Altına güven, Euro'dan uzak dur
DÜNYA'nın görüşlerine başvurduğu uzmanlar, piyasalara dair projeksiyonlarını paylaştılar. Uzmanlara göre Euro'daki değer kaybı devam edecek, altın ise yükselecek.
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
İSTANBUL - Yurtdışı piyasalarda kısa vadede bir toparlanma beklemeyen borsa uzmanları, yatırımcılara bu koşullarda dikkatli olmalarını ve risklerini çok fazla artırmamalarını öneriyorlar.
Her ne kadar son günlerde Avrupa piyasalarında toparlanma işaretleri gelse de, İspanya'da yaşanan sıkıntılar, Macaristan'dan gelen haberler, kredi derecelendirme kuruluşlarının dikkat çektiği riskler Avrupa'da kemer sıkma politikaları, Yunanistan'ın yeniden borç yapılandırmasına ihtiyaç duyabileceği haberleri global borsalardaki toparlanmanın önündeki engeller gibi görünüyor. Avrupa bölgesindeki sorunların çözümünün ABD'deki kadar hızlı olmayacağı görüşünün hakim olduğu piyasada, en önemli iç gündem maddeleri ise Anayasa Değişiklik Paketi ve Mali Kural'ın yasalaşması olarak öne çıkıyor.
Bu hafta piyasalar açısından içerideki en önemli toplantı Merkez Bankası'nın PPK toplantısı olarak öne çıkarken para otoritesinin faiz artırması beklenmiyor. Ama Merkez Bankası'nın ekonomik öngörülerinin önemine işaret ediliyor.
Yurtdışında ise en önemli toplantı bu ay sonunda yapılacak G-20 bakanlar toplantısı. Şimdiye kadar hep fikir birliğiyle sona eren toplantıda Avrupa ve ABD farklı sorunlarından dolayı çözümde anlaşamadılar.
Diğer ülkeler ikisine de destek vermedi. Avrupa bütçe açıklarını daraltma tedbirleri uygulamanın ekonomik büyümeyi düşürmesine rağmen, güven sağlayacağını savundu. ABD ise istihdam artışını ve büyümeyi hedef olarak göstererek tüketimin desteklenmesini savundu. Bütçe fazlası veren Çin ve Brezilya bile ABD'ye katılmadı. Ayrıca bankacılık sektörüne gelecek yeni yüklerin konuşulacağı 25 Haziran'daki G-20 zirvesi piyasalar açısından çok önemli olacak.
Bu gündem maddeleri doğrultusunda DÜNYA'nın görüşlerine başvurduğu uzmanlar, piyasalara dair projeksiyonlarını paylaştılar. Uzmanlara göre Euro'daki değer kaybı devam edecek, altın ise yükselecek. Avrupa'daki sıkıntıların çok kolay atlatılamayacağı öngörüsüyle Euro'daki zayıf seyir önümüzdeki günlerde de sürecek ve Euro/dolar paritesi 1.16-1.25 bandında seyredecek.
Küresel risk algılamasında gözlenen temkinli hava altını göz önünde tutmaya devam eder ve güvenilir liman olma özelliğini parlatırken metaldeki kar realizasyonları ile birlikte yükselişin orta vadede süreceği tahmin ediliyor.
Enflasyondaki seyir ve global ekonomik koşullar nedeniyle faizlerin yüzde 8.70- 10.00 bandında yatay seyredeceğini düşünen borsa uzmanları, kurun ise bu sene yaz rehaveti yaşamayacağını, küresel endişeler ve politik riskler nedeniyle güçlü seyrini sürdüreceğini kaydediyorlar.
Dolar kurunun 1.65 TL'yi aşacağı tahmininde bulunan uzmanlar, hisse senedi piyasasının satıcılı seyrini sürdüreceğini ve endeksin 48500-57000 aralığında dalgalanacağını ifade ediyorlar.
UZMANLAR NE DİYOR?
