Anneannesini öldürmüştü: Abdüllatif Şener'in oğlunun cezai ehliyetine bakılacak
Ankara'da rehin aldığı anneannesini silahla öldüren eski bakanlardan Abdüllatif Şener'in oğlu Bedirhan Şener bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, Bedirhan Şener'in cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Daire'sinden rapor tanzim edilmesine hükmetti. Şener rapor çıkana kadar İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda gözlem altına alınacak.
Ankara'da rehin aldığı anneannesini silahla öldüren eski bakanlardan Abdüllatif Şener'in oğlu Bedirhan Şener'in 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' cezası istemiyle Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya, tutuklu sanık Bedirhan Şener, ailesi ve avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, iddianamenin özetinin okunması ve sanığın kimlik tespitinin ardından sanık avukatı Can Kızılyar'a söz verdi.
Avukat Kızılyar, müvekkilinin babasının siyasi bir kişilik olduğunu, bu nedenle duruşmanın kapalı görülmesi talebinde bulundu. Mahkeme, avukatın talebini oybirliğiyle reddetti.
'Musibetler gördüm, sesler duydum...'
Savunması için söz verilen sanık Bedirhan Şener, o dönem takip edildiğini ve korku içinde olduğunu öne sürdü. Şener, "Yarım metre boyunda duvarların içerisinde geçen musibetler gördüm. Sesler duydum. Normalde dua okuyordum, gidiyorlardı. Ama bu sefer öyle olmadı. Ondan sonra ateş ettim. Kapının çalındığını hatırlamıyorum. Annemi ve anneannemi gördüğümü de hatırlamıyorum." diye konuştu.
Sanık avukatları da Bedirhan Şener'in "paranoid şizofreni" hastası olduğunu, bu yüzden ceza ehliyetinin araştırılması gerektiğini belirtti.
Avukatlar, müvekkilleri hakkında akıl hastalığına ilişkin raporu hazırlayan ilk heyette, Şener'in hastalığına ilişkin uzman hekim bulunmadığını ileri sürerek, adli tıp kurumu veya akıl hastalıkları hastanelerinden birinden rapor tanzim edilmesini talep etti.
Annesi şikayetçi olmadı
Duruşmada müşteki olarak ifade veren anne Berrin Şener, oğlunun psikolojik sorunları bulunduğunu, bu nedenle yaşananlardan dolayı şikayetçi olmadığını söyledi.
Olay günü oğlunu defalarca aradığını ancak ulaşamadığını anlatan Berrin Şener, şunları kaydetti:
"Ben, teyzesi, babası hepimiz aradık ama ulaşamadık. Kendisine zarar vereceğinden endişelendim. Annemi çok sevdiği için annemi alıp evine gittik. Eşim, arabayı park ederken aşağıdan zile basmadık, birinci kata çıktık, kapıyı çaldık. Normalde bizi gülümseyerek karşılardı. Oğlumun iki el ateş ettiğini duydum, oradan kaçtım. Oğlum beni hedef almadı. Olayda yaralanmadım. Psikozu olduğunu biliyorduk, bazen gerçek dışı şeyler görüyordu, tedaviye gidiyordu. Şikayetçi değilim."
Tanık Berra Çağlayan da Bedirhan Şener'in teyzesi olduğunu ifade ederek, "Bedirhan hepimizin çok sevdiği bir insan, bizim için çok değerli. Sağlık durumunun iyi olmadığını biliyorum, görüştüğümüzde, 'İyi hissetmiyorum teyze, çok kötüyüm.' dedi. Sanrılarından bahsetti. Sanıktan şikayetçi değilim." dedi.
Abdüllatif Şener tanıklık yaptı
Tanık olarak dinlenen, eski bakanlardan Abdüllatif Şener de oğlunun son günlerde psikolojik rahatsızlıkları olduğunu, son iki günde telefonlarını açmadığını, kendine zarar vereceğini düşündükleri için eşi ve kayınvalidesiyle birlikte oğlunun evine gittiklerini anlattı. Abdüllatif Şener, olay anına ilişkin şunları anlattı:
"Ben arabayı park etmekle meşgulken, Bedirhan kapıyı açar açmaz apartman boşluğuna doğru ateş etmiş. Son dönemde, zaman zaman gerçeklikle bağı kopuyordu. Hastanede yatarken odasına birilerinin girdiğini, zarar verdiğini söylüyordu. Doktorlarına sanrılar gördüğünü söyledim ama raporda belirtilmemiş. Kamera kayıtlarını saniye saniye taratıp böyle bir durumun olmadığını söylediler bana ama rapora geçmemişler. Geçmişinde de sanrılar, halüsinasyonlar görüyordu. İş ve aile düzeniyle ilgili problemleri vardı. Bu problemler zaman zaman iş yerine gitmemesine sebep oldu. Son bir yıldır Meclis'te çalışıyordu. Bazen işe gitmeyi aksatırdı. Haberdar olurduk, amirlerinden ricacı olup izin kullandırıyorduk. Olay günü de işe gitmemiş. Daha önce de parti grubunda çalışıyordu, orada da mesaiyi aksatıyordu, iş yükü de yoktu. Son günlerde korkuları vardı. Kendisinin öldürüleceği yönünde düşünceleri vardı. Biz tatildeyken eve gitmiş. Benim ruhsatlı silahımı aldığını öğrendim. Olay günü hem kendisini kontrol etmek hem de silahı almak için gitmiştim."
Tanık Şamil Şener, sanığın abisi olduğunu, 9 yıldır Amerika'da yaşadığını, son 2 yıldır Türkiye'de ikamet ettiğini anlattı.
Amerika'dayken abisiyle sürekli telefon irtibatlarının bulunduğunu ifade eden Şamil Şener, "o dönem aralarından geçen konuşmalarda abisinin paranoyak olduğunu anladığını, ailesine bu durumu anlattığını ancak abisinin tedavi olmayı reddettiğini" belirtti.
Akıl sağlığına bakılacak
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Bedirhan Şener'in tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, sanık Şener'in, suçu işlediği tarihte akıl hastası olup olmadığına dair rapor alınması için 3 haftayı geçmemek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda gözlem altına alınmasına, sanığın cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi'nden rapor tanzim edilmesine karar verdi. Davanın görülmesine, 5 Aralık'ta devam edilecek.
İddianamede, Ankara'da rehin aldığı anneannesini silahla öldüren Bedirhan Şener'in "üst soya karşı kasten öldürme", "üst soya karşı kasten öldürmeye teşebbüs" ve "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra 14 yıldan 23 yıla kadar hapis isteniyor.