Akgiray: Her firma mali durumuna bakmalı

İSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Türkiye'deki firmaların borçlanma oranlarının, Türkiye'ye benzer veya daha gelişmiş ülkelerdeki firmaların borçlanma oranından daha yüksek olduğuna dikkati çekerek, "Son kriz bize gösterdi ki sadece krediye, başkasının parasına dayalı büyüme modeli artık ne firmalar, ne ülkeler, ne de dünya için geçerli bir yöntem değil. O kısa vadeli mutluluk, herhangi bir daralmada pat diye büyük felakete yol açıyor" dedi.

Akgiray, Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneğinin (AMPD) düzenlediği "14. AMPD Perakende Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, krize değinerek, dünyada büyük bir belirsizlik olduğunu, bunun daha çok Avrupa'da hissedildiğini ve uzun yıllar sürebileceğini söyledi.

Türkiye'nin krize karşı duruşunun sağlam olduğunu ve ülke açısından büyük fırsatlar bulunduğunu ifade eden Akgiray, "Biraz nakit de olsun. Krizde nakit fena olmaz. O da sermaye sonuçta" dedi.

Herkes açısından dünyanın bu halinde kar etmenin imkansıza yakın bir hale geldiğine işaret eden Akgiray, bu nedenle kar etme yönteminin değiştirilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.

Her firmanın kendi mali durumuna bakması gerektiğinin altını çizen Akgiray, şöyle devam etti:

"Finansal akışlardan önceki hale bakarsanız, faaliyet karı, EBITDA ve saire bu herkeste artıdır. Fakat alttaki rakamlarda, en dibi artı gitmiyor. İş yapmanın finansal bir maliyeti var. Bunun da önemli bir parçası kredi kullanıyor olmamız veya aşırı borçlu olmamız... Türkiye'deki firmaların borçlanma oranları, bize benzer veya bizden daha gelişmiş ülkelerdeki firmaların borçlanma oranından daha yüksek. Bu devirde, krizin tabiatına baktığımızda böyle bir yapıda 'kar edeceğim' diyen ya enteresan bir bilgiye sahiptir veya biraz hayalcidir gibi geliyor."

"Mali yapımızı, bilanço yapımızı değiştirmeliyiz"

Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın üç başlığa dikkat çektiğini anlatan Akgiray, bunları biraz değiştirerek şöyle tekrarladı:

"İş yapanlara, finans kurumları veya reel sektöre üç tavsiye... Bir tanesi daha çok öz kaynak, yani sermaye, daha az borç... Mali yapımızı, bilanço yapımızı değiştirmek durumundayız. Eğer karlılığa ve sürdürülebilirliğe gitmek istiyorsak... Daha çok öz kaynak, daha az borç... İkincisi daha az kısa vade pozisyon, daha çok uzun vade... Hele de Avrupa'dan kaynaklanan belirsizliklerin süreceğini var sayarsak, bunun önemi daha çok ortaya çıkar. Daha az kısa vade, daha çok uzun vade...

Üçüncüsü Sayın Başçı 'daha az yabancı para, daha çok TL' dedi. Ben bunu değiştireceğim; daha iyi risk yönetimi diyeceğim."

Halka açılma seferberliği

SPK Başkanı Akgiray, geçtiğimiz yıl halka açılma seferberliği başlattıklarını hatırlatarak, bunun fevkalade başarılı gittiğini, son 15 yıla bakıldığında, son yılda sermaye piyasasına ilk defa ulaşan firma sayısının çok arttığını, irili ufaklı firmaların halka açıldığını vurguladı.

Meraktan veya işleri gereği söz konusu firmaların mali durumlarına baktırdıklarını ifade eden Akgiray, "Borsa fiyatları bir yana, onlar biraz farklı sebeplerle dünyadan tam ayrışamadı, yakında olumlu yönde ayrışacağız ondan da eminiz, bütün firmaların satışları artmak bir yana karlılıkları artıyor, borç sermaye oranları tekrar düzeliyor" diye konuştu.

Vedat Akgiray, "Son kriz bize gösterdi ki ve gösteriyor ki sadece krediye, başkasının parasına dayalı büyüme modeli artık ne firmalar, ne ülkeler, ne de dünya için geçerli bir yöntem değil. O kısa vadeli mutluluk, herhangi bir daralmada pat diye büyük felakete yol açıyor" dedi.

"Para Avrupa'ya gitmiyor, korkmaya başladı"

SPK olarak her türlü engeli kaldırmaya ve firmalara rehberlik yapmaya hazır olduklarını dile getiren Akgiray, şunları kaydetti:

"Alışveriş merkezi geliştiren firmalar varsa ki var, geçen sene düzenlemesini yaptığımız kira sertifikası modeli, inanın ki her bakımdan yüzde 100 sanki onun için yapılmış modeldir. O formatta Türkiye'ye gelmeye hazır çok büyük paralar var. Para artık Avrupa'ya gitmiyor, korkmaya başladı. Öyle paralar var, denizlerde, karalarda uzayda, bir yer arıyor kendine. Türkiye'ye gelecek paralar. Dolayısıyla biz doğru, güven verici yöntemlerle onlara projeler sunarsak umduğumuzdan çok daha hızlı gerek ülke olarak gerek firmalar olarak büyürüz."