Almanya Cumhurbaşkanı soruları sıraladı!

Cumhurbaşkanı Gül ile ortak basın toplantısı düzenleyen Alman mevkidaşı Gauck, 'Hükümet önemli bir seçim zaferiyle bu kadar büyük bir güce sahipken neden yargıya müdahale etmeli; Anayasa Mahkemesi başkanı neden bu kadar eleştirel konuştu? diye sordu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gauck, mevkidaşı Gül'e 'Hükümet önemli bir seçim zaferiyle bu kadar büyük bir güce sahipken neden yargıya müdahale etmeli' diye sordu. 

Düzenledikleri ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan liderler, Twitter yasağından Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarına gündeme ait bir çok konuda açıklamalarda bulundu. 

"Twitter ve Youtube yasaklanmak zorunda mı?"

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, "Örneğin Twitter ve YouTube yasaklanmak zorunda mı? Anayasa Mahkemesi başkanı neden bu kadar eleştirel konuştu?" dedi.

Hükümetin önemli bir seçim zaferiyle büyük bir güce sahip olduğunu söyleyen Gauck, "Böyle bir güce sahipken neden yargıya müdahale etmeli?" sorusunu yöneltti. "Bu gerçekten demokrasiyi güçlendirecek mi?" diyen Gauck, bu soruları birbirlerine sorduklarını ifade etti. 

Almanya Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından öne çıkan detaylar şöyleydi:

"Yeni bir orta sınıfın ortaya çıktığını gördüm"

Türk ve Alman silahlı kuvvetleri arasında çok olumlu bir ilişki olduğunu gördük. Alman askerleri şehre istedikleri zaman inebildiklerini, çay içtiklerini hediye alabildiklerini söylediler. Başkentten çok uzakta olan bir ildeydim. Arabayla yüzlerce kilometre yol kat ettim.  Ama ne kadar büyük bir ekonomik başarının yaşandığını gördüm bu seyahatte. Yeni bir orta sınıfın ortaya çıktığını gördüm.

"Türkiye’deki bu ifadeler olumlu algılandı"

Azınlıklarla barışma, Kürtlerle Alevilerle yeni ilişkilerin gelişmesi gibi unsurlara değindik. Ermeni dediğimizde Türkiye için çok hoş olmayan anılar ortaya çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Başbakan’ın sözlerini hatırlattı. Demokratik bir toplum kendi geçmişini sorgulayabilmeli. Bu, Almanya’yı güçsüz kılmadı. Suçumuzu ve utancımızı ifade ettik. Bu bize bir zaaf katmadı. Türkiye’deki bu ifadeler olumlu algılandı.

AB süreci de konuşuldu

Şunu da tespit ettik, sayın cumhurbaşkanı kendi bakış açısına sahip bu konuda ve bunu da ifade ediyor. Beni en çok memnun eden AB’ye ve AB değerlerine kesin bir bağlılık ifadesiydi sayın cumhurbaşkanından duyduğumuz. Bizi birleştiren değerler Türkiye için de geleceğe yönelik değerler. Avrupalılar zaman zaman yeterince dost olmadığı şeklinde algıladıysa Türkiye bunlar geçici diye düşünüyorum.

"Ülkenin geleceğini sadece Avrupa ile işbirliği içinde düşünüyoruz"

Başka ülkelerde Türkiye için bir rol modeli göremedik. Bu büyük ülkenin geleceğini sadece ve daha da yoğun bir şekilde Avrupa ile işbirliği içinde düşünüyoruz. Bunun zamanına değinemeyiz bunu bilmiyoruz ama ortak olarak yönümüzü belirlemiş bulunuyoruz. Eleştirel sorular sormuş olsam dahi son derece dostane bir görüşmeydi. Birbirimize bağlı olduğumuzu gösteren bir görüşmeydi.

İki liderin gazetecilerin sorularını ise şöyle yanıtladı:

Mısır'daki idam kararları hakkında ne düşünüyorsunuz?

"Mısır'ın geleceğine çok büyük bir kötülük"

Cumhurbaşkanı Gül, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarına ilişkin, "Böyle olağanüstü bir dönemde, demokrasinin askıya alındığı bir dönemde, bu tip siyasi mahkemelerin verdiği akıl almaz, inanılmaz, bu tip cezaları kabullenmek mümkün değil. Bugünkü çağda olacak şeyler değil, bu kadar ağır cezalar ve bu kadar yüzlerce ölüm cezası. Mısır'ın geleceğine aslında çok büyük bir kötülük olarak görüyorum bu tip büyük cezaları" dedi.

Gauck:

Almanya’da idam cezası yok. Almanya bu cezayı reddediyoruz. Avrupalılar için anlaşılabilir değil idam cezası ve biz çok endişeliyiz. Böyle geçiş dönemlerinde öncekinde daha üstün bir yargı anlayışı tesis edilmeli. Şimdiki yönetimle temasa geçilip daha ölçülü bir yargıya geçilmesini isteyebiliriz.

