Ayrımcılık değil, fırsat eşitliği
KOCAELİ'DEN / Mehtap AKBAŞ ÇİFTCİ
Kocaeli'nde işyeri sahibi, ortağı ve yönetici pozisyonundaki 200 kadın üzerinde bir anket çalışması yapan Kocaeli Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği, sonuçları geçen hafta açıkladı. Cevaplar çok şaşırtıcı değil belki ancak akıl gücünün fiziksel gücün önüne geçtiği dünyada kadın istihdamını artırmak, sayısal ortalamayı yükseltmek adına önemli.
Özetlersek; Kocaeli'nde birçok farklı sektörde faaliyet gösteren kadınlar en fazla satışla alakalı işler yapmayı tercih ediyor. Buna karşın en az ilgi duydukları alanlar lojistik, sevkiyat, ambar, üretim ve planlama. Ankete katılan kadınların yüzde 62 gibi büyük bir çoğunluğu heyecan verici, yeniliklere açık ve zorlayıcı bir iş ile uğraşmaktan keyif alıyor. Yüzde 51'i ise dinamik ve hızlı bir iş istiyor. Yüzde 53'ü kendi mesleğini icra ettiği için işini severek yapıyor. Çünkü, bir işi sevmenin başarıyı da beraberinde getireceğini düşünüyor.
Konuşma kabiliyeti mizaha sıkça malzeme olan kadının bu alandaki başarısı, burada da karşımıza çıkıyor. Genellikle insanlarla iletişimin kuvvetli olmasını gerektiren işleri yapmak istiyorlar. Yani fıtratında şevkat barındıran kadın, yine bu hasletini kullanacağı mesleklerde bulunmayı tercih ediyor. Yüzde 49'u erkeklerden daha fazla sorumluluk aldığını düşünüyor. Buna neden olarak ise daha ince düşünüp hayatı planlamaları gösteriliyor. Yüzde 68'i çalıştıkları ortamlarda kadınlara karşı ayrımcılık olmadığını savunuyor. Fakat kadın olmaktan dolayı iş alamadıklarını veya işlerini büyütemediklerini söyleyenler de az değil; yüzde 17. İşyerinde ağırlıklı olarak kadının karşılaştığı taciz konusunda ise 2 ayrı bulgu var. Ankete katılan kadınların yüzde 63'ü fiziksel tacizle karşılaşmadığını öne sürerken, psikolojik tacizle karşılaştıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 52 gibi büyük bir rakam. Yüzde 34'ü kariyer yapmalarının erkeklere oranla daha zor olduğunu düşünüyor. Bunun temel nedeni ise erkeklerin kadınları üst düzeyde görmek istememeleri. "Toplum nazarında iş dünyasında kadın geri planda mı?" sorusuna verilen cevap ise ilginç. Yüzde 28'i buna hiç katılmazken, yüzde 24'lük kesim bu soruya her zaman doğru cevabını veriyor. Yüzde 57'lik kesim kadınların iş tecrübelerini erkeklerden daha çabuk kazandıklarını düşünüyor. Yüzde 49'u ise daha fazla sorumluluk sahibi olduğuna inanıyor.
Üretimin merkezinde kadınların düşünceleri böyle. Sonuçlardan anlaşıldığı üzere kadınlar iş dünyasına çoktan adapte olmuşlar, başarılı örnekler çok ancak maalesef bu olumlu gelişme sayısal olarak hala genele yayılabilmiş değil. Kadınların istihdama katılmaması hem üretkenlik hem de alım gücü bakımından büyük kayıp. Başarılı erkeklerin arkasında ve onu destekler konumda yer alması, artık günümüzde iş hayatına girmeleri ve kendi kişisel başarılarını talep etmeleriyle yeniden şekilleniyor, bu bir gerçek. Ancak, şu sıralar 'kadına yönelik pozitif ayrımcılığı' tartışan hükümetin bu konuda daha somut çözümler üretmesi lazım.
Eğitimde yaratılacak fırsat eşitliği, pozitif ayrımcılığa gerek kalmadan ayrımcılığın engellenmesinin tek yolu. Kız çocuklarının eğitimine verilecek önem uzun vadede pozitif ayrımcılık uygulamalarına katkı sağlayacaktır. İnsanların fırsatları olmadığı için ortaya çıkaramadıkları potansiyelini de kullanılır kılacaktır.