Not indirimleri dalgalanmayı besleyecek
Meksa Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Müdür Yardımcısı Özgür Yurtdaşseven:
Avrupa'da gizlenen tehditler 2010 yılı ile birlikte birer birer gündeme düşmeye başladı. Bunun doğal bir sonucu olarak Avrupa kaynaklı riskler gündemin öncelikli maddesi. Sürecin doğal bir sonucu olarak ülke notları düşüyor ve kredi derecelendirme kuruluşları arasında ciddi bir farklılık oluştu.
Dolayısıyla önümüzdeki aylarda Avrupa'da yeni not indirimi haberlerinin gelmesi oldukça yüksek bir ihtimal ve olası indirimler piyasalardaki dalgalanmayı beslemeye devam edecektir. Türkiye tarafında ise Anayasa Değişiklik Paketi ve Mali Kural'ın Yasalaşması izlenmesi gereken başlıklar. Söz konusu gündem maddelerine göre Türkiye bazında not artırımı beklentimiz destek bulmaya devam edecek. Türk Lirası cinsi yatırım araçlarının görece güçlü performans sergilemesini sağlayan söz konusu faktörlerin yakından takibini öneriyoruz.
Haziran ayı içerisinde netleşme beklenen lokal gündem başlıklarındaki sonuca göre yurtiçi performans adına daha net bir yorum yapabilir hale geleceğiz. Orta vadede hisse senedi piyasasının mevcut seviyelerinin üzerinde bir noktada denge bulabileceğini düşünmekle birlikte özellikle Avrupa kaynaklı riskler nedeniyle piyasalarda yeni yatırım fırsatlarının oluşmasını beklemekteyiz. Faiz tarafında ise enflasyona endeksli tahvillerin tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Avrupa'dan olumsuz haber gelme riski her zaman korunacak
TSKB Araştırma Yöneticisi Şebnem Mermertaş:
Göstergelerin dibe vurduğu borsaların desteklerine geldiği düşünülürse, oldukça fazla olumsuz gelişmenin fiyatlandığını düşünüyorum. Avrupa'dan yeni olumsuz haberler gelmezse, yaza iyi bir başlangıç yapabiliriz. Yaz ortasında ABD'nin bankacılık reformunun olumsuz etkisini görebiliriz.
Avrupa'dan olumsuz haber gelme riski ise her zaman korunacak. Macaristan'daki açıklamaların yanı sıra, AB'ye güvenin azalmasının bir sonucu olarak 1.20'nin altına sarkan Euro/dolar, çok dik ve uzun bir düşüş gerçekleştirerek yılsonu hedefi olan 1.15'e çok yaklaştı. 1.60'tan 1.20'ye gerileyen paritenin Euro Bölgesi'ndeki zayıflığı yansıttığını düşünüyoruz. Bu seviyelerde panik işlemler yapılmamalı.
6 ayda dolar karşısında yüzde 20 değer kaybetmiş olan Euro'daki değer kaybı ilk maddedeki varsayımlarla durabilir. 1.2050'ye doğru tepki görebiliriz. Ancak Euro'nun kalıcı olarak güç kazanması için temel destek göremiyorum. İMKB, yurtdışından ekstra bir olumsuzluk gelmezse, haziran ayında mayıstaki yüzde 6 düşüşün ardından tepki alımı gelebilir. Mali Kural'ın yasalaşması, orta vadeli program hedeflerinin yukarı revizyonu, not artış beklentisi, 6 aylık bilanço beklentileri endeksi pozitif etkileyecek muhtemel gelişmeler arasında. Temmuzda, ABD bankacılık reformunun yasalaşması olumsuz etki yapabilir.
Bu yılı 60.000-65.000 seviyelerinden kapatabileceğimizi tahmin ediyoruz. Dolar için beklentimiz 1.50- 1.60 bandı. Merkez Bankası'nın enflasyon bekleyişlerindeki etkili yönlendirmesi ve bunun verilerle desteklenmesi faizin panik şekilde yükselmesini önledi. Faiz tarafında beklentimiz yüzde 8.50-yüzde 9.10 bandı.