Böyle bir Türkiye'nin AB'de yeri var mı? sorusuna ise Cumhurbaşkanı Gül, 

"Açık ve dürüst konuşmak gerekir. Türkiye son 10 yıl içinde olağanüstü reformlar yapmış bir ülke. Önündeki birçok problemleri kaldırmış tabuları yok etmiş. Birçok kişinin hayal edemeyeceği uygulamaları hayata geçirmiş reformist çizgide gelmiş bir ülke. Hiçbir ülke mükemmel olduğunu iddia etmemesi gerekir. Almanya’da da aşırı sağcıların katlettiği insanlar ve uzun süre ailelerin öldürdüğünü iddia etmeleri ve ortaya çıktığında utanıldığını biliyoruz. Bunlar AB’ye yakışır mı diye sorduğumuzda AB değerlerine yakışmadığını söyleyebiliriz. Biz de benzer durumlar var. Önemli olan noksanlıkların farkında olmak ve düzeltmek için çabalamaktır." yanıtını verdi.

Alman mevkidaşı Gauck ise, "Türkiye'nin AB'de yeri var mı?" sorusunu

"Biz çok uzun bir zaman önce başlamış süreçteyiz. Açılan açılacak fasıllar var. Türkiye’nin AB’ye üye olup olmayacağı sorgulanmıyor. Değindiğimiz iki fasıl yargı hukuk devleti ve insan hakları fasılları açıldığında zaten mevcut olan dinamizm daha büyük bir ivme kazanmayacak mı?
Demokrasi herkesin hemfikir olduğu bir yapı olamaz. Demokrasi sürekli canlı ve sistematik bir diyalog halidir toplumdaki farklı güçler arasında. Toplum kendi içinde müzakereleri sürdürecek. Bir tam üyelik ya da Norveç gibi bir modelle ortaklıklarımız nasıl ortaya çıkarabiliriz. Bu kadar güçlü bir hükümet yargı yada  medyaya neden tepki gösteriyor. Bu soruyu birbirimize soruyoruz.

Ben sayın Gül ile hemfikirim. Biz dışarıdan gelen sorulara muhtacız. Birbirimizle sahip olduğumuz dostluğumuz tehlikeye atmamalıyız. Türk demokrasisinin oluşmakta olan bir süreç olarak görüyorum. Benim gönlümde ve aklımda bir iyimserlik var. Sayın Gül gibi güvendiğimiz kişilerle karşılaştığımızda soruları açıkça ifade etmek gerekiyor." diyerek yanıtladı.

Başbakan Erdoğan ‘uluslararası eleştiri bizi ilgilendirmez’ dedi.  Hükümetiniz bu eleştirilerin bilincinde mi? Eleştiriyi umursamıyor mu?

Gül:

Türkiye değişti derken fikrinin arkasında şiddet olmasın, hükümeti de tenkit edebilir, herkesin bunun yapabildiği söyledim. Sayın Başbakan’la ilgi, şirketin Türkiye’de ofis açmasını ve en çok kullanılan uluslararası platformlarından birisi, ofis açmasını ve burada da vergi ödemesini söylüyor. Böyle bir beklendi yanlış değil.

Gauck:

Sayın Başbakan’ı görmeden önce o konulara değinmek istemiyorum. Böyle bir görüşmede aynı temelden hareket edeceğiz. Tabi ki saygı ve takdirimi ifade edeceğiz. Neden söylememeyim bunları. Böyle başarılı bir politikacıyla tanışmaktan ve onun yanıtlarını duymaktan mutlu olacağım.

Bana sorduğunuz soruların aynısını da onlara soracağız. Bu hükümetin tehdit altında olmadığını düşünüyorum. Seçimlerle meşruiyet kazanmış bir hükümet ve rahat olabilir. Bunu mutlaka ifade edeceğiz.

Başbakan Erdoğan’ın 1915 olayları açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Gauck:

"Almanya’da milli bir bilincimiz yok"

Bizim Almanya’da milli bir bilincimiz yok. Zamanla özeleştiri yapmaya başladık. Özgüveni olan bir sivil toplumun göstergesi bence. Sayın başbakan gibi muhafazakar bir politikacının yeni bir tarzı ifade etmesi çok olumlu ve yeni bir sayfa. Burada herhangi bir sansür uygulanmaması gerektiğini düşünüyorum kelimeleri seçerken.

"Başbakan’ın bu açıklaması yerinde ve doğru bir açıklama oldu" 

Cumhurbaşkanı Gül ise Başbakan Erdoğan’ın 1915 olayları açıklamasın ilişkin, "Daha önce de ben yaşanan acıların ortak acılar olduğunu söylemiştim. Sayın Başbakan’ın bu açıklaması da gayet yerinde ve doğru bir açıklama oldu." ifadelerini kullandı.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir