Akşener: 'Gel' dediniz, geldim
İYİ Parti Başkanı Akşener, "Veda niyetine, 'Ben sizi çok sevdim be.' demiştim. Bu sözümü alıp, elimi ayağımı bağlayan bir hamleye çevirdiniz. Kararınıza teslim oldum. Görev, töre gereğidir. Töre konuştu, han sustu. İradenize boyun eğdim. 'Gel' dediniz, geldim." dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Veda niyetine 'Ben sizi çok sevdim be.' demiştim. Bu sözümü alıp, elimi ayağımı bağlayan bir hamleye çevirdiniz, 'Biz de seni çok sevdik be.' dediniz. Kararınıza teslim oldum. Görev, töre gereğidir. Töre konuştu, han sustu. İradenize boyun eğdim. 'Gel' dediniz, geldim." diye konuştu.
Akşener, partisinin ATO Congresium'da düzenlenen 2. Olağanüstü Kurultayı'nda, İYİ Parti'nin, sesi kısılan, sözü kesilen, iftiraya uğrayanların partisi olduğunu belirterek, "Bugün buradayız. Milletin meclisindeki sayımız belli. Ama yarın, evet yarın mutlaka, iktidarda olacağız." ifadesini kullandı.
16 yılın ezdiği, sindirdiği, kul köle etmek için uğraştığı milyonların sesi olduklarını ifade eden Akşener, partinin kuruluşu sürecinde yaşananlara değindi.
"İyi ki bir araya geldik, iyi ki biriz, birlikteyiz, iyiyiz" sözlerine yer veren Akşener, "Bu parti, bir iyiler hareketidir ve kimseyle baki değildir. Bu yüzden, herkesin adaletinden emin olduğu güne kadar, bu birliktelik sürecektir. Dünden bugüne, el ovuşturup pusuya yatanlar bilsinler ki kötü ile mücadele devam ettikçe, iyilik hareketi de var olacaktır." dedi.
Yola çıkarken ortaya "başaracağız" iddiasını koyduklarını anımsatarak Akşener, aynı iddiayı yineledi.
Meclise giren bütün partilerin oy kaybetmesine karşın kendilerini başarılı ilan ettiklerini söyleyen Akşener, şöyle devam etti:
"Biz ise 50 yıllık partiler kadar oy almamıza rağmen, iddiamızla sınanmayı esas aldık, sorumluluğu üstlenerek çekildik. Meşhur sözdür, 'Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.' 'Kendi partimde ihtilaf konusu olmaktansa, noktayı koyarım.' dedim. 'Fitneye sebep olmaktansa, örter kapımı otururum.' dedim. 'Çekildim, İzzet ü ikbal ile bab-ı siyasetten.' dedim. Türkiye'ye yakıştırdığımız demokrasi anlayışımız da şahsi prensiplerim de bunu gerektiriyordu. Allah şahittir ki, meselenin altı da budur, üstü de budur. Önü de budur, ardı da budur. O andan sonra ise içinde yer almadığım ve asla müdahil olmadığım bir süreç yaşandı. Parti camiası, kararımın hilafına ortaya bir irade koydu, ısrarcı oldu. Veda niyetine 'Ben sizi çok sevdim be.' demiştim. Bu sözümü alıp, elimi ayağımı bağlayan bir hamleye çevirdiniz. 'Biz de seni çok sevdik be.' dediniz. Kararınıza teslim oldum. Görev, töre gereğidir. Töre konuştu, han sustu. İradenize boyun eğdim. 'Gel' dediniz, geldim."
"Hesapçılarla yürüyemeyiz"
Kariyer planlamasıyla siyaset yapmadıklarını vurgulayan Akşener, "Şimdi sizlere soruyorum, eteğinde taş kalmış olan var mı? 'Şunu da söyleseydim' diye, içinde ukde kalmış olan var mı? Tekrar soruyorum, var mı? Öyleyse nerede kalmıştık? Şimdi yeniden 'Bismillah' diyor muyuz? Öyleyse, daha yeni başlıyor muyuz? Haydi, Bismillah. Sizlere kolay bir başarı vadetmiyorum. Sabaha iktidar umanlar, bizimle yola çıkmasın. Yolumuz uzun ve çetin. Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacak. Bu çetin fakat kutlu yolu, yufka yüreklilerle, korkaklarla, hesapçılarla yürüyemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti'nin, "AK Parti ve CHP'nin bir kumpas ağzı gibi konumlandığı, yanlarına da her işe yarayan, İsviçre çakısı rolündeki, MHP'nin iliştirildiği siyasi tabloyu" değiştirdiğini vurguladı.
