Amik Ovası'nda üretim patlaması yaşanacak
İrfan O. HATİPOĞLU / Uzman Mustafa Kemal Üniversitesi
Hatay, ülkemizin tarımsal üretim açısından önemli merkezlerinden birisi. İlin toplam arazisinin yüzde 61'inde tarımsal üretim yapılıyor. Maydanoz, marul, erik ve Trabzon hurmasında Türkiye birincisi. Patlıcanda 2'inci, turunçgillerde 3'üncü, zeytinde 4'üncü, pamukta 5'inci, domateste 8'inci, buğday üretiminde ise 10'uncu sırada. Çalışabilir iş gücünün üçte ikisi tarımda çalışıyor. Ülkemizin yaş meyve ve sebze dışsatımının yüzde 90'ı Hataylı firmalar tarafından yapılıyor.
Hatay'ın ekonomisinde tarımsal üretim önemli yer tutmasına karşın inovasyon çalışmaları yapılmadığından tek yönlü gelişiyor. Tarımın önemli bir üretim kolu olan hayvancılık ve su ürünleri yok denecek kadar az. Yeni tarım teknikleri kullanmada, ürünlerin pazarlanması organizasyonunda ve çiftçi örgütlenmesinde ciddi sorunlar var. Mustafa Kemal Üniversitesi sorunlara ziraat, veteriner fakültesi ve meslek yüksekokullarında çalışan genç bilim insanlarıyla çözümler üretmeye çalışıyor. Üniversite
ilgili fakülteleri ve yüksekokulları ile tarımsal üretim alanında önemli çalışmalar yapıyor.
Klasik tarımsal üretim bilgileri ile üretim yapan Amik Ovası çiftçisi girdi maliyetlerinin yüksekliği, ürünlerin değerinde satılamaması nedeniyle uzun yıllardır zarar ediyordu. Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerefettin Canda ovanın yeniden eski görkemli günlerini dönmesi için yoğun çalışma başlattı. Çağdaş üretim bilgilerinin aktarılması için Mustafa Kemal Üniversitesi Tarımsal Üretim Araştırma Merkezi kuruldu. Araştırma merkezine bağlı modern tarımsal üretimin yapıldığı tarım çiftlikleri oluşturuldu. Bu çiftliklerde bölgeye yeni ürün desenlerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Geleneksel ürünlerin birim alandan daha fazla verim nasıl alınabileceği araştırılıyor.
Tarımsal Araştırma Merkezi çalışmalarının dışında ziraat ve veteriner fakültesindeki genç bilim insanları alanları ile ilgili yeni bilgileri çiftçileri aktarmak için köylerde paneller düzenliyor. Yurtdışından gelen bilim insanları ile ortak sempozyumlar, paneller ve uygulama çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmaların en dikkat çekeni hayvanların genetik kapasitelerinin yükseltilmesine amaçlayan 'embiryo transferi' çalışmasıdır. Embiryo transferi çalışması pratik, uygulanabilir noktaya getirilmiştir. Uygulamanın yaygınlaşması için veteriner hekimlere yönelik kursların açılmasına çalışılıyor. Embiryo transferinin yaygınlaşması bölge ve ülke hayvancılığının gelişmesinde devrim niteliği taşıyor.
Rektör Canda yapılan çalışmaların akademik ve üniversite sınırlarında kalmaması, üretilen bilginin çiftçilere ulaşması için tüm ilçelerde tarımsal üretim ile ilgili meslek yüksekokulları açtı. Meslek yüksekokulları ilçelerin tarımsal üretim şekillerine göre açıldı. Bunlardan bazıları şunlardır. Erzin ilçesinde narenciye ile ilgili (üretilmesi, saklanması, pazarlanması), Samandağ'da hayvan yetiştiriciliği, seracılık, Altınözü'nde zeytin yetiştiriciliği, zeytinyağı teknolojisi, Hassa'da bağcılık üzerine eğitim veriliyor. Bu okullarda yalnızca öğrenci yetiştirilmiyor, aynı zamanda yöre çiftçilerine uygulamalı olarak yeni üretim teknikleri gösteriliyor. Rektör Canda tarımda yaşanan sıkıntının büyük bölümünün eğitim eksikliğinden kaynaklandığına inanıyor. Sık sık Brezilya örneğini gösteriyor. Brezilya uyguladığı 10 yıllık tarımsal eğitim programı sonunda üretimi 4 kat arttırarak dünyanın sayılı tarım üreticileri arasına katılmıştır. Ülkemizde de uygulanacak olan eğitim programları ile yıllık 50 milyar dolar olan üretimimizin 200 milyar dolara çıkacağına inanıyor.
İlgili fakülteler, meslek yüksekokulları ve genç bilim insanları ile üniversitemiz tarımsal üretim bilgisinin merkezi durumuna geldi. Amik Ovası'nda önümüzdeki 10 yılda üretim patlaması yaşanacak. Çünkü çiftçiler, bilim insanları ve Rektör Canda tarımsal üretime yapılan her katkıyı ulusal bir görev olarak kabul ederek bu yönde çalışıyor.