında nominal anlamda kar artışının görülmediğini söyledi.
Geçen seneki kar artışında faiz oranlarındaki düşüşün etkisine de işaret eden Keskin, faiz oranlarındaki düşüşün durduğunu, sektörün daha düşük kar marjı ve daha büyük işlem hacimleriyle çalışmaya başladığını, bu sene kar performansının geçen seneki kadar iyi gitmediğini kaydetti.
Bankacılık sisteminin kredi stoku ve mevduat yapısına bakıldığında, yurt dışı şubeler dahil kredi stokunun GSYH'ya oranı 2009'da yüzde 39 iken, bu oran Haziran 2010'da yüzde 42'ye, toplam mevduatın oranı ise aynı dönemde yüzde 53'den 54'e yükseldi.
2010'daki artış 18,5 milyar lira
2010 yılının ilk 6 ayında bireysel kredi talebinde artış olduğu dikkati çekerken, bireysel kredilerin tasarruf mevduatına oranı 2009'da yüzde 43 iken söz konusu oran Haziran 2010'da yüzde 46'ya yükseldi.
Verilere göre, 2009 Aralık sonunda 126 milyar 308 milyon lira olan toplam tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarıyla kullanılan kredi toplamı 2 Temmuz 2010'da 144 milyar 826 milyon liraya yükseldi. Yıl sonuna göre değişime bakıldığında ise 26 Haziran 2009'da toplamda 3 milyar 299 milyon liralık değişim söz konusuyken, bu yıl 2 Temmuz 2010 itibarıyla toplamdaki artış 18 milyar 518 milyon lira seviyesinde gerçekleşti.
Konut kredileri miktarı 2 Temmuz 2010 itibarıyla 49 milyar 223 milyon lira olurken, yıl sonuna göre konut kredilerinde 6 milyar 669 milyon liralık artış yaşandı.
Katılım bankalarının yer almadığı kredilerin dağılımına bakıldığında ise 2009 yılında yüzde 72 olan tüketici kredileri oranı Haziran 2010'da yüzde 73'e çıkarken, kredi kartları oranı ise yüzde 28'den 27'ye düştü.
"Sistam büyüyor ve büyümeyi finanse ediyor"
TBB Genel Sekreteri Keskin, verilere ilişkin değerlendirmesinde, bankacılık sisteminin büyüdüğünü ve ekonomik büyümeyi finanse ettiğini dile getirerek, beklentilerde iyileşme gözlemlendiğini, sektörde özel sektöre açılan kredilerin kamuya açılan kredilerden daha fazla büyüdüğünü, sorunlu kredilerde düşüş yaşandığını, TL mevduatında büyümenin devam ettiğini, bireysel kredi talebinin arttığını söyledi.
Yılın ikinci yarısında kredilerdeki büyüme temposunun bir miktar ivme kaybedeceğini tahmin ettiğinin altını çizen Keskin, buradaki seyrin ilk 6 aydaki kadar hızlı olmayacağını düşündüğünü ifade etti.
2002 ile son verileri karşılaştıran Keskin, 2002'de sistemde tüketici kredisi kullananların sayısının 1 milyon 655 bin kişi iken, bu rakamın 2010 Mart ayında 9 milyon 577 bin kişiye, miktarın ise 2 milyar 774 milyon liradan 94 milyar liraya yükseldiğini anlattı.
Kredi kartıyla kullanılan kredi stoku miktarının ise 2002'de 4,3 milyar liradan Haziran 2010'da 39,2 milyar liraya yükseldiğine işaret eden Keskin, kredi kartı sayısının da 15,7 milyondan 2009 sonunda 44 milyon 393 bine çıktığını belirtti.
"Kredi kartı alamıyorum şikayeti artıyor"
Soruları da yanıtlayan Keskin, tüketici kredilerinde kredi kartlarından daha hızlı bir artış trendi olduğuna dikkati çekerek, tüketicilerin artık daha uzun vadede kredileri daha çok tercih etmeye başladıklarını söyledi.
Ekrem Keskin, tüketici şikayetlerine de değinirken, "Özellikle son 6 aydan bu yana gelen şikayetler içinde en dikkat çekeni şu; 'ödeyemediğim kredi kartı borcum veya tüketici kredisi borcum vardı. Ödedim. Bankalara gidiyorum. Yeni kredi kartı veya kredi alamıyorum' şeklinde. Gelen 10 başvurunun 2-3 tanesi 'ben borçlarımı ödedim, yapılandırdım, ya da ödeyeceğim, niyetim var, ama bankalardan kredi kartı alamıyorum' yönünde" diye konuştu.
