Bahçeli'den Sarkozy'ye soykırım yanıtı
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Sarkozy'nin Ermenistan'daki sözlerine karşılık "İlle de bir soykırım örneği görmek istiyorsa kendi tarihlerine baksın" dedi.
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sarkozy'e önerimiz, eğer ille de bir soykırım örneği görmek ve bulmak istiyorsa geçmişlerine dikkatle bakmasıdır. Orada en başta Cezayir'de yapılan mezalimler açıkça görülecek ve Kuzey Afrika'daki açık ya da örtülü kıyımların derin izleri bariz bir şekilde fark edilebilecektir" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Ermenistan'a yaptığı ziyaret sırasında Türkiye hakkında sarf ettiği sözleri anımsatarak, Ermeni iddialarını diline dolayanların kamuoyu yaratma gayretlerinin tüm hızıyla devam ettiğini söyledi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"AKP'nin açtığı bozuk yolu, sahip oldukları kinlerini kusmak için bir fırsat olarak görenler, Türk milletini ahlaksızca soykırımcı gibi takdim etmeye çalışmaktadırlar. Bu kervana en son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy bir kez daha katılmış ve iftiralarına bir yenisini daha eklemiştir. Libya'yı parsellemek ve talan etmek maksadıyla NATO şemsiyesi altındaki açık artırıma katılarak emperyalist arzulardan kopmadığını ispat eden bu şahsiyetin, geçmişimize dil uzatma cüretini göstermesi büyük bir kabalık ve edepsizliktir. Erivan ziyareti esnasında, sözde Ermeni soykırım iddialarını tanıma konusunda ülkemize çağrıda bulunma cüretini gösteren Fransa Cumhurbaşkanı, tehditler savurmuş, meselenin yine parlamentolarına gelebileceğini hayasızca ifade etmiştir. Türk milletini soykırım gibi insanlık düşmanı bir suçla itham etmesi hiçbir şekilde kabul edilemeyecek ve geçiştirilemeyecek bir durumdur.
Sarkozy'e önerimiz, eğer ille de bir soykırım örneği görmek ve bulmak istiyorsa geçmişlerine dikkatle bakmasıdır. Orada en başta Cezayir'de yapılan mezalimler açıkça görülecek ve Kuzey Afrika'daki açık ya da örtülü kıyımların derin izleri bariz bir şekilde fark edilebilecektir."
Tam bir AKP klasiği
"İşin ilginç ve manidar bir başka tarafı ise aynı anda Fransa'yla yapılan güvenlik işbirliği anlaşması ve karşılık iyi niyet temennilerinin deklare edilmesidir" diyen Bahçeli, "bu çelişkili siyasi diyalogların tam bir AKP klasiği ve teslimiyeti olduğu yönünde herhangi bir tereddütleri bulunmadığını" ifade etti. Bahçeli, "İşin aslına bakılırsa, AKP, çürük ve gayri milli politikalarının zehirli hasadını toplamakta ve bundan da en çok zayiatı yine milletimiz almaktadır" dedi.
AKP körlüğü, Türkiye'yi Ortadoğu denklemine hapsetti
Bahçeli, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetlerinin, özgür ve uluslararası camiada eşit bir şekilde temsil edilmesinin 20. yılının kutlandığını hatırlattı.
Ata topraklarının üzerinde güneş gibi parıldayan kardeş ve soydaş ülkelerle kurulan ilişkilerin olması gereken seviyenin çok altında olduğunu ileri süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Ortadoğu denklemine Türkiye'yi hapseden AKP körlüğünün, Türk milletinin kudretini görmesi ve gerçek hükümranlığını gösterebilmesi için dikkatini Orta Asya Türk cumhuriyetlerine çevirmesi gerekmektedir."
"AKP Hükümetinin sorumsuz ve hesapsız politikaları neticesinde, Türkiye'nin bölgesinde yalnızlığa ve gerilim merkezi olmaya doğru hızlı gittiğini" öne süren Bahçeli, "komşularla sıfır sorun sözleri"nin, yerini "komşularla kısır döngüye ve çatışma riskine" bıraktığını savundu. Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'ın dün dost ve kardeş olarak ilan ettiği ülkeler, birden bire Batı'nın stratejik konsepti doğrultusunda düşman kampına yerleştirilmiştir. Vizeleri kaldıran anlaşmaların imzalandığı, birlikte baraj açılışlarının yapıldığı, törenlerin düzenlendiği, ortak Bakanlar Kurulu toplantılarının gerçekleştirildiği Suriye ile neredeyse savaşın eşiğine gelinmiştir" diye konuştu.
Tam bir kördüğümle karşı karşıyayız
NATO Füze Savunma Sistemi'nin erken uyarı radarlarının Malatya'ya konuşlandırılması nedeniyle İran'ın son derece rahatsız ve memnuniyetsiz olduğunun görüldüğünü ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin tam bir kördüğümle karşı karşıya bulunduğunu ileri sürdü.
Hükümeti dış tehditler karşısında bir başına bırakmayacaklarını vurgulayan Bahçeli, bunun en başta Türk milletine karşı sonsuz ve büyük saygının bir icabı olduğunu söyledi.
"Gerçekten de Türkiye, geri dönüşü olmayan bir sürece ve kırılmaya doğru adım adım gitmektedir" ifadesini kullanan Bahçeli, Türkiye'nin bu gidişle bölgesel dizayn ve haritaların yeniden çizilmesi konularında sıklet merkezi olacağını öne sürdü.
Bahçeli, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu terör ve bölücülük fitnesinin daha da bir önem ve anlam kazandığını, mutlaka halledilmesi gereken bir sorun olarak ortada durduğunu ifade etti.