Akkurt, bireysel kredi için uyardı

Herkesin önümüzdeki 3-4 yılını borca bağladığına işaret eden Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, "Bireysel tarafta borçlanmada biraz yavaşlamamız lazım" vurgusunu yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL – Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, tüketici kredilerine ilişkin olarak, "Şu anda tehlikeli bir dinamitin üzerinde oturuyoruz. Tüketici kredileri. Herkes önümüzdeki 3-4 yılını borca bağladı" dedi.

Vodafone Türkiye tarafından düzenlenen CEO Club toplantısında konuşan Akkurt, Türkiye'nin her yıl yüzde 4 büyümesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de 1994 yılında ilk krizin yaşandığında iki sosyal olayın olduğunu belirten Akkurt, bunlardan birini döviz zedeler, diğerini borsada kaybedenler şeklinde sıraladı.

2008 yılına gelindiğinde ise kredi kartlarının soysal yara olarak ortaya çıktığına işaret eden Akkurt, "Şu anda bir tehlikeli dinamitin daha üzerinde oturuyoruz. Zaten Yakında bu konularda ben bazı önlemlerin alınmasını bekliyorum. Tüketici kredileri. Hem herkes önümüzdeki 3-4 yılını borca bağladı, hem de hesapsız kitapsız gidildiğine inanıyorum. Orada sıkıntılar var. Tüketici kredileri derken ihtiyaç kredileridir, konut kredilerine dediğim bir şey yok. Ancak, bireysel tarafta borçlanmada biraz yavaşlamamız lazım" dedi.

Türkiye'yi hacıyatmaza benzetti

Avrupa'da yaşanan krizin bir müddet sonra ekonominin motoru olarak görünen Hindistan ve Çin'i etkileyebileceğini belirten Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, Türkiye'nin ise bu süreçten kazançlı çıkacağını söyledi. Türkiye'yi hacıyatmaza benzeten Akkurt, "Türkiye, hiçbir zaman yere düşmez. Biz böyle biraz yatarız, tekrar kalkarız" diye konuştu.

Akkurt, hayatta hiçbir şeyin devamlı aşağı gitmeyeceğini veya devamlı yukarı çıkmayacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Hindistan ve Çin devamlı büyüme gösteriyorlar ama biliyoruz ki bunların da kendi içinde yapısal sorunları var. Bunlar dünyayı negatif de pozitif de etkileyecek. Yüksek enerji maliyetlerinden bahsediyoruz. Çin bütün bunları üretim kapasitesi ile kapatıyordu. Bu üretim kapasitesi biraz kaybolabilir. Dünyada belli maliyet artışları gündeme gelebilir.

Türkiye'ye gelince, ben Türkiye'yi hacıyatmaza benzetiyorum, hiçbir zaman yere düşmez. Biz böyle biraz yatarız, tekrar kalkarız. Buradan Türkiye yine kazançlı çıkacaktır, Çünkü ürettiği mal grupları itibariyle baktığımızda, Çin ve Hindistan'a çok yakın mallar üretiyor. Çin ve Hindistan'dan belli grup malları ithal eden ülkeler, başta AB olmak üzere Türkiye'ye biraz daha o dönemde yakın olabilir, talepleri artabilir. Avrupa'da faizler çok yüksek.

Bir İtalyan firması yüzde 5-6 ile borçlanıyor, bir Alman firması yaklaşık 1,5-2'ler civarında borçlanabiliyor. Yüksek maliyet farkları başta İtalya olmak üzere rekabetçi güçlerini azaltmaktadır. Türkiye'de diyeceksiniz 'firmalar 4-5 ile borçlanıyor' ama bizim daha elastik yeteneğimiz olduğunu göreceğiz. Bu durumda da Türkiye'ye bir ihracat potansiyeli beklenenin aksine belki orta vadede artacağını ben öngörüyorum.

Çünkü belli firmalar artık Güney Avrupa bölgesinde üretimlerini yapamayacakları için yaşamak zorundalar. İthalat yapacaklar, en yakın, en uygun ülke Türkiye'dir. Ben her ahvalde Türkiye'nin bir hacıyatmaz gibi tekrar ayağa kalkıp başarılı olacağına inanıyorum."

Bu konularda ilginizi çekebilir