'Anayasa değişikliği Türkiye'yi demokrasi olmaktan çıkarır'
TBB Başkanı Feyzioğlu, Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesiyle Türkiye'nin demokrasi olmaktan çıkacağını söyledi.
Uşak'ta düzenlenen 'Anayasa' konulu panelde konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesiyle Türkiye'nin demokrasi olmaktan çıkacağını iddia etti.
Feyzioğlu, "Cumhurbaşkanı milletin tamamını kucaklayacağı en üst seviyedeyken, aşağıya ve sadece kendi siyasi partisinin il ve ilçe temsilcilerini kucaklayacak, onun dışındakileri ise öteleyecek, ötekileştirecek bir yere indirilmektedir. Milli birliği güçlendirmek için de Cumhurbaşkanının Türk milletinin tamamını kucaklar halde durması lazımdır" dedi.
Anayasa değişikliği ile başkanın iki şapkaya sahip olacağını ifade eden Feyzioğlu, "Başkanın siyasi parti genel başkanı olması ve başkana tanınan kanunları veto yetkisi şu sonuca yol açacaktır. Başkan siyasi parti genel başkanı şapkasını takıp iktidar partisinden kimlerin milletvekili olacağını kendi elleriyle yazacaktır. Sonra devlet başkanı şapkasını takıp meclisin önüne getirdiği kanunları yayınlayıp yayınlamamaya karar verecek. Başkan milletvekillerini seçecek ancak vekiller maaş almanın, odalarda oturmanın, devletin telefonlarını kullanarak araçlarına binmenin dışında hiçbir etkinlik gösteremeyecek. TBMM bugünü mumla arayacak etkisiz meclise dönüştürülmek istenmektedir" diye konuştu.
Değişiklikliğin HSYK'nın 15 üyesinden 13'ünün başkan tarafından atanmasının önünü açtığını iddia eden Feyzioğlu, "Başkan 6'sını doğrudan atayacak ve geriye kalan 7 üyenin belirlemesi ise meclis komisyonlarında ve genel kurulunda yapılacak. Mecliste çoğunluk iktidar partisinin olduğu için bu defa başkan devlet başkanı şapkasını çıkarıp, siyasi parti genel başkanı şapkasını takacak. Bu kabul edilemez" şeklinde konuştu.
Bir cebinde hakimler, diğer cebinde milletvekillerinin olduğu bir başkanlık sisteminin demokratik olmadığını söyleyen Feyzioğlu, "Başkanın bir cebinde hakimler, diğer cebinde milletvekilleri olursa bu dünyada otoriterlik ve diktatörlük diye adlandırılır" değerlendirmesinde bulundu.