Küresel temkinlilikten bağımsız yükseliş beklenmemeli
Destek Vadeli İşlemler Aracılık AŞ Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Kıvcı Tokalı:
AB borç krizinin küresel büyüme üzerinde oluşturduğu tehdit, piyasalardaki kırılganlığı artırdığından, küresel piyasalardaki toparlanma hareketleri de sınırlı kalabiliyor. Piyasa oyuncuları, kısa süreli gözlenebilecek düzeltme hareketlerini satış fırsatı olarak kullanma eğilimini bir süre daha devam ettirebilirler. AB endişelerinin gölgesi altında, Euro'nun zayıf kalmaya devam etmesi beklenmeli.
Euro-dolar paritesinde yön aşağı olmakla birlikte toparlanma hareketi 1.225-1.23 seviyesine kadar sürebilir. 1.,24'lerin üzerinde kalınması olumlu olsa da yönün yukarıya dönebilmesi için 1.2585'lerin üzerinde kapanış olmalı. Kısa vadeli dalgalanmalara karşın, altın fiyatlarında yukarı trendin korunacağını düşünüyoruz. Teknik olarak bakıldığında da yön yukarıya işaret ediyor.
Piyasada yeni hareket için 1.220-1.237 dolar aralığının dışına çıkılması gerekiyor. 1.280 dolar seviyesinin hedef olabilmesi ve yükselişin sürmesi için 1.237-1.245 doların üzerinde kapanış olmalı. 1.220-1.216,5 dolar düzeyinin altında kalınması durumunda 1.198 dolar düzeyi test edilebilir. Her ne kadar Türkiye ekonomisine yönelik pozitif algılama devam ediyor olsa da, küresel piyasalarda hakim olan eğilimden ayrışmak mümkün görünmüyor. Dolayısıyla, İMKB'nin de küresel temkinlilikten bağımsız olarak yükseliş yaşamasını beklememek lazım.
Kur tarafında, küresel belirsizlikler ve önümüzdeki dönemde daha fazla hissedilmesi beklenen politik riskler nedeniyle, yaz rehavetini yaşamamız zor görünüyor. Ancak, kısa süreli dalgalanma hareketlerine karşın, TL'de ani bir değer kaybı da öngörmüyoruz. Özellikle, güçlü temel dengeler ve Merkez Bankası'nın para politikasında kredibilite kazanmış yaklaşımı, TL'yi destekleyen temel unsurlar.
Altında her geri çekilme alım fırsatıdır
Kapital Menkul Değerler AŞ Türev Araçlar Birimi Uzmanı Üzeyir Doğan:
Avrupa Birliği'ne yönelik endişelerin uzun bir süre daha gündemdeki yerini korumaya devam edeceği bir döneme girdik. Bunun şimdilik son örneği Macaristan oldu. Şimdilik diyoruz çünkü Yunanistan'ın ardından Macaristan'da da makro verilerle oynandığı yeni hükümet tarafından açıklandı. Bu ve benzer sorunların AB'nin halkaya son olarak dahil olan yeni üyelerinde de görülmesi ihtimali dahi yatırımcıları endişelendirmeye yetiyor. Buna bir de bu ülkelere nazaran AB'nin 'abi'leri arasında sayabileceğimiz İngiltere, İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin borç sorunları eklenince AB'nin global ekonomik büyümenin önündeki en büyük engel olduğu sonucuna ulaşıyoruz.
Bu nedenle AB bu sorunlara karşı köklü tedbirler üretemediği sürece piyasalar üzerindeki sis perdesi kalkacak gibi durmuyor. Piyasaları genel anlamda rahatlatabilecek en önemli gelişme ise global ekonomide büyümeye ilişkin olumlu rakamların gelmesi. ABD ve Çin başta olmak üzere büyüme rakamlarındaki olumlu seyir, AB'ye yönelik endişeleri de ikinci plana atabilir ve piyasalarda yaz döneminin sıkıntısız geçmesini sağlayabilir.
