Bankacılıkta, çevre ülkelere yayılmak için fırsat var

Sektördeki fırsatlara dikkat çeken BDDK Başkanı Bilgin, takibe düşen kredi kartları konusunda hem bankaların, hem de tüketicilerin suçlu olduğunu söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

KONYA - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, sektörün Balkanlar'a ve komşu ülkelere yayılması için önemli bir fırsat bulunduğuna dikkat çekti. Bilgin ayrıca borcu temerrüde düşen 2 milyon 282 bin kredi kartı müşterisinin takipte olduğunu bildirdi.

Bilgin, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu ve Genç Finansçılar Öğrenci Topluluğu tarafından Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Türk Bankacılık Sektörü Mevcut Durum ve Beklentiler" konulu konferansa katıldı.

Bilgin, konuşmasında, bankacılık ile ilgili gelinen noktada, devlet kurumlarının bir şeyler yaptığını yapmaya gayret ettiğini, ancak halkın katkısının daha büyük olduğunu belirterek, "2001 yılında Türkiye en büyük krizini yaşadı. Milli gelirimizin 3'te 1'i gitti. Bu krizden sonra siz bazı vergileri ödemeye devam ediyorsunuz. Dolayısıyla bu krizleri çözen de sonuçta sizlersiniz, bu ülkenin halkı. Bizler sadece çözüme öncülük etmeye gayret gösteriyoruz" dedi.

Kriz, Türkiye'yi de doğrudan etkiledi

Bilgin, yaklaşık 1,5-2 yıldır dünya çapında bir krizin devam ettiğini, bu krizin ülkemizi de doğrudan etkilediğini anlatarak, şunları kaydetti:

"İthalatta, ihracatta, fiyatlarda bir sorun var. Bir gerileme söz konusu. Bu sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada söz konusu. Bu krizi fazla şişmanlamış bir insana benzetebilirsiniz. Gerçek kilosu 80-90 kilo olması gereken bir insan, nasıl 120-130 kilo olunca sorunlarla karşılaşırsa, aynen bazı Batılı ülkeler ve ABD bu duruma gelmiş durumda. Şimdi zayıflamaya çalışıyorlar. Ancak biliyorsunuz zayıflamak o kadar zor ki... Çok kolay kilo alabilirsiniz, ama zayıflarken çok fazla gayret göstermelisiniz. Şu anda Batılı ülkelerin yapmaya çalıştığı zayıflama ve diyet uygulamak. Ama bunu uygulamakta zorluk çekiyorlar."

Türkiye'de hane halkının bankalara olan borcunun diğer ülkelere göre daha az olduğunu vurgulayan Bilgin, "Bütün hane halklarının gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 14. Ama bu batılı ülkelerde yüzde 60'ları buluyor. Dolayısıyla bu kadar zorluk çekiyorlar. Kriz batılı ülkelerde devam ediyor" diye konuştu.

Yurtdışında fırsat var

Daha sonra bankacılık sektörü ile ilgili sunum yapan Bilgin, şunları aktardı:

"Türkiye'de şu anda 49 tane bankamız var. Hemen hemen bütün ülkelerde ilk 10 banka sistemin yüzde 90'ını kapsar. Bu bankacılığın yapısından gelen bir özellik. Bizde de böyle. Yurt dışında 26 tane bankamız var. Özellikle Türk Cumhuriyetleri ve Balkanlarda. Yurt dışında yayılıyoruz. Ben hep söylüyorum. 75 milyonluk bir ülkeyiz artık Batı kendi işiyle uğraşırken biraz Balkanlara, biraz sahil komşularımıza yayılmamız lazım. Orada da büyüyebilir, orada da kar edebiliriz. Özellikle özel bankalara bu konuda önemli bir görev düşmektedir. Personel sayımız 2001 krizinde işten çıkarmalar sonucunda 120 binlerdeydi. O dönemde 50 bin kişi işsiz kalmıştı. Şu anda yıl sonu itibariyle 183 bin.

Bu, 'bankacılık sektörü büyüdükçe sizlere de istihdam açılacak' demek. Özellikle sistemin büyümesinin istihdam anlamında bir miktar da katkısı var. Hep sorulur. Kamunun payı ne kadar bankacılıkta? Kamunun payı yüzde 25'ler düzeyinde. Ama özel bankacılık sistemimizde daha hakim. Bankacılık sisteminin aktif toplamı ne kadar diye sorarsınız. Hacimler hariç, yıl sonundaki rakam 834 milyar lira. Yaklaşık 550 milyar dolar. Türkiye'nin gayri safi milli hasılasına yakın bir rakam. Bankacılık sistemi nezle olsa ekonomi grip olabilir. Dolayısıyla bu sistemi sağlam tutmalıyız."

Kredi kartında hem bankacı, hem tüketici hatalı

Yıllar itibariyle kredilerin bankacılıkta artan bir seyir izlediğini belirten Bilgin, toplam kredilerin 3'te birini tüketici kredilerinin oluşturduğunu söyledi. Bilgin, Türk bankacılık sisteminde bireysel kredinin 132 milyar lira olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu rakamda kredi kartları toplamı 36 milyar lira, konut kredilerinin değeri ise toplam 47 milyar lira. Bankalarımızın 36 milyon müşterisi var. Bunun 26 milyonu kredi kartı, 11 milyonu da sadece krediler. Normalde kredi kartı sayısı 35 milyon ama bir bir saydığımız zaman demek ki Türkiye'de 26 milyon kişinin cebinde kredi kartı var. Bunlardan 2 milyon 282 bin kredi kartı müşterisi takipte. Özellikle burada bir yoğunluk söz konusu, diğer takipteki müşterilere göre kredi kartı dikkat çekiyor. Burada şunu sorabilirsiniz. Takip oranı nedir? Kredi kartında yüzde 10.4. Acaba bu niye böyle? Bir bankacının hatası, iki tüketicinin hatası. Bankacının hatası nedir? Bankalar çok fazla kredi kartı dağıttı. Gelir durumunu çok dikkate almadılar, hacim yaratmaya çalıştılar. Peki tüketicinin hatası nedir? Kredi kartı bir yaşama biçim değil, ödeme aracı. Ama bazı tüketiciler bunu hayatlarını ikame ettirme aracı diye düşünüyor ve harcamalarını düzenli yapmıyor."

Bilgin, 2010 yılında bankacılık sektörünün geleceğe daha ihtiyatlı baktığını da sözlerine ekledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir