Ambalajdaki hareketlenme iyiye işaret!
Ekonominin işaret fişeği olarak değerlendirilen ambalajda ekim ayı ile başlayan canlanma sinyalleri piyasalara umut veriyor
ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN
İSTANBUL - Modern Ambalaj Genel Müdürü Mesut Koyuncu, 2014 yılının 3’üncü döneminin sektör için olumsuz geçtiğini, işlerin durgun olduğunu anlattı.
“Ekonomideki büyümeyi daralmayı önce biz görürüz. Bizde işler düzelirse, tüm ekonomide düzelmeye başlıyor demektir. Tatilin bitmesiyle, eylül ayından itibaren işler biraz hareketlenmeye başladı. Ekimde ise olumlu sinyalleri alıyoruz. Kasımdan umutluyuz” diyen Koyuncu, önümüzdeki aylarda işlerin daha da canlanacağını düşünüyor. Ramazan ayında işlerin durma noktasına gelmesinin ardından kur etkisi ile eylülde ihracatın hareketlenmesi ambalajda yüzlerin gülmesine neden olmuş. Koyuncu, “Yurtdışına giden her ürünü biz giydiriyoruz, ihracat bizim için önemli. Daha da düzelecek diye umut ediyoruz” dedi.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu da yaz aylarının bayramlar, seçimler ve Ramazan nedeniyle çok durgun geçtiğini belirterek, “İş yapılabilecek kaliteli zaman bulamadık. Ekimde ise hem ihracatta hem iç pazarda hareket başladı. Ambalajın son kullanıcı olan sektörlerden bu hareketin sinyalini alıyoruz. Tüm üyelerden bize gelen bilgiler bu yönde” yorumu yaptı.
İstanbul Oluklu Mukavvacılar Derneği Başkanı Mehmet Nuri Görenoğlu da hareketlenmeyi doğruladı. “Yaz aylarının durgunluğu bitti” diyen Görenoğlu, “Ekim ayında, bir önceki aya göre miktar bazında yüzde 5 seviyesinde bir büyüme olabilir ambalaj sektöründe” öngörüsü yaptı.
Petkim Yönetim Kurulu Üyesi ve SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz ise gelişmeyi şöyle değerlendirdi: “Ambalaj öncü bir sektördür. Ambalajın verdiği sinyal sanayinin hareketlenip yavaşladığını gösterir. Son günlerde sektörün pozitif sinyaller vermesi, ekonomimiz anlamında çok olumlu.”
Kısa vadeli çalışan Türklerin ‘petrol’ karı
Eroğlu, ambalaj sektörünün son dönem petrol fiyatlarındaki düşüşten olumlu etkilendiğini anlattı. Türk üreticiler maliyetlerindeki düşüşle Avrupalı rakiplerine karşı önemli bir avantaj sağlamış. Peki nasıl oldu bu, petrol aynı petrol, hammadde fiyatı aynı fiyat değil mi? Eroğlu şöyle yanıtladı: “Türkiye’deki üreticiler polimerde spot alıcı. Yani kısa vadeli anlaşmalarla hammadde alırız biz. Avrupalı şirketler ise uzun vadeli kontratlarla çalışır. Dolayısıyla biz petroldeki düşüşten hemen avantaj sağladık. Maliyetlerimiz yüzde 5-6 azalınca, ihracatta da önemli bir avantaj elde ettik. Avrupa’ya ihracatımızda hızlı artış oldu.”
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut da önümüzdeki dönemden umutlu. Korkut, küresel ekonomide büyüme beklentilerine ilişkin aşağı yönlü bir revizyon olsa da orta sınıfın güçlenmesi ile ile ambalaj sektöründe büyüme öngörüyor. Korkut, sektörün 2013 yılında miktarsal olarak yüzde 8, ciro olarak ise yüzde 15 büyüdüğünü açıkladı ve şu bilgileri verdi: “Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de orta sınıf hızla güçleniyor ve şehirlere göç ediyor, dolayısıyla tüketim alışkanlıkları ve ihtiyaçlar hızla değişiyor, gelişiyor. Büyük şehirlere ek olarak ambalajlı ürün talep eden büyük perakende zincirlerinin Anadolu’da da yaygınlaşması, ambalaj sektörünün gelişmesine katkı sağlıyor..” Korkut’un verdiği bilgilere göre 2011’den bu yana yıllık ortalama yüzde 15 ve üzerinde büyüyen sektör, yaz aylarındakı durgunluğa rağmen 2014 yılında yine aynı seviyede büyüyecek ve 18-19 milyar dolar arası bir pazar büyüklüğüne ulaşacak.
Kişi başına ambalaj kullanımımız 2 kat arttı
• Ambalaj tüketimi bir ülkenin gelişmiş düzeyini ve yaşam kalitesini ortaya koyan en önemli göstergelerden biri kabul ediliyor. ASD Başkanı’nın verdiği bilgilere göre son 10 yılda bu konuda Türkiye önemli mesafe kat etti. 2002-2012 yılları arasında Türkiye’de ambalaj tüketimi 2 kat artarak kişi başına 190 dolar seviyesine geldi. 2013 yılında ise bu rakam 210 dolar seviyesine ulaştı.
• Yıllık kişi başı ambalaj tüketiminde alt segmentleri incelediğimizde; plastik ambalaj tüketimi 122 dolar ile ilk sırada yer alırken, oluklu mukavva 42 dolar, metal ambalaj 18 dolar, karton ambalaj 13 dolar, cam ambalaj 10 dolar, ahşap ambalaj 3 dolar ve kâğıt ambalaj ise 2 dolar olarak hesaplanıyor.
• Ülkemizde kişi başı yıllık ambalaj tüketimi dünya ortalaması olan 110 doların üzerinde olsa da; kişi başı ambalaj tüketimi 350-400 $ olan Kuzey Amerika/Kanada, 250-300 $ olan Batı Avrupa ve 550 $ olan Japonya ile kıyaslandığında ambalaj sektörü hala büyük bir potansiyel barındırıyor.
• Ambalaj sektörü katma değerli üretime yönelmiş durumda. İhracatta birim fiyat ortalamasında 2012 verilerine göre 2.48; 2013 verilerine göre ise 2.67 doları hesap eden sektör 2014 yılının ilk 6 ay verilerine göre ise ihracat birim fiyatının 2.8 doları geçtiğini vurguluyor.
İhracat hedefi 4 milyar dolar
Ambalaj sektörü, Türkiye’de katma değerli ihracat yapan ve dış ticaret açığı vermeyen sektörlerden biri konumunda. “ 2013 yılında 183 ülkeye ürün satan sektörümüz 3.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Türkiye ambalaj sektörü 2014 yılının ilk 6 ayında ise 1.96 milyar dolar ihracat yaparak istikrarlı büyümeyi sürdürdü” diyen ASD Başkanı şu bilgileri verdi: “2014’ün ilk yarısında ambalaj ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 3 değer olarak yüzde 10 arttı. Ambalaj sektörü olarak 2014’te 4 milyar dolar ihracat hedefl iyoruz.”