Bu nedenle önümüzdeki dönemde izlenmesi gereken en önemli rakamlar büyüme rakamları olacaktır. Euro'da düşüşleri alım fırsatı olarak görmek yerine çıkışları satış fırsatı olarak kullanmaya devam etmek daha doğru olacaktır.
Önümüzdeki bir kaç aylık süre içinde ise petrol fiyatlarının afet-savaş-ülke iflasları olmadığı sürece 65-85 dolar aralığında dalgalanmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Altın ise yükselen trendini korumaya devam ediyor. Biz bu trendin önümüzdeki birkaç yıl boyunca korunacağını ve altında her geri çekilmenin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ons fiyatında kısa/orta vadede 1.450 biraz daha uzun vadede 1.650 dolar seviyelerinin test edilme ihtimalini yüksek görüyoruz. Bu nedenle orta ve uzun vadeli portföylerde altın miktarının yüzde 25'ten az olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Borsalara baktığımızda ise geçmiş yıllarda genel olarak bir yaz iyimserliğinin yaşandığını görüyoruz. Bu sene de bu iyimserliğin yaşanma ihtimali var. Ancak önceki yıllara göre daha temkinli olmak gerekiyor. Bu nedenle oluşturulacak portföylerde hisse senedi miktarının maksimum yüzde 25'le sınırlandırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Yatırımcılar bu koşullarda risklerini artırmaz
Eti Yatırım Araştırma ve Kurumsal Finansman Yönetmeni Adem Özen:
Global çapta borsalar her ne kadar olumlu olmaya çalışsa da, gerek Avrupa'daki gerekse
önümüzdeki aylar için Japonya'da beklediğimiz sıkıntılar ABD ekonomisindeki pozitif dataların önüne geçerek satış baskısının devam etmesine yol açacaktır görüşündeyiz. Önümüzdeki haftalarda, özellikle Avrupa ve Japonya tarafından bütçe ve borç sorunlarına ilişkin sorunların artarak CDS'lerin yükselmesi, kredi notlarının düşürülmesi gibi negatif haber akışı ile karşı karşıya kalmamız muhtemel görünürken, bu sıkıntılara karşı ne gibi tedbirlerin alınacağı ve/veya piyasalara ne kadar güven verileceği endekslerin yönünü tayin edecektir. Avrupa'daki sıkıntıların çok kolay atlatılamayacağı düşüncesiyle Euro'daki zayıflığın önümüzdeki aylarda devam etmesini ve kısa vadede euro/dolar paritesinin 1.16-1.24 bandında seyretmesini bekliyoruz.
Global ekonomiye ilişkin güven artmadığı sürece altın fiyatlarında ciddi bir düşüş beklenmemeli, buna karşılık özellikle Avrupa ve Japonya'daki risklerin artışına bağlı olarak altın fiyatlarındaki yükseliş eğilimi devam edecektir.
Yaz boyunca İMKB'nin, global çapta artan tedirginliklere bağlı olarak satış ağırlıklı seyretmesini ve bu kapsamda 48.500-57.000 aralığında dalgalanmasını bekliyoruz. Düşüş beklentimiz paralelinde, beklentisi olan sektör ve şirketlerin portföylerde tercih edilmesini öneriyoruz. ABD'de yayınlanan makro verilerin ekonominin güçlendiğini teyit etmesine karşılık Avrupa'nın zayıf konumu Dolar/TL paritesinin bu dönemde 1.50-1.67, Euro/TL paritesinin ise 1.86-1.98 aralığında seyretmesine yol açacaktır düşüncesindeyiz. Enflasyondaki seyir ve global ekonomik koşullar nedeniyle gösterge tahvilin 8.70-10.00 aralığında hareket edeceğini, gecelik faizlerin ise Haziran- Ağustos arasında mevcut yüzde 6.50 seviyesinde kalacağını tahmin ediyoruz.