Avrupa Parlamentosu'na 'soykırım' tepkisi

TBMM Başkanı Çiçek, AP'nin 1915 olaylarıyla ilgili aldığı kararın, "adaletsiz, tek yanlı, önyargılı" olduğunu belirterek, "Bu karar hukukun dışındadır, sorumsuzca bir karardır" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1915 olaylarıyla ilgili aldığı karara ilişkin, "Avrupa Parlamentosu'nun böyle bir tutum takınması evvela ileri sürdüğü kavramlarla, değerlerle de çelişmiştir. Onun için hukukla alakası olmayan, hukuk dışı, keyfi önyargılı bu kararı biz hiçbir şekilde kabul etmiyoruz ve bunu yok hükmünde telakki ediyoruz" dedi. 

Çiçek, TBMM Tören Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, 5 Nisan 2015 tarihi itibariyle Meclis'in yasama faaliyetlerinin sona erdiğini belirtti.

Cemil Çiçek, son günlerde Türklerin Ermenilere karşı soykırım icra ettiğine dair sürdürülen bir karalama kampanyası yürütüldüğünü, buna en son Avrupa Parlamentosu'nun da katıldığını ifade ederek, "Bu konuda dört siyasi partimizin grup başkanvekilleri ile şahsen telefonla görüştüm. Bir metin hazırlandı, bilgilerine sunuldu. AK Parti, CHP ve MHP Grup Başkanvekilleri ve benim imzamla bu konuyla ilgili düşüncelerimizi ifade ettik. Basında da yer aldı, teşekkür ederiz" dedi.

TBMM Başkanı Çiçek,  AP Başkanı'na parlamentoların bu işe alet olmamalarını anlattıklarını belirterek, şunları söyledi:

"En son ise beni şahsen üzen ve gerçekten de çok rahatsızlık duyduğum Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı, geçen hafta Türkiye'de idi. Görüştüğümüz konuların çok önemli bir kısmı, AP'de ayın 15'inde böyle bir konunun gündeme geleceğini hesaba katarak, neden parlamentoların bu işe alet olmaması gerektiğini uzun uzun anlatmaya çalıştık. Ama netice itibariyle ortaya çıkan bir durum var."

Dün yaptıkları açıklamayı, TBMM Başkanlık Divanı'nın 17 üyesinden 14'ünün imzaladığını, iki üyeye ulaşılamadığını, bir üyenin ise bu karara katılmadığını belirten Çiçek, dünkü açıklamayı Başkanlık Divanı olarak da aynen benimsediklerini söyledi. 

"Son derece adaletsiz ve tek yanlı bir tutumdur"

Avrupa Parlamentosu'nun 1915 olaylarıyla ilgili aldığı kararın her bakımdan talihsiz ve Türk milletine karşı insafsızca yapılmış bir suçlama olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:

"Tarihin en kanlı savaşlarından birisi olan 1. Cihan Harbi'nde hayatlarını kaybetmiş değişik ırklara, inançlara, milletlere mensup 20 milyondan fazla insanın acısını göz ardı ederek, haksızca ve insafsızca sadece bu savaşta Ermeniler hayatını kaybetmiş, sadece onlar acı çekmiş diğerleri acı çekmemiş gibi önyargıya dayalı bir açıklama yapılmıştır. Bu eğer adalet bir anlam ifade ediyorsa ki Avrupa Parlamentosu'nun en çok vurgu yaptığı konulardan biri budur, son derece adaletsiz ve tek yanlı bir tutumdur, tavırdır. 20 milyondan fazla insan hayatı kaybetmiştir."

Kararın tek yanlı ve önyargılı olduğunun altını çizen Çiçek, "Doğrusu hakka, hukuka, adalete sıkça vurgu yapan hele hele Türkiye ile ilgili ilerleme raporlarında Türkiye'yi bu kriterler, kavramlar açısından yargılayan Avrupa Parlamentosu'nun böyle bir tutum takınması evvela ileri sürdüğü kavramlarla, değerlerle de çelişmiştir. Onun için hukukla alakası olmayan, hukuk dışı, keyfi önyargılı bu kararı biz hiçbir şekilde kabul etmiyoruz ve bunu yok hükmünde telakki ediyoruz" diye konuştu. 

"Karar hukuka karşıdır ve bu manada da sorumsuzca bir karardır"

Kararın uluslararası hukuka da aykırı olduğunu belirten Çiçek, parlamentoların her konuyu konuşup tartışabileceğini ancak karar alırken hukuk sınırları içinde kalmaları gerektiğini, hukukun dışında sorumsuzca kararlar alamayacaklarını söyledi. 

"Avrupa Parlamentosu'nun aldığı karar hukukun dışındadır, hukuka karşıdır ve bu manada da sorumsuzca bir karardır" diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü parlamentolar hukuk üreten kurumların başında geliyor. Bunlar çoğu zaman evrensel hukuk kuralı niteliğini taşıyor. Bunlardan bir tanesi masumiyet karinesidir. Sıkça Türkiye eleştirilirken buraya vurgu yapar. Bir kişi ya da bir toplum aksi ispat edilinceye kadar masumdur. Kanaatler, dedikodular üzerinden siyasi amaçlarla karar verilemez. Verildiği takdirde bu parlamentonun kendisini inkar anlamına gelir. Kendi ürettiği hukuku yok sayma anlamına gelir. Peki, 1915 olayları ile ilgili verilmiş bir karar var mı? Yok. Bugüne kadar böyle bir karar olmadı."

Bu kararın gelecekte çok sayıda olumsuz gelişmelere de gerekçe olarak kullanılabileceğini belirten Çiçek, Türkiye'nin herkesin acısını paylaştığını yineledi. 

"Kimin elinde ne bilgi, belge varsa bunlar ortaya çıksın biz de sonuca razıyız"

1915 olaylarının tüm yönleriyle ortaya çıkarılmasını en çok isteyen ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Çiçek, olayın ayrıntılarını ortaya çıkaracak olanın ise parlamentolar değil, tarihçiler olduğunu söyledi.   

Çiçek, şunları söyledi:

"Biz onun için dedik ki 2005'de TBMM olarak, iktidarıyla, muhalefetiyle tüm dünyaya yaptığımız açıklama, Meclis'imizden aldığımız karar; biz arşivlerimizi açtık, Ermeniler de açsın, Ruslar da açsın, İngilizler de açsın, Boston'daki arşivler de açılsın. Ya da kimin elinde ne bilgi, belge varsa bunlar ortaya çıksın biz de sonuca razıyız. Bunu o gün söyledik, bugün de söylüyoruz, söyleme de devam ediyoruz. Böyle bir mutabakat var mı? Yok. Tarihçilerin, bilim adamlarının 1915 olaylarıyla ilgili ittifak ettikleri, uzlaştıkları bir sonuç var mı? Yok. Parlamentolar kendilerini uluslararası bir ceza mahkemesi yerine koyarak bir milleti, bir toplumu ve onun geçmişini sorumsuzca suçlayamaz."

Bu konularda ilginizi çekebilir