AOÇ'de yapılan Başbakanlık binası için şok karar
Atatürk Orman Çiftliği'nde yapımı süren güvenlikli Başbakanlık binası için yargıdan sürpriz bir karar çıktı. Mahkeme inşaat alanı için "SİT alanı" dedi
ANKARA - Atatürk Orman Çiftliği'nde (AOÇ) yapımı devam eden Başbakanlık binasına yargıdan iptal kararı geldi. AOÇ'de üst düzey güvenlikli "Başbakanlık Binası" inşaatı yapılması için Ankara Tabiat Varlıkları Bölge Komisyonu 2 Şubat 2012'de, 1'inci derece SİT alanı olan bölge, 3'üncü derece SİT alanı olarak ilan edilmiş ve inşaat başlamıştı.
Ancak Ankara 11'inci İdare Mahkemesi, bu kararı iptal etti ve inşaata izin vermedi. Karar davayı açan Çevre Mühendisleri Odası başta olmak üzere ilgili sivil toplum kuruluşlarına tebliğ edildi.
Mahkeme, kararın gerekçesinde "Cumhuriyet değerleriyle alakalı, tarihi ve kültürel değerleri olan bir bölgenin 3'üncü derece SİT alanına çevrilmesi kararı verilirken, bölgenin daha detaylı incelenmesi gerekirdi. Atatürk evi ve istasyon başta olmak üzere bölgenin bütün olarak incelenmediği, görebileceği zararın arazi üzerinde çalışılarak belirlenmediği, kararın cumhuriyet tarihi ve kültürel dokuya zarar vereceği öngörüsüyle..." denildi.
Söz konusu inşaat alanı, Atatürk Evi ile tarihi istasyonun bulunduğu ve 3 binden fazla ağaç kesilerek açılmıştı. İdarenin, mahkeme kararına itiraz hakkı bulunuyor.
Ancak bu karar yapının hemen yıkılacağı anlamına gelmiyor. Çünkü bu konuda açılmış başka davaların olduğu da belirtiliyor.
Davayı Orman Mühendisleri Odası açtı
Orman Mühendisleri Odası AOÇ arazisinin içinde Başbakanlık Binası'nın inşaatının da bulunduğu 46 hektarlık alanın tarihi SİT statüsünün kaldırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açtı.
Ankara 11. İdare Mahkemesi, Atatürk Evi, bira, şarap meyve suyu fabrikaları, tarihi köprünün de içinde yer aldığı 7 hektarlık alan ile Başbakanlık inşaatının yer aldığı 46 hektarlık alanın, tarihi SİT statüsünün kaldırılmasına ilişkin işlemleri oy çokluğuyla iptal etti.
İdari işlemin sebep unsurunu oluşturan alanın, tarihi açıdan bir özellik ve nitelik taşımaması şeklindeki gerekçenin hangi inceleme ve araştırmaya dayandığının idarece ortaya konulmadığına işaret edilen kararda, şu tespitler yapıldı:
"Mevzuatta ve ilke kararlarında, milli tarihimiz açısından önemli olayların cereyan ettiği alanlar olarak tanımlanan tarihi SİT statüsü değerlendirilirken, idarece uyuşmazlık konusu yaklaşık 7 hektarlık alanın fiziki yapısı, görsel durumu, işlevsel değeri, kültürel durumu, anısal ve anıtsal şekli, toplumsal olaylara konu olup olmadığı, tarihi tanıklığı, özel olarak bu alanda tarihi bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediği gibi hususların dikkate alınması gerekmekte iken bu noktalarda herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği görülmektedir. Alanın 1/10.000 ölçekli koruma nazım imar planında tarihi çekirdek alanı içerisinde yer aldığı, her ne kadar 3 Şubat 2012 tarihli kararla tarihi çekirdek alanın kamu kurumu alanı olarak değiştirildiği görülmüş ise de bu alan içerisinde Atatürk Evi Müzesi, Gazi İstasyonu, Bira, Şarap, Meyve Suyu Fabrikaları, Tarihi Köprü arasındaki güzergah ve çevresinin de yer almasına karşın alınan kararın bu alanlara olası etkisinin olup olmadığının yerinde incelemeye tabi tutulmadığı, ayrıca AOÇ kuruluşundan günümüze gelinceye kadar bir bütünlük içinde değerlendirmeye tabi tutulduğunun görüldüğü, sınırlarının da bu bütünlüğe paralel olarak 1/25.000 ölçekli paftalarla belirlendiği, buna karşın uyuşmazlık konusu alanla ilgili alınan kararın AOÇ'nin bütününe etki eder nitelikte olup olmadığının, gerekirse tüm çiftlik arazisi üzerinde detaylı bir araştırmaya girişilerek ortaya konulması gerekirken bu hususta da idarece bir araştırmaya girişilmediği görülmektedir. Bu durumda, belirtilen ilkeler göz önünde bulundurulmak suretiyle idarece gerekli ve yeterli inceleme yapılmadan salt uyuşmazlık konusu alanın tarihi açıdan bir özellik ve nitelik taşımadığı gerekçesiyle Ankara ile Yenimahalle ilçesi AOÇ içerisinde yer alan yaklaşık 7 hektarlık alanın tarihi SİT statüsünün kaldırılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamıştır."
Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile davaya müdahil olan Başbakanlığın 1 ay içinde kararı temyiz etmesi gerekiyor, temyiz istemini Danıştay görüşecek.