Şubeleşme ve istihdama ilişkin bir soru üzerine ise Keskin, 2010 Haziran verilerinin, 1980 baz alındığında artmaya devam etmesi gerektiğini gösterdiğini belirterek, "1980 yılında bir şube 7 bin kişiye hizmet verirken, şimdi 8 bin kişiye hizmet veriyor. Bu nedenle şube sayısının artmaya devam etmesi gerekiyor" dedi.
Keskin, 2002 yılıyla 2010 yılı karşılaştırıldığında İstanbul, İzmir ve Ankara dışındaki illerin kredilerden aldığı payın 5 puan arttığını, henüz daha bankacılıkla tanışmayan alanlara doğru büyüme görüldüğünü söyledi.
Toplam şube sayısı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Haziran 2010 Raporuna göre, bankacılık sisteminde 2010 Nisan-Haziran döneminde faaliyet gösteren banka sayısı 49 iken, mevduat bankaları sayısı 32, kalkınma ve yatırım bankaları sayısı 13 ve katılım bankaları sayısı 4 oldu. Mevduat bankalarından 3 tanesi kamu sermayeli, 11 tanesi özel sermayeli ve 17 tanesi yabancı sermayeli banka konumunda bulunuyor.
2010 yılının ikinci çeyreği itibariyle mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının toplam şube sayısı son bir yılda 298 adet, yıl sonuna göre 122 adet artarak, 9 bin 149'a ulaştı.
2009 yıl sonuna göre şube sayısı kamusal sermayeli mevduat bankalarında 93 adet, özel sermayeli mevduat bankalarında 52 adet artarken, yabancı sermayeli mevduat bankalarında 23 adet azaldı, kalkınma ve yatırım bankalarında değişmedi.
Nisan-Haziran 2010 dönem sonu itibariyle mevduat bankalarında banka başına ortalama şube sayısı 285 oldu. Bu rakam, kamusal sermayeli mevduat bankalarında 874, özel sermayeli mevduat bankalarında 404, yabancı sermayeli bankalarda 120 olarak gerçekleşti.
İstihdam yıl sonuna göre yaklaşık 4 bin kişi arttı
Rapora göre, mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarında çalışan sayısı son bir yılda 5 bin 109 kişi (yüzde 3 oranında), Ekim-Aralık 2009 dönemine göre 3 bin 962 kişi (yüzde 2,3 oranında) artarak, 176 bin 364 oldu.
2009 yıl sonu rakamlarına göre çalışan sayısı kamusal sermayeli mevduat bankalarında 1.364 kişi, özel sermayeli mevduat bankalarında 1.666 kişi, yabancı sermayeli mevduat bankalarında 908 kişi, kalkınma ve yatırım bankalarında 31 kişi artarken, fon bankasında 7 kişi azaldı.
Kadın çalışan oranı değişmedi
Nisan-Haziran 2010 dönemi itibariyle, banka çalışanlarının yüzde 26'sı kamusal sermayeli mevduat bankaları, yüzde 48'i özel sermayeli mevduat bankaları, yüzde 23'ü yabancı sermayeli mevduat bankaları ve yüzde 3'ü kalkınma ve yatırım bankaları tarafından istihdam edildi.
Mevduat bankalarında banka başına çalışan sayısı 5 bin 344 olurken, bu rakam kamu sermayeli bankalarda 15 bin 407, özel sermayeli bankalarda 7 bin 631 ve yabancı sermayeli bankalarda 2 bin 387 olarak gerçekleşti.
2010 yılının ikinci çeyreğinde, bankacılık sektöründe çalışanların yüzde 1'i ilköğretim, yüzde 22'si orta öğretim, yüzde 72'si yüksek öğretim kurumları mezunu, yüzde 5'i ise yüksek lisans ve doktora yapmış olanlardan oluştu.
Kamusal sermayeli mevduat bankalarında çalışanların yüzde 73'ü yüksek öğretim kurumlarını bitirmiş ve lisansüstü eğitim yapmış personelden meydana geldi. Bu oran, özel sermayeli mevduat bankalarında yüzde 81, yabancı bankalarda yüzde 73 ve kalkınma ve yatırım bankalarında yüzde 74 şeklinde gerçekleşti.
Dönem itibariyle bankacılık sektöründe çalışanların yüzde 50'si kadınlardan oluşurken, bu oran kamusal sermayeli mevduat bankalarında yüzde 40, özel sermayeli mevduat bankalarında yüzde 54, yabancı sermayeli mevduat bankalarında yüzde 55, Fon bankasında yüzde 36, kalkınma ve yatırım bankalarında yüzde 32 düzeyinde oldu.