Akdoğan: Sandığa gitmeyen HDP'yi destekliyor demektir
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 7 Haziran'da herkesi oy vermeye çağırarak "Aksi halde sandığa gitmeyenler, dolaylı olarak 'HDP'ye destek verdiği' anlamına geliyor" dedi
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, herkesin sandığa gitmesi gerektiğini ve iradesini ortaya koyması çağrısında bulunarak, "Herkes 'Türkiye'nin geleceğinde ben de söz sahibiyim' desin. Aksi halde sandığa gitmeyenler, dolaylı olarak 'HDP'ye destek verdiği' anlamına geliyor" dedi.
Akdoğan, Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) tarafından düzenlenen yemekte yaptığı konuşmasında, 7 Haziran'da yapılacak seçimlerde asıl önemli faktörün Türkiye'nin menfaatlerinin kazanması olduğunu söyledi.
Seçimin, muhasebe yapmak için bir vesile olduğunu belirten Akdoğan, bu süreçte adayların hem vatandaşın şikayetini, talebini aldığını hem de nereden nereye geldiklerini gördüğünü dile getirdi.
Akdoğan, AK Parti döneminde insanların öz güven kazandığını vurgulayarak, son 12 yılda ülkenin güçlendiğini ve bu durumdan da birilerinin rahatsızlık duyduğunu anlattı.
Her alanda çok büyük mesafeler katedildiğini belirten Akdoğan, Türkiye'nin artık ayakları üzerinde durduğunu, birilerinden yardım istemediğini, aksine yardım yapıyor hale geldiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Türkiye'nin dünyada insani yardımda birinci sırada olduğunun altını çizerek, birilerinin Gazze'de, Somali'de, Afganistan'da Türkiye'ye dua ettiğini ve bunun altında da sorumluluk bilincinin yattığını söyledi.
"12 yıl bu sakızı çiğnediler"
AK Parti iktidara geldiğinde "Laiklik elden gidiyor, Türkiye İran mı oluyor?" ifadelerinin söylendiğini aktaran Yalçın Akdoğan, şöyle devam etti:
"12 yıl bu sakızı çiğnediler. Ne oldu peki? Türkiye, İran mı oldu? Laiklik elden gitti mi? Şimdi de makas değiştirdiler, unuttular, hiç böyle bir cümle kurduklarını duyuyor musunuz? Peki niye kandırdınız bu milleti 12 yıl? Başka palavralara sarıldılar. Bunlar tutmadı arkasından fiili müdahaleler şimdi ise bu seçimde yeni bir senaryo var. Öyle bir işbirliği var ki hem partiler arasında hem de örgütler arasında. Bir tarafta PKK, KCK, DHKP-C, paralel çete öbür tarafta üç parti. Hedef, HDP'yi parti olarak seçime soktular ve 'barajı geçirirsek AK Parti'yi devirebiliriz' bütün umutları bu. Bu kaos planı. Amaç şu: AK Parti hükümet olamazsa, tek başına iktidar olamazsa kimse hükümet kuramaz, koalisyon filan olamaz, Türkiye hep kaosa sürüklenir, krize gider, türbülans gider erken seçim çalışmaları başlar. Hepsinin Türkiye'nin kaybetmesi üzerine bir hesabı var, HDP'nin hesabı da 'ortalık karışır, biz özerklik ilan edebilir miyiz? O da PKK'nın amacı."
Demokratik istikrar ile ekonomik istikrar sayesinde Türkiye'nin güven ortamına kavuştuğuna işaret eden Akdoğan, "Bu yüzden 'referandum gibi bir seçim' diyoruz. Herkes sandığa gitsin, kime oy verirse versin, sandığa gitsin iradesini ortaya koysun, 'Türkiye'nin geleceğinde ben de söz sahibiyim' desin. Aksi halde sandığa gitmeyenler, dolaylı olarak HDP'ye destek verdiği anlamına geliyor. Çünkü katılımın düşük olması onların amaçlarına hizmet ediyor, 'yani ben sandığa gitmedim, hiçbir dahilim yok sonuçtan' demesin kimse. Dolaylı olarak birine destek anlamına geliyor sandığa gitmemek" değerlendirmesinde bulundu.
Akdoğan, kendilerini eleştiren partilere de seslenerek, "Siz yoksunuz Hakkari'de ay yıldızlı bayrağı sen dalgalandırmıyorsun. Şırnak, Van, Bitlis vatan toprağı değil mi? Oralarda ben mücadele ediyorum, ben saldırıya uğruyorum, benim parti binalarım basılıyor. Şimdi sen Türkiye'nin bütünlüğünü savunuyor olacaksın ben de bölücü mü olacağım? Sen, zihninde bölmüşsün" diye konuştu.