Partinin sağdan soldan preslenerek, yeni bir çepere dönüştürülmesine izin vermeyeceklerini belirten Akşener, "Sorumluluğumuzu, yükümlülüğümüzü artıran yüzde 10 oy, İYİ Parti'nin sıçrama tahtasıdır. Biz, kınayanların kınamasına aldırmadan siyaset yapacağız. Neye inanıyorsak onu söyleyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
"Köşe başından kapıyı gözleyen, pişmanlar değiliz"
İYİ Parti'nin, bir aktarma istasyonu, emanet kabulcüsü olmadığının altını çizen Akşener, şöyle devam etti:
"Bir hışımla evden kaçıp, sonra da köşe başından kapıyı gözleyen, pişmanlar değiliz. Birileri kendi hayal dünyalarında bizi imtihan ediyormuş. O birilerinin kimler olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Kimin imtihan edildiğini ve saray muhafızlığına, hem de kadrolu yazıldığını biliyoruz. Bugün, kasıla kasıla oturdukları 'saray yancılığı koltuğunda' dün Apo'nun, FETÖ'nün oturduğunu da biliyoruz. Bunlar öyle insanlar ki uzattığın eli dahi bir gün sonra fitneye dönüştürmeye kalkacak kadar izansızlar. 'İlkeye sadakatin olmadığı yerde, kişiye itaat olmaz' düsturuyla duruşumuzu kimselere meze ettirmeyiz. İYİ Parti'nin varlık gerekçesi birilerinin yaptıkları ya da yapmadıkları değildir. Türk'e ve Türkiye'ye dair hissettikleridir. Durduğumuz yeri göstermek için birilerinin pozisyonuna atıf yapmaya gerek duymuyoruz. Milletin 'Git' dediği yere gideriz, 'Ol' dediği yerde oluruz, 'Dur' dediği yerde de dururuz."
Meral Akşener, ekonominin tepetaklak, hukukun yerle bir ve dış politikanın fiyasko olduğunu, anayasanın askıya alındığı bir süreçten geçildiğini savundu.
Akşener, "Anlaşılıyor ki Tayyip Bey'in gönlündeki sistem, komünist idarelerin politbüro sistemidir. OHAL, olağan hal oldu. Valiler, AK Parti il başkanı olarak görevlendirildi. Galiba, 'Milletin Adamı'nın içine, bir Führer kaçtı. Millete sürekli dört parmağını sallayan Tayyip Bey, artık beşinci parmağını da açmıştır. Dili, 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet derken, ruhu 'Tek adam' diyor." sözlerine yer verdi.
"Paketin içinden de beton çıktı"
Muhalefet ölçülerinin ne pahasına olursa olsun hakkı söylemek olduğuna değinen Akşener, ekonomi yönetimine yönelik eleştirilerde bulundu.
Akşener, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik, "Kendi kendine kurduğun ekonomi teorileri, memleketi batırmak üzere. 'Ben ekonomistim.' diyorsun. Sen ekonomist değilsin muhterem. Sen, ekonomik boy bir muhterissin." dedi.
Türkiye ekonomisinin iktidarın uyguladığı yanlış politikalarla çıkmaz sokağa girdiğini ve sokağın sonunun yaklaştığını ileri süren Akşener, "Ne acıdır ki, '100 günlük eylem planı' diyerek anlattıkları paketin içinden de beton çıktı." diye konuştu.
Erdoğan'ın vatandaştan döviz bozdurmasını istediğini anımsatan Akşener, "Buna bir 'Milli beka' meselesi dediğiniz halde, niçin vatandaşlar döviz büfeleri önünde kuyruk olmadı? Olmadı. Çünkü Cumhurbaşkanı bu yolu daha önce denedi, ona inananlar yüzde 50 zarar ettiler. Şimdi de onun sözüne itibar etmiyorlar." ifadelerini kullandı.