Bakan Tunç'tan 'İmralı'ya ikinci ziyaret' yorumu! DEM Parti'ye açık kapı bıraktı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti heyetinin bir kez daha terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşmesine yönelik talebin gelmediğini ifade etti. Bakan Tunç, talepte bulunulduğunda bunun değerlendirileceğini söyleyerek açık kapı bıraktı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. 

Adalet Bakanı Tunç, DEM Parti heyetinin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'la ikinci kez görüşmesine dair talep gelmediğini kaydetti.

Talepte bulunulduğunda bunun değerlendirileceğini ifade eden Tunç, terörsüz Türkiye için büyük çaba verildiğini dile getirdi.

Tunç, PKK'nın tamamen lağvedilmesi, milli birliğin ve kardeşliğin güçlendirilerek Türkiye'nin, Türkiye Yüzyılı'nda daha güçlü olması için de büyük çaba gösterildiğini vurgulayarak, "Bu çabaya hep beraber destek veriyoruz. Yeni görüşme talebi olursa bu değerlendirilir." diye konuştu.

Rıza Akpolat sorusu

Tunç, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat dahil 47 kişi hakkında yürütülen soruşturmaya dair şunları söyledi: "Burada soruşturma gizli. Henüz gözaltı süreci devam ediyor, ifadeler alınıyor. Dosyadaki delilleri, suçlamaları bilmeden, tanıkları bilmeden yargıya yönelik yapılan yakışıksız ifadeleri kabul etmek mümkün değil, bu doğru değil. Hep beraber soruşturmanın sürecini beklemek lazım. Hep birlikte takip ediyoruz. Hiç kimse yargı, hukuk karşısında layüsel değildir. Yapmış oldukları yanlışlıkların, eğer suç unsuru varsa bunun hesabını soracak olan yargıdır. Dolayısıyla dosyanın içeriğini bilmeden, yargıya yönelik birtakım tehditkar ifadeler kullanmak hiç kimseye yakışmaz. Özellikle sorumluluk sahibi olan yöneticilerin, siyasetçilerin bu konuda dikkatli olması lazım."

Baroya davaname

 

Tunç, İstanbul Barosu'yla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir davaname açılmasının söz konusu olduğunu hatırlattı.

Bu işlemin, İstanbul Barosunun açıklaması nedeniyle başlatıldığını belirten Tunç, şu ifadeleri kullandı: "2 terör örgütü sanığı, ülkemizde yargılanırken, hem davası hem de soruşturması devam ederken Suriye'ye kaçan 2 sanıkla ilgili güvenlik güçleriyle gerçekleşen bir çatışmada etkisiz hale getirilmesi sonrasında, bunların gazetecilik faaliyeti nedeniyle etkisiz hale getirildiği yönünde İstanbul Barosunun bir açıklaması söz konusu oldu. Baro açıklamasında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cenevre Sözleşmesi'ni, Roma Statüsü'nü, insancıl hukuku ihlal ettiği ve bunun savaş suçu teşkil ettiği yönünde maalesef talihsiz açıklamaları oldu. Bu açıklamalar, baroların amacı dışında yapılan faaliyet kapsamında değerlendirildiği için Avukatlık Kanunu'nun 77'nci maddesinin 5'inci fıkrası gereğince İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan bir soruşturma söz konusu oldu. Bu soruşturmada da İstanbul Barosu Başkan ve yönetiminin, Avukatlık Kanunu'nun 77'nci maddesi gereğince görevlerine son verilmesiyle ilgili bir davaname açıldı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bu davaname görülecek ve hep beraber süreci takip edeceğiz."